Içtenlikle tradutor Russo
356 parallel translation
Ama seni içtenlikle uyarıyorum.
предупреждаю вас.
Bay Harris bu bölüme içtenlikle dikkat çekti.
ћистер'аррис любезно указал нам на свой участок.
İnan bana... içtenlikle bir aziz olmayı dilediğim zamanlar oluyor, başka zamanlarda ise... büyük bir suçlu.
Вы верите мне... иногда Я вижу себя святым, а иногда... большим злодеем.
Sence bunu içtenlikle mi söyledi?
Ты уверенна что он действительно так считает
Sana içtenlikle söylüyorum, kendin ol.
Искренне тебя прошу, оставайся собой.
Evet, içtenlikle.
Да, смиренно.
Ve 60'ıncı doğum gününe geldiğinde onun da, benim kadar içtenlikle harika, zengin ve doyurucu bir ömür geçirdiğini söylemesini.
продолжат строить то, что начал его отец несколько лет назад... и когда ему исполнится 60 лет, он сможет так же гордо заявить, что он жил прожил не зря, и что он жизнь прожил с достоинством.
Ekselanslarının durumunu içtenlikle paylaşıyoruz.
Мы сочувствуем Махараджи Кемпуры.
Ama, içtenlikle söyleyebilirim ki Hing-wei Okulu en iyisidir.
И большинство из них плохие. Наша школа Хунвей - лучшая. - Несомненно.
İnanıyorum ama içtenlikle değil.
Верю, но не очень.
Ve şunu söyleyeyim dürüstçe içtenlikle.
И я скажу тебе честно, очень честно : предпочитаю сдохнуть на гильотине, чем быть палачом.
Cömertçe bir teklif, içtenlikle kabul ediyorum!
И снова я с радостью принимаю ваше предложение.
Seni içtenlikle affediyorum.
Я охотно прощаю тебя.
Hapishanelerde neler olduğuna dair duyduğum korkunç şeylerin, içtenlikle abartılmış olduğunu diliyorum.
Искренне надеюсь, что все ужасные тюремные истории... простой вымысел.
Onu ne kadar çok sevdiğini söyleyip durdu, Laura'nın da içtenlikle karşılayıp, onu affettiğine inanıyorum.
Он говорил, как сильно любит её. И я верю, что она приняла его, что она его простила.
Bryan'ın, onları getirdiğim için bana içtenlikle teşekkür eden Danimarkalı akrabalarıyla da tanıştım.
я познакомилс € с датскими родственниками Ѕрайна, которые рассыпались в благодарности за то, что € устроил их полет сюда.
Onu takip etmemizi, içtenlikle selamlamamızı ve mümkünse daha fazla gezegen harap etmemesini sormamızı mı öneriyorsunuz?
Что вы собираетесь делать? Выследить его, тепло поприветствовать и спросить, не будет ли оно любезно не уничтожать больше планет?
Miss Twin Peaks'in, kadınların meziyetlerinin mükâfatlandırıldığı bir yarışma olduğuna içtenlikle inanmaktayım.
Я думаю, что конкурс "Мисс Твин Пикс" сегодня, это прославление всех женских качеств.
Yeteneklerime olan güveninize içtenlikle minnettarım.
Я иcкpeннe блaгoдapeн тeбe зa дoвepиe.
Kafanızın içinde tam olarak neler döndüğünü içtenlikle benimle paylaşabilir misiniz çünkü şu aşamada en ufak bir fikrim yok?
Бyдьтe дoбpы, oбъяcнитe мнe, чтo твopитcя y вac в гoлoвe. Пocкoльку я ничeгo нe пoнимaю.
Yemin altında olduğunuzu hatırlayarak içtenlikle yanıt vererek yüzünüzdeki lezyonları bir metre uzaklıktan bu aynada görebiliyor musunuz?
Пoмня, чтo вы пoд пpиcягoй, oтвeтьтe иcкpeннe... Moжeтe ли вы paзглядeть эти пятнa в зepкaлe в мeтpe oт вaшeгo лицa?
Ey Tanrım, seni rahatsız ettiğim için içtenlikle özür dilerim.
Боже, всем сердцем сожалею, что оскорбил Тебя.
Bu deneyi içtenlikle desteklediğimi söylemek istedim.
Я бы хотел сказать, что полностью поддерживаю этот эксперимент.
Hepsi de Quark'ın yerinde içtenlikle karşılanacak.
- И они все будут желанными в Кварк'с.
Bu dünyada yalnız başınaydın ailen ve bir geçmişin yoktu. Fakat seni içtenlikle kabul ettim.
Один во всем мире, без семьи, без прошлого, но полный невероятной энергии.
Hem de içtenlikle.
Искренне.
İçtenlikle aramanız temennisiyle, Casey Mayo.
И попросите искренне вашего Кэйси Майо.
"İçtenlikle..."
"Искренне ваш..."
İçtenlikle, John, o adamı alıp götürmek isterdim ve...
Если честно, Джон, я бы взяла его и...
İçtenlikle mi?
Смиренно?
İçtenlikle mi?
Смиренно, харит.
İçtenlikle kutlarım.
Поздравляю.
İçtenlikle söylüyorum.
И говорю этого от чистого сердца.
Bu film, senaryoya büyük bir içtenlikle destek veren Saint-Tropez Jandarması'nın katkılarıyla gerçekleştirilmiştir.
ФИЛЬМ СОЗДАН ПРИ ЛЮБЕЗНОМ УЧАСТИИ ЖАНДАРМЕРИИ САН-ТРОПЕ, КОТОРАЯ С УДОВОЛЬСТВИЕМ ПОМОГАЛА В РЕАЛИЗАЦИИ СЦЕНАРИЯ.
Shizuka. İçtenlikle... Her şey için çok teşekkür ederim.
Сидзука, от всего сердца спасибо тебе за все.
İçtenlikle, Bayan Gundersen.
Сердечно ваша, Госпожа Гуннерсен.
İçtenlikle geri vermek için sana.
Да, для того, чтоб дать ее опять.
Bu gördüğüm gözden kaybolmak üzere olan kötü bir mucize mi yoksa? İçtenlikle yaptıklarımdan pişmanlık duymaya başladım.
Если каким-то чудом я исчезну, честно говоря, сомневаюсь, что вы выбудете сожалеть об этом.
- İçtenlikle mi inanıyorsun?
- Действительно веришь?
İçtenlikle başsağlığı diliyorum...
Мои искренние соболезнования...
İçtenlikle sevdiğim çok güzel bir kadınla aşk yapmak isterdim.
Я бы очень хотел заняться любовью с прекрасной женщиной, которую по-настоящему люблю.
İçtenlikle tanınmayı ne kadar istiyorum, bilmiyorsun.
чтобы оплатить мое наемное жилье я каждый день даю уроки акробатики детям...
- Büyük bir içtenlikle.
- Подумайте сами
İçtenlikle yanıt vererek.
Я пpoшy гoвopить пpaвдy.
Tanık içtenlikle cevaplayacak.
- Cвидeтeль oбязaн oтвeчaть.
İçtenlikle Bay Lightbody, bacaklarınızın arasında sallanan et parçası... tehlikeli bir silahtır.
ƒумаю, ¬ ы не станете возражать, что этот отросток между ¬ ашими ногами - опасное оружие.
İçtenlikle söylüyorum...
О, да, это точно.
İçtenlikle, ne şekilde olursa olsun. Yardım edeceğim.
И всё же, из вежливости, я еще подумаю над этим.
İçtenlikle söylüyorum, seni hiç bu şekilde düşünmemiştim.
Если быть совершенно честным, я никогда не думал о тебе в таком смысле.
Bak bana, içtenlikle.
Посмотрите мне прямо в глаза.
İçtenlikle, çok yaklaştın.
Но Вы на меня слишком не жмите, я еще не уверена.