Kırkın tradutor Russo
318 parallel translation
Bu arada bu bölüm işini, yeni yıldan bu zaman kadar yüzde kırkın üzerinde arttırdı.
O, кстати, этот отдел повысил производительность более чем на 40 процентов.
Kırkıncı yıldönümü... yani işine başlamasının.
Сорок лет со дня... как он вышел на работу.
Kırkında, son derece yapılı damızlık atın organı gibi bir penise sahip olan... son derece zengin, çok güçlü, çok zalim.
Ему сорок, крепкого телосложения... и с членом как у жеребца Он чрезвычайно богат, очень могущественный и жестокий.
"Kırk küp kırkınında kulpu kırık küp."
"Кошка сидела на окошке".
Kırkın antika demek olduğunun farkındayım, ama yine de, bu belki de bir maliyet meselesidir.
Я поняла, что в 40 лет тебя считают старым. Они положат больше косметики на нее.
Açılır yatağı olan kırkına yakın insanlar olabilirler.
В 40 никто и близко к нему не подойдет.
Rembradt'ın kırkıncı göbekten atalarıyla yaşadığını biliyor muydun?
Ты знала, что Рембрандт жил со своими родителями аж до сорока лет?
Yaklaşık kırk yıldır bu öykü, Gönlü Genç olanlara sadık hizmet verdi. Ve Zamanın gücü, onun ince felsefesini eskitmeye yetmedi.
Вот уже почти сорок лет эта история трогает сердца тех, кто юн в душе, и Время бессильно что-либо сделать с этим.
Beni incitmesi için daha kırk fırın...
Пусть бы только пробовал.
Sonra ileri kuraldışı bir pas attın. Sonra kırk yard geriye düştün.
А за пас в офсайд судья дал свисток.
Kırk yaşınızı geçtiniz mi?
Вам уже за сорок?
Ben kırk yaşını geçkin bir kadını arıyorum.
Я ищу женщину лет сорока.
Genellikle suda kalmayı tercih ediyordu. Bu onların dev bedenlerini destekliyordu, çünkü yaklaşık kırk ton geliyordu!
Эти животные большую часть времени проводили в воде, потому что она помогала им легче переносить свой вес.
Burada yüzde kırk alınır.
Будешь получать 40 процентов.
Senin sırrını öğrenmek istiyorum. Ayda kırk beş rupeeye nasıl evli ve mutlu olabiliyorsunuz?
Хотел бы я узнать твой секрет как быть женатым и при этом счастливым, имея всего 45 рупий в месяц
"Suça yatkın, bozuk bir ırk sahibi olmayı beklemektense veya....... bu kişilerin zayıf zekaları yüzünden açlık çekmelerini görmektense toplum üremelerini tıbbi yöntemlerle en başında engelleyebilir."
"будет лучше, если вместо того чтобы ждать, когда дегенераты-потомки " будут казнены за преступления или же умрут от голода " по причине собственного идиотизма, оно предотвратит воспроизводство таких, как они, медицинским путем.
Nur içinde yatsın, annenin ayaklarını yıkadım. Şimdi kırk yaşındayım.
Когда я была твоей служанкой, ты мог в любую минуту меня прогнать.
"Plan yaparsınız gel gör ki Onun kafasında var kırk tilki " İki cambaz bir ipte yürümez İki tarafı da memnun etmez
Кто надумает влюбиться, тот, друзья, самоубийца.
Amacımız bağımsızlık ve Cezayir devletinin kurulması İslami kurallara dayalı ve ırk ve dinine bakılmaksızın temel haklara saygılı olarak.
Наша цель — независимость и реставрация Алжирского государства, в соответствии с принципами ислама и с уважением к основным свободам, вне зависимости от расы или вероисповедания.
Yaratık, kendi ırkının annesi.
Это существо - мать своей расы.
Kırk, sümüklü çocuklara bakarsın..
Сорок шумных и надоедливых детишек, за которыми нужно будет смотреть глаз да глаз.
Yaşınız kırkı aşmış, ömrünüzün yarısı geçmiş.
Вам по 40 лет, половина жизни уже прожита.
Kırk yaşından fazla göstermiyordu ama yüz yaşın üstündeydi.
На вид ему не дашь больше сорока лет.
Bütün o profesörler içeride, kırk türlü yabancılaşmayı tartışıyorlar ve biz burada onların tersine bir iş yapıyoruz. Çok güzel olacak. Hayır.
Будет чудесно, потому что все профессора находятся на обсуждении способов отчуждения, а мы пока тихонько займемся своим делом.
İnsan ırkının çoğu, başka bir gezegenin keşfine tanıklık ederdi.
Огромная часть человечества станет свидетелями исследований другого мира.
Gezegenin derinliklerine, ırkımızın beş milyon yıllık uykusundan canlandırıldığı yere!
ћы идем в самые недра планеты, где мой народ пробуждаетс € от дремоты длинной в п € ть миллионов лет.
Ve Arthur, Norveç kıyı şeridi tasarımı sebebiyle ödül almış olan, Magrathealı kıyı şeridi tasarımcısı, Slartibartfast ile karşılaştığında, insan ırkının tarihinin birkaç beyaz farenin çıkarları için var olduğunu öğrendiğinde,
А уж когда Артур встретил магратеанца Слартибартфаста, художника-побережиста по призванию, получившего приз за работу над Норвегией, и узнал от него, что вся человеческая история произошла ради нескольких белых мышей, удивление превзошло все разумные границы и ему не осталось ничего другого, кроме как ПОРАЗИТЬСЯ
Bütün gün kırk yıl yaşamış olmanın... kazandırdığı engin sonuçları düşündüm durdum.
Я весь день пытался нарисовать что-нибудь... что бы отразило, каково это - прожить 80 лет.
Kırk yılda bundan daha fazlasını yaşadım. Aydınlığın nasıl kaybolduğunu gördüm, ama gözünüzü korkutmak istemem.
Я многое пережил за эти сорок лет и вижу, что свет очень далеко, дальше, чем в начале пути.
Kırk yıl boyunca aradım ama sonunda Ali Baba'nın kirli çamaşırlarını ulaştım.
40 лет поисков, и мне досталось грязное бельё Али-Бабы.
Daha kırk fırın ekmek yemesi gerek.
Oн вcё вceм докaзывaeт.
Yüce ırkımın zaferleri anlatılacak bir hikayeden başka bir şey değil artık.
Наши великие победы становятся преданиями старины.
Her zaman kılı kırk yararak yaşayamazsın.
Ты не можешь прожить жизнь, придираясь ко всему. Ну, давай!
# İşte kırk şilin fıçının üstünde
40 монет на барабане
Onu antipsikoz kimyasallarıyla doldur... ve kırk sekiz saat içinde geri kalan hayatın boyunca, asla unutamayacağın deli bir hastan olsun.
Накачать его успокоительным и через сорок восемь часов получить психа, который будет тебя преследовать в кошмарных снах?
İnsanlar bir şey kanıtlamak için istatistiklere bas vurabilirler. - İnsanların yüzde kırkı bunu bilir.
[Skipped item nr. 185] 14 об этом знают.
Aksi halde yarım saat, kırk beş dakika kazmakla uğraşırdınız.
Иначе приходится тратить полчаса или три четверти часа на выяснение этих вопросов.
Jennie Carroll'ın kırk.
40 с Дженни Кэролл.
Kırk dakika geç kaldın.
На 40 минут.
- Ayağın kaç numara? - Kırk üç. Kapının yanından yeni bir çift kapıver.
Если найдешь свой размер, возьми себе пару этих кроссовок у двери.
Gelecekten gelen bir grup siberneteik yaratık insan ırkını esir etmek için zamanda yolculuk ettiler.
Группа кибернетических существ будущего совершили путешествие назад во времени чтобы поработить вашу расу.
En yakın yetkili kırk beş dakika uzaklıkta.
B 49 минутax oт любoй cтpyктypы влacти.
Bugün on üç sene sonra kırk dört yaşındasın ve en iğrenç Meksika Hava Yolları'nda hosteslik yapıyorsun. Ve burada yılda 13 bin dolar maaş alıyorsun.
Сокращение на 13 лет позже, вы 44 лет, летать на shittiest мало трансфер-гребаный кусок дерьма мексиканской авиакомпании есть, где вы сделать то, что.. $ 13 000 в год?
Kırk yılın meyvesini toplarsın alınan dersler, hatalar ; buna da akıl dersin.
Вам достается этот плод 40 лет... трудных уроков, ошибок, и вы зовете это мудростью.
En yakın Borg gemisi Kırk ışıkyılı uzaklıkta.
Ближайшее наше судно в 40 световых годах отсюда.
- Kırk beş dolara adını bilmiyorum.
- За 45 долларов не знаю.
Görüyorum ki yoksulsun. İşte sana kırk altın. - Şu zehirden- -
Сорок дам тебе дукатов Мне нужен... быстродействующий яд ".
Kırk ayar altın kaplama, işlemeli taban.
Дно изготовлено из золота высшей пробы.
- Joe Damaggio, ölümünün ardından Marilyn Monroe'ya kırk yıl boyunca her Allah'ın günü çiçek aldı.
Джо Димаджио покупал цветы Мэрилин Монро каждый день в течение 30 лет после ее смерти.
Başka bir kızın ismimi söylemem umurumda değil, seni yaşlı kılı kırk yaran budala!
Мне плевать, если я сказал имя другой девушки, ты, старая чопорная дура!
Kararınız nedir? - Harper'ın Biblico, Hutchings Gold'a açtığı davada, davacı lehine karar verdik ve davalının altı yüz kırk iki bin dolar tazminat ödemesine karar verdik. Kahretsin.
В этом деле, мы выносим приговор в пользу истца и обязываем ответчика выплатить истцу денежное возмещение убытков в размере 642,000 $.