Land tradutor Russo
1,426 parallel translation
Ailemin ihtiyaçları karşılandığı sürece aradaki farkın nereden geldiği umrumda değil.
Пока моя семья обеспечена меня не волнует, откуда берется эта разница.
Bu mekana yeniden yapılandırma planımız içerisinde ihtiyacımız var.
Это здание было нужно для перепланировки.
Beni bomba gibi istatistiklerim için transfer ettiler. Ayrıca şubenizi yeniden yapılandırmam gerekecek çünkü açıkçası eski yönetimde işler hiç sıkı tutulmamış.
" вот они нашли мен €, с моим непревзойдЄнным талантом к руководству и теперь € займусь переформированием вашего отдела потому что, откровенно говор €, со старым начальником вы работали в € ло.
Seni kaygılandırması gereken o değil.
Но бояться надо вон той.
Hepiniz Rush'landınız!
Мы играем Раш!
Sen gittiğinde kendimi tekrar yapılandırabilirim.
И я мог бы перезагрузиться, как только ты улетишь.
Bunun pek iyi karşılandığını sanmıyorum
Я сомневаюсь, что все прошло удачно.
Kaygılandığın şeyi sen söylesene.
Скажите мне, что беспокоит тебя?
Şimdi onun, bir nükleer reaktörü yeniden yapılandırabileceğini mi düşünüyorsun?
И ты думаешь, сейчас он сможет запустить ядерный реактор?
Nasıl karşılandı?
Как все её приняли?
Ve birçok kez aşağılandım.
А унижений я натерпелась достаточно.
O gece, attığım çığlıklar tepelerde yankılandı İnsanlarsa güldüler
В ту ночь я кричала и горы отражали этот крик, а народ смеялся.
O serseriler tarafından aşağılandın. Kendini bile savunamayan mahvolmuş yaşlı bir adam.
Эти подонки унизили тебя, тебя, старого человека, не способного защититься.
Adam 5 ameliyat geçirdi ve omzu kadavralardan alınan parçalarla yeniden yapılandırıldı.
Парню сделали 5 операций, а плечо собирали из кусочков трупов.
Land Rover'ın arka koltuğunda iplik bulmuşlar.
Криминалисты только что подтвердили, что нашли волокна в багажнике Лэнд Ровера.
Yani şu anda her şey iyi giderken onu kaygılandırmak istemedin...
То есть ты не хотел беспокоить его, но... учитывая все, что сейчас происходит...
Kaygılandığın için teşekkürler.
Спасибо вам за сочувствие.
Ve Connie'yi kaygılandırmak istemiyorum.
И я не люблю волновать Конни.
Doğru söylemek gerekirse beni biraz kaygılandırdı.
По правде говоря, он несколько взволновал меня.
Seni tedavi etmek için yeterince kalifiye olmadığımdan mı kaygılandın?
Вы беспокоитесь, достаточно ли я компетентен, чтобы лечить вас?
Peki, yeteri kadar aşağılandığıma göre, size iyi uçuşlar.
Так, теперь я окончательно обиделась. Приятного полета.
İki yıl boyunca bir gayle birlikte uyudunuz, ve onu tatmin etmek sizin için oldukça zordu.
You had a gay guy sleeping with you for two years, and those guys are pretty hard to land.
9 tane yeniden yapılandırma ameliyatı olmasına rağmen hiçbiri tam olarak işlevleri yerine getiremedi.
Он перенес 9 восстановительных операций Ни одна из которых не вернула лицу форму и функциональность
Kız arkadaşım bugün buraya geldi ve yargılandığını hissettiği için gitti.
Моя девушка пришла сегодня сюда, и ушла потому что ощущает осуждение.
Sanırım bu gece yeterince aşağılandım.
Ну, достаточно уже моих унижений на сегодня.
Ve ilk başta, bilirsin, biraz aşağılandım.
И сначала, знаешь, я была оскорблена.
"Yeni çözümlerle gelirsiniz." Bir sürü şey ortaya çıkardık. Ama bu Körfez Yakası'nın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili olmayacak mıydı? Körfez Yakası'nın yeniden yapılandırılmasıyla özellikle ilgileniyoruz.
Большая нефть уже разрушала планету и не только ускоряя изменения климата.
Hepsi, A.B.D hükümeti tarafından karşılandı. Ve başkan yardımcısı da, bir zamanlar aynı firmanın yönetim kurulu başkanıydı.
- Мы особенно заинтересованы в восстановлении Южного Побережья, а это.. как это связано с ним?
Exxon'un da sulak arazileri yeniden yapılandırmada bir rol oynayacak olması da teşvik edici olacak.
Как написал Стивен Саймон младший, вице президент Exxon, "Exxon Mobil выделяет $ 8.6 миллиардов " из доходов полученных компанией в этом регионе
Bir sürü seçenek var, bu da insanı kaygılandırıyor.
Kaкoй выбop. Я в зaмeшaтeльcтвe.
Tek yapman gereken ufak bir yapılandırma.
Все, что тебе нужно, это немного структуры.
Kaygılandığın şeyler tamamen saçmalık.
Тебе вся эта херня не нужна.
Kişi tek olarak aşağılandığında grubun algılanan değeri artar.
Когда человек оскорблён, То значение ценностей группы возрастает.
Chuck'landım diyelim.
- Скажем просто меня отЧакили.
- Ve "land"?
- Да. - "Land"?
Evet, kara parçası da olabilir işte problem de bu.
Земля, да, но "to land" значит "приземляться". Ты просёк фишку? Дошло?
O gün kime canlı doku aşılandığını görmek için kayıtları inceledim.
И я... Я проверила все записи в целом, чтобы посмотреть, кому еще в тот день проводилась имплантация.
Ve McPherson'ı hapis etmeden önce Painite'ın çevresinde bulunduğunda vahşice tepki verecek kalıcı bir madde aşılandı ona.
Макферсону перед заключением ввели вещество, которое бурно реагирует в непосредственной близости к пейнайту.
Onun, daha iyi bir hayat hayaliyle aşılandı.
Он напитался ее мечтами о лучшей жизни.
Dijital yapılandırma Jack'in de sırtında bir şey olduğunu gösteriyor.
Цифровой рендеринг показывает, что на спине у Джека тоже что-то было.
Ne yaparsan yap, çevren tarafından yargılandığını hissedersin.
Чтобы ты ни делала, чувствуешь, что тебя осуждает весь мир.
Psikiyatr D. Land
ДОКТОР ЛЭНД, ПСИХИАТР
İnanılmaz acıların çekildiği bir çukurda Darken Rahl tarafından karşılandım.
В пропасти вечных страданий Меня приветствовал сам Даркен Рал.
Hatta müşteri bölüşümüne bakarsak daha iyisini bile yaptım bence. Müşterilere ihtiyaçlarının karşılandığını hissettirmekte çok iyi olduğun ortaya çıktı ama Bay Cosgrove'da nadir bir yetenek var.
Стало очевидно, что вы прекрасно умете заставить клиентов почувствовать, что их потребности будут удовлетворены, но у мистера Косгрова есть редкий дар заставлять их думать, что у них нет никаких потребностей.
Şu an çiftiğimdeki mezbahada eski bir lokomotifi yeniden yapılandırıyorum.
- Сколько себя помню. Я построил паровой двигатель прошлого века у себя на скотобойне.
Paige ve şu bahçıvan çocuk için o kadar kaygılandım ki Kurt'le arasında olanları fark edemedim.
Я был сильно обеспокоен связью Пэйдж с садовником, я не видел что случилось с Кёртом.
Ayrıca yargılandık da, evet.
И осудили, да.
Biz algılandı.
нас поймали.
Jared Renfrew yargılandı ve mahkum oldu.
- Основания есть.
New Orleans'ı yeniden yapılandırmakla meşgul olan bir kaç kişiyle konuşacağız.
Вы можете подтвердить принадлежность к Exxon Mobile? - из какой именно части тела? ...
Allan Summers özel şoförü tarafından karşılandı.
Шофер встретил Алана Саммерса, но из аэропорта машину ведет он сам. Вряд ли это хороший знак.