Loose tradutor Russo
31 parallel translation
Kanuna göre ben Max Cady'den daha tehlikeli biriyim.
Я имею в виду, закон считает меня больше Loose Cannon, чем Макс Кэди!
Yoksa yüklü miktarda para mı kaybettin?
Trip over some loose cash?
Yani onu kaybetmeyecek miyim? ( loose her )
Тогда я совсем её не потеряю?
Ben "Sürekli Tüfek" olarak bilinen ödül avcısı Ruth Loose.
Я Рус Лус охотник за головами по прозвищу "Ружье Констанция"
Felnarl'ı yok eden toprak kaymasının Ruth Loose isimli bir adama ait yasadışı patlayıcıların kullanımıyla olduğuna karar verdik.
Мы выяснили, что обвал, уничтоживший Фелнарл произошел в результате незаконного использования взрывчатых средств человеком по имени Рус Лус.
Sen, bana şu "Hang Loose" tişörtlerinden alırmısın?
Ты дашь мне одну из этих маек с надписью "Расслабься!"?
# Sekiz, bırak nefreti
Eight, loose your hate
Hatta sırası şöyle... Çıplak kızlar, demokrasi, "Every Which Way But Loose" daki maymunun bir çocuğa parmağı verdiği sahne.
В таком порядке : голые девушки, демократия, сцена в фильме "Как ни крути - проиграешь", где обезьянка показывает парню палец.
- Hang Loose.
- Hang Loose.
Hazır buradayken, sanırım çatımda, gevşek bir kiremit var.
As long as you're here, I think there's a loose shingle on my roof.
* Nefesli Çalgılar Bandosu * * Dans edecekler bütün yol boyunca * * Vaazcı merhumla işini tamamladığında *
* second line's in order * * they'll be dancing all the way * * when the preacher * * cut loose the body * * and the band begins to play. *
Kafadan kontak olduğumu düşünüyorsun, değil mi?
You think I got a screw loose, don't you?
- "Loose Leaf".
- "Вкладыш".
I'm telling you, that is one loose cannon.
Говорю тебе, это холостой патрон.
kocakafa McCandless
Когда всё катится к чертям / In Case of All Hell Breaking Loose Релиз-группа "Частная практика" Перевод : Nuta, ko-13
Burada bir yerlerde bir şeyler olmalı.
There's gotta be something loose somewhere.
Me gevşek!
Me loose!
* Serbest bırakıyorum seni *
♪ I'm turning it loose ♪ ♪ Footlose ♪
Basın, her zaman kayıp çocuk davalarının peşinde dolaşır. Ve herhangi bir boşboğazlık benim işimi daha da zorlaştırır.
The press always circles a missing child case, and any loose chatter makes my job a lot harder.
Etrafta başıboş dolaşan bir katil var ve biz şimdi burada onu avlamak üzereyiz.
We got a murderer running around loose, and we're nowhere near bagging him.
Lus çek gibi.
Как в "loose check"
Denemek istiyor musun?
Let it loose.
Yarım bırakmamak lazım.
Loose ends.
Firari bir katil olabilir.
There might be a killer on the loose.
Demek istediğim, serseri mayın gibi. Ve sen istediğin kişiyi elde edebilirsin.
Я имею в виду, она просто Loose Cannon, и вы могли бы действительно есть кто, что вы хотели.
Bunu neden Loose Goose * yaratıcısı Howard Huges'e söylemiyorsun?
Почему ты не скажешь это Говарду Хьюзу изобретателю Loose Goose?
Belki biraz bilgi koparabilir.
Maybe she can shake some info loose.
Geride tanık bırakmamak için mi?
To tie up loose ends?
Peki All Hell Breaks Loose?
- Нет. А "Преисподняя раскрыла пасть свою"?
"Every Which Way But Loose"
"Как ни крути – проиграешь"
Çeviri : copo _ de _ nieve
Family Guy 7x09 The Juice Is Loose!