Lım tradutor Russo
68,606 parallel translation
Asıl işi biz yapalım onlar da anca tıkınsınlar.
Мы сделаем всю работу, а они потом нажрутся как свиньи.
Yazılımımızda başka bir şirketinkiyle çakışan kısımlar var.
У нас с Бенджамином схожесть в программном обеспечении с другой компанией.
Annenin seni Esther'in eskilerini giymek zorunda bırakması tam yedi yılımızı aldı.
Луис, мы провели семь лет, обсуждая тот факт, что ваша мать заставляла вас донашивать вещи Эстер.
Programına nasıl ulaşacağımızı biliyorum.
Я знаю, как обойти его программирование.
S.H.I.E.L.D.'ın önüne atabileceğimiz bir Nainsan mı buldun?
Нам нужны Нелюди для борьбы против Щ.И.Т.а?
Geçen yıl bir önceki hayırseverle çalıştığım sırada birkaç örnek almıştım.
В прошлом году я взял пару образцов когда работал на... предыдущего хозяина.
Nasıl yardım edebilirim?
Итак, чем я могу помочь?
Hatırlarsan, nasıl yapacağımı bile çözememiştim.
Напоминаю, мне это не удавалось провернуть.
Ölü ajanların üzerinde bulunan numaralarla bağlantılı olan gözaltı merkezlerini araştırdım.
Так вот, я изучила все центры задержания разведчиков СВР которые могут как то связаны с погибшими.
Bunu kimin yaptığını araştırdığımda, S.H.I.E.L.D'a ulaştım.
Когда я искал, кто это сделал, я нашел Щ.И.Т.
Zephyr'i nasıl uçuracağını bilen var mı?
Кто-нибудь здесь умеет управлять Зефиром?
Yani ortağım sana kaçakçılık suçlamalarını sorduğunda iş birliği yapmanı şiddetle öneririm.
Поэтому, когда моя напарница задаст вопросы об обвинениях в контрабанде... Настоятельно советую сотрудничать.
Ben bir S.H.I.E.L.D. ajanıyım.
Я агент Щ.И.Т.а.
Kulağa kötü geliyor ama benim nasıl uyandığımı duyana kadar bekle.
Звучит плохо, но подожди, пока я расскажу, как проснулась я.
İhtiyacımız olan şey yaratıcılığın.
Нам нужна твоя изобретательность.
Zırhının nasıl göründüğüne dair hayal kurardım.
Дружище, я фантазировал о том, как будет выглядеть ваш костюм.
Biraz mısır patlatıp bir film izlesek nasıl olur?
может, мы... сделаем попкорн и посмотрим фильм?
Bugün S.H.I.E.L.D.'den bir kadınla tanıştım.
Сегодня я встретил девушку из Щ.И.Т.а.
Kulağa nasıl geldiğinin farkındayım.
Понимаю, как это звучит.
Hiç evlenmedim, çocuğum olmadı ama geçtiğimiz beş yıl içinde yakın arkadaşlarım ve ailemden 17 kişiyi toprağa verdim.
Никогда не был женат и не было детей, но за последние пять лет я похоронил 17 близких друзей и семью.
- Karşılık vermeyi düşünmeye başlamamız lazım.
- Нужно начинать подумывать о возмездии.
S.H.I.E.L.D. ajanı mıydı?
Агент Щ.И.Т.а?
Radcliffe nereye gideceğimizi nasıl bulacağımızı söyledi bana.
Рэдклифф сказал мне, куда идти и как его найти.
Benim adım Phil Coulson ve ben bir S.H.I.E.L.D ajanıyım.
Меня зовут Фил Коулсон... и я агент Щ.И.Т.а.
Senin gibi bir hanım evladı nasıl oldu da yakalanmadı?
Как милашка вроде тебя могла избегать задержания?
Sana arkadaşça davrandım. Biriyle iletişim kurmanın nasıl hissettirdiğini anlama çalışıyordum.
Я подружилась с тобой, пыталась понять, каково это - быть с кем-то связанной.
Bunu bir balığa bakarak mı söyledin yoksa S.H.I.E.L.D. brifingi sırasında mı öğrendin?
И ты это понял по одной рыбе, которую мы увидели или узнал это из инструктажа Щ.И.Т.а?
Savunmaya çekilmekten nefret ediyorum ama Aida onu nasıl durduracağımızı bulmadan önce tepemize çökerse işimiz biter.
Ненавижу играть в защите, но если Аида доберется до нас до того, как мы выясним как ее остановить, игра окончена.
Sanırım S.H.I.E.L.D.'in tabutuna son çiviyi çakma niyetinde.
Как вариант, чтобы забить последний гвоздь в крышку гроба Щ.И.Т.а.
Bunları S.H.I.E.L.D. yapmadı. Ben yaptım.
Это не вина Щ.И.Т.а. А моя.
Seri katilli falan şeylere bayılırım.
Мне нравятся про серийных убийц и все вроде этого.
Hayır, bayılıp yere çarptım.
Я отрубился, рухнул на пол.
Dün gece, Cardinal'in parayı nasıl akladığını ortaya çıkardım.
Прошлой ночью мы узнали, как Кардинал отмывает свои деньги за шпионаж.
Missoula, Montana'lıyım. Buna inanır mısın bilmem.
Из Мизулы, штат Монтана, представь себе.
Dondurmaya bayılırım.
- С большим удовольствием. - Да! Класс!
Başımızı nasıl eğeriz?
Как мы себя смиряем?
Kostümüyle, ışın kılıcıyla tam takım istiyorum.
Мантии, световой меч, делов-то.
Dinleyeceksin, çünkü geriye baktığımızda, sen beni, aynı şeyleri yüzüme söyleyecek kadar önemsiyordun. Ben de iyiliğinin karşılığını veriyorum.
Тебе придётся, вспомни время, когда ты достаточно заботился обо мне, чтобы сказать то же самое мне в лицо, и я просто возвращаю долг.
Ama anladığım kadarıyla Herr Starr, asıl istediğiniz şey...
Но мне кажется, герр Штарр, что на самом деле, вы хотите....
Benim hayatımın dayanılır olmasını mı istiyorsun?
Вы хотите, чтобы моя жизнь была выносимой.
- Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Что ж, я не знаю, как это сделать.
Umarım ben yanılıyorumdur.
Надеюсь, я ошибаюсь.
Nasıl yaptığımız umurumda değil.
Плевать, как мы этого добьемся.
Günün nasıl geçti diye sorardım ama en son sorduğumda pek hoş olmamıştı.
Я бы спросила, как прошел твой день, но в прошлый раз всё прошло не очень хорошо.
Ama en azından nasıl bir adam olduğunu biliyorum sanmıştım.
Но я думала, что хотя бы знаю, какой ты человек.
Nathan'a bu konudan bahsetmememin nedeni ona daha fazla yardım edebileceğim zamanın gelmesini bekliyor olmam. Nasıl yardım edebilecekmişsin?
И я не рассказал Нейтану только потому, что жду, что скоро смогу помогать ему гораздо больше.
Nasılını söyle hemen başlayayım. Tanıdığımız herkesle konuşup bu pislik hakkında her şeyi öğrenerek başlayacağız.
Спроси всех, кого мы знаем, что им известно об этом уроде.
Şimdi bir kadınla olan sorunlarımı nasıl halledeceğimi bilmediğim yetmiyormuş gibi diğeriyle olan sorunları nasıl çözeceğimi de bilmiyorum.
Раньше я не знал, как помириться с одной женщиной, а теперь не знаю, как всё исправить со второй.
Tamam teklif çok kötü. Ama yargıç davaya izin verdiğine göre haklılık payımız olduğunu düşünüyor olmalı.
То есть, я понимаю, что предложение ужасное, но если судья позволил этому делу дойти до заседания, он думает, что моё дело может выиграть.
Hayır, asıl istediğinin Pfizer olduğunu biliyordum bu yüzden bunun için uğraştım.
– Это не так. Я знал, что реальной целью был Пфайзер, поэтому я попытался получить его.
Hayır Louis, asıl istediğim 15 senedir tanıdığım arkadaşımı getirmekti. Öyle mi?
– Нет, Луис, чего я реально хотел, так это привести моего друга сюда, которого я знаю уже больше 15 лет.