Lıyım tradutor Russo
12,665 parallel translation
Biraz kaygılıyım.
Я волнуюсь.
Sıkıntılıyım sanırdım, kimsenin beni sevmediğini ve sevmeyeceğini sanırdım.
Я думала, что сломана, что никто никогда не сможет полюбить меня.
Seni Reiter'dan nasıl kurtardığına bakılırsa belki ben de inanmaya başlamalıyım.
То, как это спасло твою шкуру, впору и мне поверить.
- Hayır, Long Island'lıyım.
Нет, с Лонг-Айленда...
Karım Dolly, ruhu şad olsun, deniz kıyısına bayılırdı.
Долли, моя жена, храни её душу... ей всегда нравилось на побережье.
30 yılımı böyle yapıp edip, ettiği yanına kâr kalan şerefsizlerle mücadelede geçirdim.
30 лет я наблюдал, как подобные ублюдки ухмыляются и остаются на свободе.
Ben sadece 4 yıl kaldım.
Я всего четыре.
25 yıl hapishaneden başka yerde çalışmadım, Avery.
У меня не было работы вне тюрьмы на протяжении 25 лет, Эвери.
20 yıl boyunca bu şekilde yaşadım.
Я жил таким образом на протяжении 20 лет.
Ve sana beş yıl boyunca işkence eden, hayatını cehenneme çeviren insan için, üzgünmüşüm gibi davranmayacağım.
И я не собираюсь притворяться, будто мне жаль что человек, который превратил твою жизнь в ад который мучил тебя пять лет
Yığılıp kalacağım.
Я сейчас взорвусь.
Birkaç yıl önce parmağım kırıldı. O zamandan beri -
Да, я сломал палец пару лет назад.
Bir yılımı aldı.
Год на это потратил.
Amcamın bütün kıyı bankacılığı hesaplarına ulaştım.
Я только что взломал все оффшорные счета моего дяди.
Bunca yıl geçti ama onun beni tanıdığından çok onu tanımıyorum.
Все эти годы я знал о нём не больше, чем он обо мне.
Ya da ilk yıl abayı yaktığım ilk kız olduğunu...
Или как я влюбился в тебя в первом классе.
- 1944 yılında tersane kaynakçısıydım.
Я была сварщиком на верфи в 1944.
Zirveye ulaşmak için on yılımı harcamıştım ama bir anda elimdeki her şeyi kaybedebilirdim.
Мне понадобилось 10 лет, чтобы взойти на вершину. И вот за какую-то секунду всё полетело к чёрту.
'Yılın Girişimcisi Ödülü'nü aldım. Bir anda medyanın ilgi odağı hâline geldim.
Я был признан предпринимателем года и оказался в центре внимания прессы.
Dengeyi bulmak için 800 yılım var.
У меня впереди 800 лет, чтобы найти равновесие.
Kafeste yarım yıl geçirdikten sonra ölmen.
Умереть после полугода в ящике.
Anlatayım, yaklaşık 2 yıl önce Dünya-2'deydi.
Я расскажу.
Ayriyeten çözülmeyen bir cinayet üzerinde çalışan Şerif Yardımcısıyım. Kırk yılda bir bu işte kılık değiştirenler 18'inci yüzyıldan dirilen seri katiller yahut ben yok.
А ещё я помощник шерифа, и работаю над нерешенным убийством, в которое для разнообразия, не вовлечены оборотни, воскрешенный маньяк из 18 века, или я.
Yılın ilk maçını kaçırıp, seni kaptan yapmayacağım.
Я не пропущу первую игру сезона. чтобы ты стал капитаном.
On yıl mı?
10 лет?
Son iki yılımı, yaptığın kötü şeyleri dinlemekle geçirdim.
Я провела последние два года, слушая каждую злобную вещь, которую ты сделал
Bir yıl onunla çalışırım, beş yıl yaratıcı yönetmenlik yaparım, sonra da gelsin Katy'ler.
Один год я поработаю с ней, пять лет буду креативным директором, а потом раз - и привет, Кэти.
Sanırım onu geçen yıl mart ayında nezarette tutmuştuk.
Думаю, он был у нас в арестантской камере в марте прошлого года. - Ой.
Thea'yı kurtarmaya yardımı olacaksa katılıyorum.
Я согласна, если дело касается спасения Теи.
Geçen yıl, Felicity, Barry Allen'a arıların mucidini alt etmesi için yardım etmişti, Brie Larvan.
В прошлом году Фелисити помогла Барри Аллену разобраться с пчелиной изобретательницей - Бри Ларвин.
Hayatımda en çok bu konuda çabaladım hatta, ama en sonunda... Adada geçirdiğim 5 yılın dönüştürdüğü adamım ben.
Я старался так, как никогда в жизни, но в конечном итоге, я остался тем, в кого меня превратили эти пять лет.
Tek anlamadığım, hoşlandığım adamın beynini yıkaman beni nasıl güvende tutacak?
Я только не понимаю, как промывка мозгов парню, который мне нравится, обеспечит мою безопасность?
Yaşadığımız bunca şeyden sonra gidersem yıkılır.
После всего, что случилось, Она будет раздавлена.
Son 10 yılımı geri dönmeni düşünerek geçirdim. Bedenlerimiz tekrardan bir araya geldiğinde ne kadar muhteşem olacağını.
Я провела десять лет, вспоминая как чудесно было, когда... наши тела были вместе.
Crawford, RNA çoğalımının keşfedilmesinden onlarca yıl önce yaşadı.
Кроуфорд жил задолго до открытия принципов репликации РНК.
Tam yüz yıl geriye, İkinci Dünya Savaşı'nın göbeğine insanların iyice paranoyak oldukları, bu zamanla alakası olmayan bir zamana mı?
Вы хотите отправить нас на 100 лет назад, в военное время, где все люди подозрительны и старомодны?
Sızacak mıyız, kılık mı değiştireceğiz?
Будем работать под прикрытием?
Beş yıl sonra adımı bile hatırlamayacaksın.
Лет через пять ты и не вспомнишь, как меня зовут.
İnanabiliyor musun, adelphe? Sekiz yıl deniz kuvvetlerinde çalıştım, kılıma zarar gelmedi.
Можешь поверить, брат, 8 лет в морской пехоте — цел и невредим.
Bir yılımı sana inanarak geçirdim.
Я целый год тебе верила.
30 yıl önce Kaliforniya'da plajda tanıştığım kız...
Когда я встретил ту девушку в Калифорнии на пляже, больше тридцати лет тому назад.
Geçen yıl, nişanlım öldü beklenmedik bir şekilde.
В прошлом году мой жених умер... неожиданно.
Geçen yıl, Dr. Wells'i kapattığımız hücre orası.
Эта та же камера, в которой мы держали доктора Уэллса в прошлом году.
Yıllarca, nasıl bu hale geldiğini öğrenmeye çalıştım.
Я провел годы в попытках понять, как ты им стал.
Çocuklar, takımın kalanı bizi asla 1958 yılında bırakmazdı.
Ребят, остальная часть команды не стала бы нас просто так оставлять в 1958.
- İkinci yıl dönümünü kutlarım.
- Со второй годовщиной тебя.
Gemiyi tamir ettikten sonra 1958 yılına geri dönüp bizi kurtaramaz mıydın?
Мы не можем снова взойти на борт, вернуться в 1958 и забрать "тех" нас?
1960 yılında sıkışıp komşularımızla fondü yemekten daha fazlasını hak etmiyor muyuz?
Тебе не кажется, что наше предназначение нечто большее чем застрять в 1960, поедая фондю с соседями?
1641 yılında Japonya'ya düzenlediğim ilk seyahatlerim sırasında ben Dieter Albrecht bu sayfalardaki en sıra dışı hikâye ile karşılaştım.
Это было в 1641 году, во время первого из моих путешествий в Японию. Я, Дитер Албрихт, объял самую необычную историю на этих страницах.
Adam 3 yıl boyunca yılda en az 10 hakediyor tamam mı?
- Да он стоит не меньше десяти в год, на три.
50 yıl sonra burada tekrar buluşalım.
Давайте все встретимся здесь через 50 лет.