English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ M ] / Meant

Meant tradutor Russo

31 parallel translation
Kendi arabalarını almak yerine Torrio'nun daha büyük olan arabasını alırlar.
Может, вы слышали мою пластинку "You Were Meant For Me," RCA Victor. Ты была мне предназначена...
Belki plaklarımı dinlemişsinizdir. "You Were Meant For Me ( Sen benim için yaratılmışsın )" Victor Plakçılık. Sen benim için yaratılmışsın
Я слышал, что, когда они заехали на заправку, и вышли купить сигарет
I really meant it sincerely when I said I'd give you my inheritance.
Я говорила правду, когда утверждала, что передам тебе наследство.
Olabilir bir şey ifade ediyorlardı.
Could have meant anything.
O ah, az para demek olabilirdi...
It could've meant less money, uh...
Ben gerçekten de denizde kayboldum.
I meant I was actually lost at sea.
Hadi, eşeği kastetmiştim, ama...
Come on, I meant the donkey, but
Junior and Angie were left to wonder what it all meant.
Младший и Энджи остались с загадкой, что же это значит.
- Özellikle söyledim.
- I meant it.
Bilmiyorum V, bir noktadan sonra bunun kaderimiz olduğunu kabullenmemiz gerekebilir.
I don't know, V, at some point we might have to accept that it's not meant to be.
Kıçı kırık bir rapçiden 17 yaşımda hastalık kapıp yumurtalıklarımı sikmiş olmam da mı kader yani?
Was I meant to get an STD at 17 from some lame-ass rapper that would trash my tubes?
Sekiz çocuğu olduğunu öğrenmek için tüm öğlen araştırmış olmam da mı kader?
Was I meant to Google him all afternoon to find out he has eight kids?
Facebook'ta ekleyip duvarında hayatımı nasıl mahvettiğiyle ilgili psikopatça şeyler yazmam da mı kader?
Was I meant to friend him on Facebook to write on his wall some psychotic rant about how he ruined my life?
Doğal halleri işte.
They're the way they're meant to be.
Yok, Lance beni kulüpte uyuşturucu satmakla suçladığında düşündüğün şeyleri kastettim.
No, I meant the thing that you were thinking when Lance accused me of dealing out of the club.
- The Love I Meant To Say mi?
The Love I Meant To Say?
İlk defa tanıştıkları sahneye ne dersin? Amanda intihar etmeye çalışırken Jesse'nin onu The Love I Meant To Say parçasını söyleyerek durdurur. Evet.
Как насчет их первой встречи, когда Аманда пытается покончить с собой, а Джесси останавливает её песней "Любовь, что я хотел бы выразить"?
- Sanırım not bizi atlatmak içindi.
So I guess the note was meant to throw us off.
Bayan Levinson ile birlikte gezmek ne kadar çekici olurdu demek istiyorum.
I meant how charming it would beto see it with Mrs Levinson.
- Evet. - Ben de bunu demek istedim.
- That's what I meant.
Hayır. Öyle demek istemedim.
- That's not what I meant.
Yemin ederim, Frankie'nin beni fark etmesini asla istemedim.
I promise, I never meant Frankie to notice me.
Hepinizin kitabımı okuması benim için ne kadar önemli, anlatamam.
Yes. I can't tell you how much it's meant to me that you guys all read my book.
Daha iyisini hak ettiğimi söyledin ya hani? Genel anlamda dedin, değil mi?
Эй, когда ты сказала, что я заслуживаю лучшего, you just meant, like, in general, right?
Yani kusura bakmayın.
I meant you no offense.
I'm feeling kinda naughty tonight ⠙ ª ⠙ ª Sorry I said that creepy stuff out loud ⠙ ª ⠙ ª That was super rando ⠙ ª ⠙ ª I meant to say I want to do cutesy stuff ⠙ ª
Потому что я-я-я Извини, я сказал эту жуткую вещь громко Это было супер родео
İşlerin olması gerektiği şekilde sonuçlanacağını biliyorum.
I know things will work out the way they're meant to.
Buraya gelip bunu soruşturmamdan önce demek istedim.
I meant prior to me coming up and investigating this.
Başkası içindi Benim için değil
# Meant for someone else but not for me #
Kaderimiz mi?
Not meant to be?
Bunu öğreniyorum.
What I meant was,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]