Nowhere tradutor Russo
20 parallel translation
Biri de hiç bir yere gitmeyen, sırf göstermelik.
And one more leading nowhere Just for show
- Hiç bir yere gidemezsin... -
Don't go nowhere
Yolun kenarında ıssız bir yerde oturuyorum.
" I'm sitting by the side of the road in the middle of nowhere
Yolun kenarında ıssız bir yerde oturuyorum.
"Now I'm sitting in the middle of nowhere by the side of the road " One of these days I'll find true love
Ama gidecek başka yeri yok ve o benim kardeşim.
But she has nowhere else to go, and she's my sister.
Bununla bir yere varamayız. " dedi.
Это приведёт нас вникуда. "The president said to Tommy :" We can't. That'll get us nowhere. "
Tracy adını sevdim.
* There's nowhere to write it * Мне нравится имя Трейси. * There's nowhere to write it down *
# Bir yerlerde kayboldu, bulunamayacak bir yerde
Was it lost somewhere, nowhere to be found
Tepkinizin, ya da sizin pes etmenizin geminin FTL'den çıkmasına ve ıssız bir yerde kalmamıza neden olduğunu düşünüyor.
She thinks your reaction, the fact that you've- - well, you've given up, it's the reason why we have dropped out, why we are stuck out here in the middle of nowhere.
O allahın belası setin yakınında bile değildim.
I was nowhere near this godforsaken soap set.
Yiyeceğimiz yok, yatacak yerimiz yok! Bu doğru değil.
We've got no food, we've got nowhere to sleep!
First, she turns up out of nowhere and turns out to be the woman who was sleeping with Barbie, who's now sort of my boyfriend.
Сначала она появляется из ниоткуда и оказывается женщиной, с которой спал Барби, сейчас являющийся вроде как моим парнем.
Etrafta başıboş dolaşan bir katil var ve biz şimdi burada onu avlamak üzereyiz.
We got a murderer running around loose, and we're nowhere near bagging him.
Evet, siparişleri bitirince çıkacağım... and I'm nowhere close.
Да, я тут совсем зашился с кучей заказов, даже не знаю, когда закончу.
- Gitmek istemeyeceğin bir yerde, kızım.
Nowhere you wanna go, girl.
Tehlikedeyiz, saklanacak yer yok.
♪ no one's safe, nowhere to hide ♪
Ondan önce bir gelecek planım yoktu.
Before him, I was on a fast train to nowhere.
Hiç söylenmeyen sebeplerden vurulan kırbaç.
Lash that comes from nowhere for reasons never explained.
Nowhere to go, Bashir.
Тебе не скрыться, Башир.
King James'in kuzenini utandırdığını öğrenmesini nasıl ister görelim Onu Nowhere'den Sir No One ile evlendirerek.
Как обрадуется король Яков, узнав, что отдал кузину за сэра Никого из Ниоткуда.