Okumadım tradutor Russo
720 parallel translation
Madge'den bana gelen telgrafı okumadım.
О боже, я даже не прочитал телеграмму от Мадж.
- Hayır, okumadım.
- Нет, не читала.
Onu okumadım efendim.
Нет, эту не читал, сэр.
Bilmiyorum. Kitabı okumadım.
Не знаю, я ее не читала.
Hayır. Hayır okumadım.
Наверное, я ее вообще не читал.
Okumadım.
Я их не читал.
Kılavuzu bile okumadım.
Не читал даже инструкции.
- Korkarım, okumadım.
- Боюсь, что не читала. - Вам обязательно надо.
104 yıldır bir ilahi bile okumadım.
Я не пою гимны вот уже 104 года.
Kitaplarınızdan hiçbirini okumadım.
Я никогда не читал ни одну из ваших книг.
- Okumadım bunu.
{ \ cHFFFFFF }
Onu okumadım.
Я ее не читал.
Hayır, hayır. Yüzü olmayan Çinlileri okumadım.
Э, нет, нет, я не читал статью о китайских безликих массах.
O kitabı hiç okumadım.
Я ее не читала.
Yalan söylemeyeceğim, hepsini okumadım.
Врать не стану, я не прочел ее всю.
Bunu kitapta okumadım.
Вот об этом в книжке не написано.
Henüz okumadım.
Я его не читал.
İmzala demiyorum. Daha okumadım bile.
Я не прошу тебя ничего одобрять.
Onları okumadım daha.
Я их ещё не прочитал.
Daha önce hiç otopsi raporu okumadım.
Я никогда не читал заключение о вскрытии трупа и, надеюсь, больше не придется.
Okumadığımı mı sanıyorsun?
Думаешь, я не читаю?
Yavaş yavaş iyileşiyordum. Daha önce hiç okumadığım Balzac eserlerini bir çırpıda bitirirken sakalımı da kendi haline bırakmıştım.
Я поправлялся и отпустил бороду поглощая Бальзака, которого раньше не читал.
Whitey, gazeteleri okumadım.
Уайти, я не видел газет.
- Coğrafya okumadınız mı?
- Учите географию!
Bayan Henderson ben bir kalem bulamadığım için telgrafı okumadı.
Мисс Хэндерсон не прочитала мне телеграмму, я не нашла карандаша.
Benim yazıldığı gibi okumadığım imasında mı bulunuldu?
Значит, я читаю не то, что написано.
- Gazeteleri okumadın mı?
- Газеты не читал?
- Cambridge'de okumadın mı? - Evet.
- Вы ведь учились в Кембридже?
Yerel gazeteleri okumadın mı?
Ну, ты не читаешь местные газеты?
Haberleri okumadınız mı?
Разве вы не читали новости?
Korkuyorum zira hiç görmediğim ya da okumadığım halde o sözün anlamını biliyorum. - Hangi söz ( cük )?
Я боюсь, потому что я знаю это слово, никогда его не видев и не читав.
'Ev ve Yurt'dergisinde okumadın mı?
Читали в "Неделе", отдел для, дома для семьи...
- Neden? Sen hiç Pascal okumadın mı?
- Вы тоже не читали Паскаля?
Kral şartlarınızı okumadı bile, bayım.
Он даже не прочел их.
Demin şu araç size meydan okumadı mı?
Я хочу сказать, что та машина явно сделала вам вызов.
Nizamnameleri okumadın mı?
Я знаю. Вы что, устава не читали?
Davayı okumadım.
Я не изучал это дело.
Kontratını iyice okumadın mı?
Ты внимательно читал контракт?
Duyuruyu okumadınız mı?
Вы не прочитали объявление?
- Hayır, okumadım.
- Нет, не читал.
Yani oğlun Define Adası'nı hiç okumadı mı?
Твой сын никогда не читал "Остров сокровищ"?
Şimdiye kadar yazdığım hiç bir şeyi okumadın.
Ты же не читала мою рукопись.
Okumadınız mı hiç?
Неужто не читали?
Okulda, bir kaç zeki adam... Moby Dick'i okuyup okumadığımı sordular.
В школе, несколько блестящих молодых людей... спросили меня, читал ли я "Моби Дика".
Okumadığımı söylemeye utandım.
Мне было стыдно сказать, что никогда не читал.
Kitabı okumadığımı söylemeye çekindim, bu yüzden yalan söyledim.
Я побоялась признаться, что я не читала его и солгала.
Wall Street Journal'da okumadığım bir sürpriz var mı?
Есть что-то о чём не написано в Wall Street Journal?
O şeytani kitabı hiç okumadım.
К чёрту!
Hiç kitap okumadım.
Я не читал эту проклятую книгу!
Gazetede o kızı okumadın mı?
Ты читала в газете про девушку?
Beni kaçıramazsın. Aynı taraftayız. Bunu anlayacak kadar okumadın mı?
Вы не можете меня украсть, мы ведь заодно или вы в школе этого не проходили'?