Oynamak mı istiyorsun tradutor Russo
127 parallel translation
Peki akıllı çocuk, oynamak mı istiyorsun?
- Хочешь сразиться, да? - Извините, учитель.
Onunla oynamak mı istiyorsun?
Поиграешь с этим?
Oynamak mı istiyorsun?
Давай, малыш. Хочешь поиграть? Ты и я.
Babayla oynamak mı istiyorsun?
Хочешь поиграть с папочкой?
Oynamak mı istiyorsun, sürtük? Biraz ister misin?
Чёртова шлюха, это твой план мести?
Oynamak mı istiyorsun?
Ты хочешь поиграть в спрингбол?
Kumar oynamak mı istiyorsun?
Хотите играть по-крупному?
Oynamak mı istiyorsun?
Значит, хочешь поиграть, да?
Piç, oynamak mı istiyorsun?
Сука хочешь поиграться?
- Oyun oynamak mı istiyorsun?
- Хочешь поиграть?
Sert oynamak mı istiyorsun?
Не хотите по-хорошему?
" Sert oynamak mı istiyorsun?
" Не хотите по-хорошему?
- Sen kalıp hayal oyunları oynamak mı istiyorsun?
- Ты не можешь просто...
Oynamak mı istiyorsun? Öyleyse oynarız. Kenara gel, Kırmızı.
'очешь поиграть - всегда пожалуйста.
- Oh, oynamak mı istiyorsun, Pete?
- Хочешь повеселиться, Пит?
- Oynamak mı istiyorsun? Buraya gel.
- Хочешь повеселиться?
- Oynamak mı istiyorsun, Pete?
- Хочешь поиграть, Пит?
Oynamak mı istiyorsun?
Будешь играть?
Oynamak mı istiyorsun, babalık?
Хочешь поиграть?
Devam et. Kendini beğenmişi oynamak mı istiyorsun?
- Считаешь себя лучше других?
Oynamak mı istiyorsun?
Хочешь поиграться? Ладно.
Büyüklerden biri mi olmak istiyorsun yoksa bebeklerle oyun parkında oynamak mı istiyorsun? Evet, evet.
Если бы такие люди не занимались сексом, нам бы нечего было смотреть по каналу Дискавери.
Oyun oynamak mı istiyorsun Truelove?
Ты хочешь играть в игры, Трулав?
Öylesine, yani burda bunca insanın önünde oynamak mı istiyorsun?
Просто так. Хочешь играть здесь для тысячи мужчин?
Oh, oynamak mı istiyorsun?
- А, ты играешь?
Oh, oynamak mı istiyorsun?
Хочешь поиграть?
Oynamak mı istiyorsun?
Ах, вот как!
Oynamak mı istiyorsun?
Хотите поиграть?
Oyun oynamak mı istiyorsun?
Хочешь играть? Хочешь поиграть.
Bir oyuncak getirmişsin, oyun oynamak mı istiyorsun?
Ты принесла игрушку. Любишь поиграть.
Dışarı çıkıp oynamak mı istiyorsun, ha?
Хочешь поиграть на улице, да?
Oyun oynamak mı istiyorsun?
В игры играешь?
Oyun oynamak mı istiyorsun? Gel haydi.
Ооо, хочешь поиграть.
Wilhelm, anladığım kadarıyla oynamak için küçük bir tank istiyorsun.
Я слышал, ты мечтаешь об игрушечном танке, верно?
Bu sevkiyatın saldırıya uğrayacağı konusunda kumar mı oynamak istiyorsun?
- Ты готов поставить все, что у тебя есть, на то, что на этот груз нападут?
- Telefonla mı oynamak istiyorsun?
- Что ты хочешь, милый. - Поиграть в телефон? - Позвони ему.
Saklambaç mı oynamak istiyorsun?
Захотел поиграть в прятки?
Bart, John Wilkes Booth'u mu oynamak istiyorsun, yoksa bir manyağı oynamak mı?
Барт, ты собираешься играть Джона Бута или будешь вести себя как маньяк?
Yemek yemek mi istiyorsun, yoksa poker oynamak mı?
- Ты хочешь есть или играть в покер?
Banyoya gitmek mi istiyorsun, yoksa poker oynamak mı?
Ты хочешь в туалет или играть в покер?
Tatlım sen de mi oynamak istiyorsun, Julie ile çıkmak ister misin?
Дорогая, ты хочешь играть? Ты хочешь свидание с Джули?
Oynamak mı istiyorsun? Bana yeşillerden bir tane ver.
Дай мне гранату.
- Top tutmaca oynamak mı istiyorsun?
- Половить мяч?
Hepsini oynamak mı istiyorsun, Bay destekçi? Hadi. Son el.
Не промахнись.
Oynamak mı istiyorsun?
Хочешь поиграть?
- Oynamak mı istiyorsun?
- Хочешь подраться?
Nigel, dart mı oynamak istiyorsun?
Найджел, хочешь поиграть в дарт?
Aptalı mı oynamak istiyorsun?
Они оба валяют дурака.
Anladım. Cee oynamak istiyorsun, öyle mi?
- О - о, ясно, хочешь в прятки поиграть?
Oyun oynamak mı istiyorsun?
Виноват. Вздумал со мной в игры играть?
Dışarı çıkıp oynamak mı istiyorsun?
Хочешь на улицу?