Sanatçılar tradutor Russo
625 parallel translation
Öte yandan, sanatçılar hakkında ne dediklerini bilirsiniz.
Как говорится, здесь только артисты.
Sanatçılarımla kontrata ihtiyacım yok.
В отношениях с моими актерами мне не нужны контракты.
Ekselansları sarayı Hynkelstrasse'ye dönmek... üzere yola çıkıyor ve... ve yolunun üzerinde Romanyalı sanatçıların geçmişle... yarını birleştiren eserleri ile selamlanıyor.
"Его Превосходительство покидает место своего триумфа, и вернётся во Дворец по улице Гинкельштрассе, Аллее Культуры, украшенной шедеврами искусства Томении : " Венерой Сегодняшнего дня "и" Мыслителем Будущего ".
Demek istediğim, sanatçıların, eli açık bir patrona ihtiyaç duydukları düşüncesinin modası çoktan geçti.
Понимаете, мысль,.. ... что художник может зависеть от покровительницы-меценатки, устарела.
Editörler, sekreterler, diğer eskiz sanatçıları, bilirsiniz işte.
Редакторы, секретарши, коллеги-дизайнеры, ну знаете.
Siz sanatçılar etiketten hiç anlamıyorsunuz.
Вы, художники, понятия не имеете, что такое этикет.
Ve sanat eseri gibi, sanatçılar tarafından yaratılır.
И, как любое произведение искусства, она создается художниками.
Sanatçıların en iyisiyim ben.
Чистейшей воды художник.
Bildiğiniz üzere, burada Avrupa'nın her yerinden gelen sanatçılar var.
- Вы не ожидали, госпожа, увидеть здесь художников со всей Европы?
Eğlenmek için insanlar sanatçıları yakından görmek isterler.
Чтобы развлекаться, люди хотят видеть певцов с близкого расстояния.
Dünyaca ünlü sanatçılar gözlerinizin önünde ölüme meydan okuyan gösteriler yapıyor.
Знаменитые артисты на ваших глазах исполнят немыслимый смертельный номер. В ЦИРКЕ
Yanılmıyorsam 150 ışık yılı önce 150, 200 karınca toplumunda sanatçılar yaşardı.
Возможно, сто пятьдесят световьiх лет назад... Сто пятьдесят? Сто пятьдесят.
Sanatçılar, yazarlar, müzisyenler, ressamlar.
Артистьi, писатели, музьiкантьi, художники.
Sanatçıların başkalarına olan şefkatlerinden ilham aldıklarını düşünüyordum.
Я всегда полагала, великие артисты... чувствуют огромное сострадание к другим.
Siz sanatçıları ziyaret ettiğimi hatırladın mı?
Помните, я был у вас, у художников?
Onlar sanatçılar, ama ben de bir sanatçıyım.
Они художники, но ведь и я художник.
Hayır, o sanatçıları hiçbir zaman anlayamayacağım.
Нет, я никогда не пойму тех художников.
Arada bir Dinlenme Salonunda zamanımızın bazı büyük sanatçılarını karşılama zevk ve onurunu yaşarım.
Знаете, время от времени, мне выпадает честь и привелегия приветствовать здесь, в нашем буфете, некоторых действительно выдающихся международных артистов нашего времени.
Tıpkı bütün sanatçılar gibi ama ona güvenebiliyorum.
Как все художники. Но я могу на него положиться.
Şu sanatçılar!
Ох, уж эти художники!
Paris'te, Markiz D'Urfé'nin toplantıları sanatçılar ve kültür adamları arasında çok popülerdi.
Салон маркизы Д'Урфе был самым знаменитым в Париже. Все известные личности стремились попасть туда.
Konuk sanatçılar :
В этом фильме себя играли :
Bakın... Kapitalist Batı sanatçılarının... dejenere çalışmaları.
Посмотрите на извращенные... произведения художников... капиталистического Запада.
Genç sanatçıları destekliyoruz, ama hayır kurumu değiliz.
Мы делаем ставку на молодых, и не занимаемся пожертвованиями.
Bütün sanatçıların yakın dostuydu.
Друг и благодетельница всех артистов, повсюду.
Çünkü Hollanda Ortodoksluk dışındaki görüşlere hoşgörülü idi ve Nazi hegomanyasındaki Avrupa'lı entellektüellerin 1930'larda Amerika'ya sığınması gibi o dönemin düşünürlerinin ve sanatçılarının toplandığı bir bilim ve sanat merkezi oldu.
Так как Голландия была терпима к нестандартным мнениям, она была убежищем для интеллектуалов, спасавшихся от контроля и цензуры других частей Европы, так же, как США выиграла в 1930-х от массового переселения интеллигенции из фашистской Европы.
Evinin kapılarını açarak sanatçıları, müzisyenleri, yazarları devlet ve bilim adamlarını ağırladı.
Он открыл двери своего дома художникам, музыкантам, писателям, политикам и учёным.
Ama biz onlardan aşağı kalmayız. Şu sanatçıları nerede bulabiliriz?
И где ты зтих артистов встретишь?
Herkesi gözetliyorlar, sanatçılarımızı bile.
Они следят даже за творческой интеллигенцией.
Ve bir ülkede sanatçılar bile kontrol ediliyorsa, bu kötüye işarettir.
Когда в стране контролируют творчество, это плохой знак.
Ve bu güç, büyük sanatçıların, yazarların ve müzisyenlerin emin ellerine verilmiştir.
Великие музыканты, художники и писатели... доносят этот дар до всех остальных.
Üzülmeyin, saygıdeğer, haşmetli sanatçılar. Aktörler, aktrisler, sizlere her zaman ihtiyacımız var.
Не грустите, мои дорогие, замечательные художники, актёры и актрисы, вы нужны нам, как чёрт знает что.
"Bir dilin güzelliği sanatçılar tarafından yazılınca... nasıl da ortaya çıkıyor".
... как красив может быть язык в устах настоящего поэта.
Ve o graffiti sanatçılarının lehine soğukkanlı olmak gibi, sakin ve aklı başında o sanatını trende ortaya koyabilir.
Граффити райтер, напротив, должен быть в высшей степени внимателен, хладнокровен и собран, когда рисует на вагоне.
Bu New York'tan ayrıldığımızın işareti sanatçılar ellerindeki paketleriyle gidecekler ve bu yerlerde oynayacaklar onlar kişisel olarak asla oynamak istemezler.
А это значит, что мы покидаем Нью-Йорк с парнями, которые смогут показать свой стиль в местах где, сами бы они никогда не побывали.
... Dünyanın dört bir yanından gelen ünlü sanatçıların burada olmasından onur duyduğumuz için minnettarlığımızı şehrimizin bu anahtarlarını vererek gösteriyoruz, anahtarları Doğu Alman Bayan Olimpiyat Takımı takdim edecek.
... нас почтили визитом знаменитые артисты со всего мира, и мы хотим выразить нашу признательность предложив Вам ключи от нашего города, которые Вам вручат представительницы женской олимпийской сборной Восточной Германии.
Sanatçıların da, her insan gibi hata yapma hakları vardır.
А я считаю, что артист, как всякий гражданин, имеет право упасть.
Müzisyenlerden vergi alınmazdı, sanatçılar askerlikten muaftı
Музыканты не должны были платить налоги, и члены гильдии художников не должны были участвовать в военных делах.
Efsaneye göre opera sanatçıları çok azgın olurmuş!
Если верить легенде, оперные певцы ненасытны!
- Mary Ann Benedict? Burası sanatçılar komünü Pek çok ressam var
- Это община художников, здесь много живописцев.
Konu sanatçılar değil, George ; hür düşünenler.
Дело не в стремлении творить, Джордж, а в том, чтобы мыслить свободно.
Söylediğim gibi muhabir arkadaşım sanatçıların bir çoğunu tanır.
Как я и говорил, мой друг, господин Фаразманд, брал интервью у многих знаменитостей.
Tolstoy... "Sanat, sanatçıların kendi içlerinde..." "... geliştirip, paylaştıkları duygusal bir deneyimdir " demiş.
Если кто-то может усовершенствовать этот опыт, как сказал Толстой, искусство - это внутренний опыт усовершенствованный актёром и переданный публике.
Bütün sanatçılar delidir.
Все художники безумньı.
Sanatçılar çatı katlarını çok sever, değil mi?
Художники любят чердаки, верно?
- Bu büyük bir açılış ama Anne. Sana önemli sanatçılar arasında yer edindirecek.
"ЗАЩИТИ МЕНЯ ОТ ТОГО, ЧТО Я ХОЧУ"
Elbette, sanatçı dostlarımın hislerini anlayışla karşılarım.
Естественно, я ценю чувства моих друзей-музыкантов.
- Sanatçılar mı?
Артистки?
Aslında anlaştığımız sanatçılar bizi son dakikada ortada bıraktı ve bize gereken- -
- Замена. - Вот так просто. Верно.
Evet, sanatçıları da çağırdık.
Да, 25-летие.
Evet, sanatçıydılar.
Да, они были мастера.