English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ S ] / Saçları

Saçları tradutor Russo

4,940 parallel translation
"Güç saçlarımda."
"Все дело в моих волосах".
Sanki saçın var gibi ama saçlarını pek önemsemiyorsun gibi.
Было, будто у тебя есть волосы, но тебя не особо волнуют эти волосы.
"Selam babalık, güç saçlarımda" gibi.
Типа, "Дарова папаша, все дело в моих валасах".
Artık tamamen saçlarımı uçurdun.
Вы окончательно разозлили мои волосы.
Güç, saçlarımda.
Все дело в моих волосах.
Ben de saçlarımda istiyorum.
Хочу себе такие волосы.
Uzun, kopkoyu saçlarıyla, günah kadar çekiciydi!
Высокий, черные волосы. Греховно красив.
Kaçmaya başladığında yapacağı ilk iş görünüşünü değiştirmek olurdu Saçları kestir. Farklı bir renge boya.
Первое, что она сделает, пустившись в бега - это изменит внешность... быстрая стрижка, скромный цвет волос.
Ben sunum yapıp, hukuki boyutunu anlatırken, o saçlarını savurup, müşteriye kıkırdadı.
Так вот, пока я делала презентацию, знаешь, и... и ссылалась на последнее законодательство, она теребила свои волосы и хихикала с клиентом.
Saçlarınla çok uyumlu oldular.
Думаю они подходят к твоим волосам.
Bazen saçlarımı okşuyor ve yüzüme bakıyor.
Гладит волосы, и этот нежный взгляд...
Saçlarını kaldır.
Подними свои волосы.
- Peki ya saçlarım? - Ne oldu saçlarına?
- Что насчет моей прически?
Beverly Goldberg,.. omuz vatkalı,... taşralı saçlarıyla savaşçı anne.
Бэверли Голдберг. Мама-воин с наплечниками, и причёской в стиле кантри, у которой на первом месте стояли её дети.
- Çok nemli, saçları kıvır kıvır oluyor.
Влага портит её причёску.
Saçlarına bayıldım.
Мне нравится твоя причёска.
Sonra bir anda, arabanın camı kırıldı ve daha ne olduğunu anlamadan saçlarımdan tutup sürüklediler beni.
После, окна неожиданно разбились и до того, как я успела понять что происходит меня схватили за волосы и потащили.
Saçlarınla her oynadığında sana nasıl baktığını fark etmedin mi?
Ты когда-нибудь видел как она смотрит на тебя, когда ты теребишь свои волосы?
Florence Henderson gibi saçlarından olmasın yoksa?
Да? Может это из - за стрижки как у Флоренс Хендерсон?
Saçlarını kestirirsin.
Подстригись.
Evet, postacı çantalarınızla, birbirine benzeyen saçlarınızla ve ailelerinizle harika ilişkilerinizle.
Да, со своими сумками через плечо, и каштановыми волосами в тон с ними, и вашими потрясающими отношениями со своими родителями.
Çok güzel saçları varmış.
Такие красивые волосы.
Saçlarımız aynı renk.
Тот же цвет волос.
Şimdi de saçlarını savuruyor.
Она волосы поправляет.
Ron'un, dolandırıcılıkla milyon dolarlar kazanmanın dışında biraz da çekici bir aksanı ve ortalığı yakan saçları vardı.
Рон был дельцом, который сделал миллион долларов буквально имея притягательный акцент и не невероятные волосы.
Yukarılarda bu kadar incelen saçları ve soluk beneklerini görebilmeyi, beyaz kafa derini karıştırmayı çok seviyorum.
Мне нравится как они редеют на макушке и я вижу пятна на границе с белёсым скальпом.
Fark etmesi güç ama yakın zamanda saçlarının döküldüğünü tespit ettim.
Это трудно заметить, но я нашла следы недавней потери волос.
Dişlerini gıcırdatıyor, saçları dökülüyor, yemek yemiyor.
Она скрежетала зубами, теряла волосы, не ела.
Üstündeki kirli elbiseleri gördüğümde onu evsiz bir adam sandım. Saçlarını usturaya vurduğunu düşündüm.
Сначала я принял ее за бомжа, на ней была такая свободная, фланелевая рубашка.
Herhangi bir cinsel travma yok sadece saçları kesilmiş.
Нет следов сексуального насилия.
Saçlarımı mı kestiler?
Они остригли мои волосы?
Bende adamın saçlarını, kaşını ve gerçekten çok özleyeceği bir organını keseceğim.
Я сбрею ему волосы и брови и другие части его тела постараюсь ничего не пропустить.
Carmen'in saçlarını sıfıra vurdu. Bir daha kimseyi baştan çıkarmaması için onu bir erkeğe benzetmeye çalışıyordu.
Tried to turn her into a boy so she wouldn't be seducing anybody.
Uzun kahverengi saçlarını tarayıp örmeliydi.
Она должна была расчесывать твои длинные волосы... заплетать их.
Seni bir salona götüsek onlar da saçlarını yeniden kumral yapsa?
А давай мы отведем тебя в салон, и они покрасят твои волосы снова в темный...
Üç dakikaya aşağıda ol yoksa saçlarını kazırım.
Спускайся через три минуты, иначе я подстригу тебя.
Bilgin olsun diye söylüyorum kıvırcık saçlarına bayılıyorum.
И для записи, я люблю твои кудряшки.
Saçlarını örecek, hasta olduğunda bütün gece ayakta kalacak, ellerine ve dizlerine kustuğunda kusmuğunu mu temizleyeceksin?
Ты собираешься заплетать ей волосы, просиживать рядом с ней ночами, если она больна, счищать ее рвоту со своих рук и коленей?
Saçlarının nesi var?
Что за херня у тебя на голове?
Ama adamın sönük kızıl saçları var.
Но парень, типа... бледный с рыжими волосами.
Güzel saçların var be kızım.
У тебя отличные волосы, девочка.
"Güzel saçlarım ve kusursuz bir vücudum var."
У меня красивые волосы и идеальное тело ".
Yüzünü ve saçlarını okşamalısın.
Нежно гладишь её лицо и волосы.
- Parmaklarını saçlarında gezdir.
Запусти пальцы в ее волосы.
Saçları kir kokuyordu. Ayakkabıları çamur içindeydi.
Её волосы пахли грязью, на обуви засохла глина.
Saçları yıkanmıştı, muhtemelen şampuanı diğer kadından ödünç aldı.
Она вымыла голову, значит, воспользовалась шампунем другой женщины.
Kate Ellison'ın da sarı saçları ve mavi gözleri vardı.
Кейт Эллисон блондинка с голубыми глазами.
Saçları koyu.
Тёмные волосы.
Şu saçları örülü, Porto Rico'lu komiyle mi aldattı?
Это был тот пуэрториканский помощник официанта с дредами?
Tanrım, saçları çıkmış.
Боже мой, у неё так волосы отросли.
Saçların güzel görünüyor.
У тебя красивая причёска.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]