Seeing tradutor Russo
31 parallel translation
~ elinin bir dokunuşuyla ~
That upon seeing you again
Bu senin Emma'yı ilk görüşün mü?
Is this the first time you're seeing Emma?
İnanç ve görmek, genellikle ikisi de yanlış.
Lesson # 7 : Belief and seeing are both often wrong.
"Seni yazın görmek" "Asla gitmezdim"
o / ~ Seeing you in summer o / ~ Увижу летом я тебя o / ~ I never would go o / ~ Не расстанусь никогда.
Borisle yine görüşüyor musun?
Are you seeing Boris again?
Eğer babama kendim yardım edersem beni artık bir...
But I thought that if I helped dad on my own, he'd stop seeing me as...
- Seni ve Julie'yi görünce- -
Seeing you and Julie...
Birimler, bahis şirketinde fotoğrafını gösterince barmenlerden biri saat 11 : 15'de orada gördüğünü hatırlamış.
Uniforms showed her photo at O.T.B., And a bartender there remembers seeing her at 11 : 15.
Oradaki kimse seni 8'den sonra gördüğünü hatırlamıyor.
Nobody there remembers seeing you after 8 : 00 P.M.
İçeriden birinin yardımı olmadan gizlice oradan geçmeleri imkansız.
I remember seeing that when we went in.
Çarpıp kaçmışlar gibi görünüyor.
Well, everything I'm seeing points to a hit and run.
Dr. Saroyan kızınızla görüşmeyi bırakamam.
Dr. Saroyan, I can't stop seeing your daughter.
O yüzden, hayır hanımefendi Michelle'le görüşmeyi bırakamam.
So, no, ma'am, I can't stop seeing Michelle.
Hey, belki de sen tanıdığın önemli insanları arayıp... bir kostüm bulup bulamayacaklarını öğrenerek bana yardımcı olursun.
Hey, maybe you could help me by making calls to all the important people you know and seeing if you could drum up a suit.
İnsanları görebilmek.
Seeing the people.
... mantarları arıyorum, bunlar - etrafta hiç göremiyorum.
( Recording blips )... mushrooms, these- - not seeing any anywhere.
İnsanlar, Queen Consolidated'in CEO'su olarak öne çıktığını bu davanın yüzü olarak sorumluluk aldığını görüyor.
Люди увидят вас... Seeing you stand up, the CEO of Queen Consolidated, taking responsibility and being this cause's public face.
Onu görmek bana Josh için daha çok umut verdi.
Seeing him look so much better gave me hope for Josh.
Yani görmediğimiz bir sebep var.
Which means there's a cause we're not seeing.
Alevlerle kapli bir gökyüzünde gün batimini görmek gibi.
Like seeing a sunset in a sky of flames.
"Seeing Red" mi? Bu nasıl bir cüret?
"Рыжее каление"?
Ben Valerie Cherish. "Seeing Red"'ten sorumlu biriyle görüşmek istiyorum.
Я Вэлэри Чериш, и я хочу увидеть продюсеров "Рыжего каления".
HBO ve Paulie G. Bey beni çok beğenmiş ve "Seeing Red" için rol teklif ettiler.
HBO и мистер Поли Джи предложили сняться в "Рыжем калении". Как тебе?
Evet, Brooklyn'de bir grup erkekle görüşmüştüm.
Yes, I ended up seeing a boy band in Brooklyn.
Elbette. Daha şimdiden ultraviyole...
I'm already seeing a more efficient way of taming the ultravi...
Evlilik görmemek için elinde pek zamanı yoktur.
I mean, she probably has a lot of time on her hands, seeing how nobody's getting married anymore.
Onu Sawyer'la gördüğüm son birkaç sefer bana Taylor'dan önceki halini hatırlattı.
Seeing him with Sawyer these last few... reminded me of what he was like... before Taylor.
Sonraki bölüm skeç ve kareografiyi kurmaktı. seeing how it would work with their tails, Kuyrukları nasıI olmalıydı, danslarını insana benzer şekilde uyarlamalıydım.
И затем я стала делать наброски их хореографии, думая, как будут выглядеть их хвосты, и пытаясь представить, как бы танцевали белки.
Fakat Zane'in buluştuğu bu gizemli kadınla İle ilgili bir ipucumuz var.
But we do have a lead on this mystery woman that Zane was seeing.
Ama tapınma dönemi bittiğinden dolayı insanları perişan etme işine geçtiler. İnsanların acı çekmesinden zevk alıp bundan kâr ediyorlar.
Когда эра поклонения им была окончена, they segued into the general human misery business, drawing pleasure and profit from seeing people suffer.
Genellikle ikisi de yanlış.
Belief and seeing.