Should tradutor Russo
287 parallel translation
Sensin beni böyle fakir kılan
You decreed I should be what I am
Çifte kumrular gibi
Just like two newlyweds should be
Birileri burayı yıllar evvel ateşe vermeliydi.
Someone should have set a match to this place years ago.
# Well, the teacher could say # # they should lock you away # # and throw away all the keys if you please. #
* Все учителя гoвoрили : "Надo, чтoб егo пoсадили" * Пoзабудьте o ключах, Или всему придет крах
O kafayı bulmuş kader kurbanlarını şarkı söylerken görmeliydin
You should of heard those knocked-out jailbirds sing
# Things were just the way they should be #
Все шло своим чередом.
Gidip çocuklarla futbol oynasana, eğlenirsin. Sen de gel, sen de gel.
Precious brain should be resting as much as possible, relax hey yeah yeah yeah.
Garipsemesi gereken kişi sensin.
The person that should feel awkward is you.
"Şimdi gitmeli miyim yoksa kalmalı mı"
Should I stay or should I go now
"Şimdi kalmalı mıyım yoksa gitmeli mi"
Should I stay or should I go now
Şimdi kalmalı mıyım yoksa gitmeli mi
Should I stay or should I go now
- Şimdi kalmalı mıyım yoksa gitmeli mi?
- Should I stay or should I go now?
~ Na na na na, na na na, na na na. ~ Na na na na, na na na, na na na na. ~ Ne yaparım ben, gidişin öyle ani oldu ki... ~ Ne yaparım ben, sensiz yaşayamam ki... ~ Ne yaparım ben, beni bıraktın ardında... ~ Bu bir çözüm değil...
ўЬ Na na na na Na na na Na na na ўЬ Na na na na Na na na Na na na na ўЬ What should I do, you left so suddenly, ўЬ What should I do, I can't live without you.
- I should call for backup.
- Я должен вызвать подкрепление.
♪ ♪ Should auld acquaintance be forgot, ♪ ♪
Пусть старые знакомые забудутся...
[hızlı bir şekilde] ♪ ♪ Should auld acquaintance be forgot, ♪ ♪
Пусть старые знакомые забудутся...
Bu yaylım ateşi kimseyi sağ bırakmaz, o kadar hızlı değilse tabii.
Razor wire should have kept anyone out, let alone moving fast.
Onu burada bağlayıp bırakmalımıyım?
Should I secure him here?
Evet, ve dergideki arkadaşlarla düşündük de... you should go ahead and send over a fuckin'shitload of it.
Это правда, так что все мы здесь в журнале думали... Вы должны продолжить и прислать больше этого.
No, I just think we should save our china for something really special.
No, I just think we should save our china for something really special.
Aslında, bence herkes yiyeceklerini... ... bu sekilde kesmeli.
I mean, in fact, I think that everyone should cut their food like this :
Ama günde 5 kez yediğini ve burnuna bozuk para soktuğunu bilmelisin.
But you should know he eats a lot and shoves pennies up his nose.
Where the Buggalo Roam
Эпизод 4ACV06 Bender Should Not Be Allowed on TV
Bugün girip ortadan kaldırmalıyız hepsini. "
Hell, we lost! Мы должны войти и вмазать им сегодня-же. "We should go in and wipe them out today."
Savaşta, orantılı olmak bir kural olmalı.
Lesson # 5 : Proportionality should be a guideline in war.
Bu beni sektörde ne yapmamız gerektiğini düşünmeye itti.
Ну и, это натолкнуло меня на размышления, насчёт того что мы должны сделать в производстве. Well, that set me to thinking about what we in the industry should do.
Hiçbir zaman bu ekonomik siyasi ve askeri gücü tek taraflı uygulamamalıyız.
Я не верю что мы когда-нибудь... I do not believe we should ever применим экономику, политику или военную силу в одностороннем порядке.
Bender Should Not Be Allowed on TV
Эпизод 4ACV06 Bender Should Not Be Allowed on TV
If you were here, you should've at least backed us up.
Раз вы были здесь, могли бы хоть обеспечить прикрытие.
Baban hakkında anlattıklarından sonra, parkta yürümek kadar kolay olacaktır.
With everything you've told me about your father, it should be a walk in the park.
Claire, I don't thinkthat you should be doing - -
Клер, не думаю, что ты должна - -
Ellerimde bir şeyler tutmam lazım gibi hisse kapıldım.
I feel like I should have something in my hands.
onlar should've caught up to us by now.
Они уже должны были нас догнать
Nezle olmana rağmen bu hızda yorulmadın bile.
Несмотря на простуду. Even With A Cold, This Pace Should Be A Piece Of Cake.
Olmasının yolu bu.
That's the way you should be.
All of us should stand up together and say, "No more."
Мы должны вместе встать и сказать "Больше нет"
# Eğer olur da beni terkedersen
If you should ever leave me
? Neden güçleri kafaya takalım ki? ?
Why should we care for the powers that be?
? Yarının ne getireceğinin planını neden yapalım?
Why should we plan what tomorrow will bring
♫ Gitmeli miyim?
Should I leave
? Buradan gideceğini görmem gerekirdi?
I should've seen that you were making your way outta here
? Terketmeli miyim?
Should I leave?
Törenden sonra bir toplantı yapacaksak, yemeği düşünmeye başlamamız gerek.
You know, if we're gonna have a get-together after the funeral, we should start thinking about food.
Kendi paramı kazanmaya başlamamı söylemiştin ya.
Remember how you told me I should start making my own money?
Artık sorun çıkartmaz.
Should be fine now.
Susan'ın pencerelerine dönmeliyim.
I should probably get back to Susan's windows.
Hayır, teşekkür etmesi gereken benim.
Oh, no, I'm--I'm the one who should thank you.
Artık gitmelisin.
You should go now.
Evlilik öncesi anlaşma yapman gerekirdi.
You should have gotten aprenup.
If so, I should be able to win by just laughing. Yoru wo koe te yuke. Let's go beyond the night.
Вспышкою сквозь ночь пройти вновь ~
Evet, çünkü hamileliğin sekizinci ayında çok aşeriliyor.
You should give Linette the recipe.