Stole tradutor Russo
23 parallel translation
- "You Stole My Heart."
- "Ты похитил мое сердце."
"You Stole My Heart." iyi bir seçim.
"Ты похитил мое сердце." Ни хера себе.
Miles arabamı çalana kadar beni güldürdü.
"Miles made me smile... "... till he stole my Camaro
Birisi stole müzik seti KOLKA's'PAJERO'nun!
А то у Кольки вчера из Пежерика выдрали. Хулиганы какие-то.
And we just stole Nike away from Ash-Whole.
И в гостях Мы просто украл от Аш-полного состава.
Shane, fırçanızı çaldı,... ve babalık testi için laboratuara götürdü.
Shane, uh, stole your brush and took it to the lab for a paternity test.
- Hırsızlarımızın yüksek teknoloji cephaneyi çaldığı an olmalı. - Yaklaşık 400 kilo. - Yükleme alanına çıkarmaları gerekiyor.
Well, that must be when our thieves stole the high-tech ammo. 800 pounds worth, and they would've had to take it out the loading dock.
Ondan çaldığın kimliğini geri alıyor.
He's restoring the identity you stole from him.
Sen karımı çaldın.
You stole my wife.
Arabayı Rodney Sokağı'ndan çaldık, Jargoniew kardeşlere ait.
We stole the car on Rodney Street, belongs to the Jargoniew brothers.
Ben birkaç kutu ilaç ve güzel bir araba çaldım.
I, uh... stole a bunch of prescription drugs, and a sweet-ass car.
Aklımda sürekli "How the Grinch Stole Christmas" filmi var.
Я всё думаю о "Гринче Похитителе Рождества".
? You were a thief, you stole my heart?
♪ Ты была вором забрала мое сердце ♪
O araba benimdi, arabamı çaldın.
Those were my wheels! You stole my wheels!
O arabaları çaldığını biliyorum.
I know he stole those cars.
Benny'nin çaldığından şüphelendiğin arabaların listesi var mı?
Maybe. Do you have the list of the cars that you suspect Benny stole?
Bu hareketi benden çaldın.
You stole that move from me.
- Çalmışmışım, haydi oradan.
Stole, my ass.
We're treating a mom who allegedly stole diapers like a violent menace to society and locking her in jail?
Мы относимся к матери, которая якобы украла подгузники, как к страшной угрозе обществу, и заключаем ее в тюрьму?
Affedersin, kafam karıştı. Çünkü odanın tüm görüşünü değiştirdin. Harika görünüyorsun.
Sorry, I was a little confused, because you just stole the view right out of this room.
Henry aracı çaldığında içinden değerli bir şey aldı.
See, when Henry stole the vehicle, he took something of value from the inside.
Belki de X5'i çalmadan hemen önce formaldehit olan bir yeri adımlamıştır.
Maybe he stepped in the formaldehyde right before he stole the X5.
En iyi gemilerimi çalıp kaçtılar.
They stole my best ships and ran.