English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ T ] / Taşıyıcı

Taşıyıcı tradutor Russo

1,292 parallel translation
Ama o taşıyıcının içinde öldüğünü gördüm.
Понимаешь, я была возле контейнера, и ты был мертв.
Eğer Michael gerçekten taşıyıcı ise, Vampirler...
Если Майкл и вправду Носитель, вампиры могут...
Evet.. Ne zamandır taşıyıcılık yapıyorsunuz, Bay...
И как давно Вы работаете сомелье, мистер...
Wolfram ve Hart'ı başka boyutlara bağlayan taşıyıcının bir parçasını koparmayı...
Ты же хочешь попробовать отрезать кусок от канала, который соединяет Волфрам и Харт...
Son taşıyıcı o ürkütücü küçük kız görünümünü almıştı.
Прошлый канал принял форму той жуткой маленькой девочки.
Yeni bir taşıyıcı bulmadan da gitmeyecek.
И его не убрать, пока оно не обретет свое новое замечательное тело.
Hainsley'in transferinde kendisini taşıyıcı olarak kullandığını... -... öğrendiği anda, tuzak kurduk. - Biraz gözü kara bir davranış.
Он понял, что Хейнсли использует свое тело при внедрении в чужое, и ловушка захлопнулась.
kararsız haldeler. Sen sade taşıyıcı değilsin. Organları sabit sıcaklıkta tutuyorsun tıpkı kuluçka makinesi gibi.
Мы покажем им, что такое власть.
Sizin durumunuzu ele alırsak, başarı şansı yüksek olan seçenekler... ... bir taşıyıcı ya da bir sperma verici aracılığıyla döllenmedir.
Наибольшего успеха в вашей ситуации можно достичь используя либо суррогатную мать, либо оплодотворение с помощью донора.
Taşıyıcıyla olabilirmiş ama Monica hayatı boyunca bebeğini taşımayı... ... hayal etti ve taşıyıcıyı izlemenin onun için çok zor olduğunu düşünüyor.
Возможен суррогат, но Моника всю жизнь мечтала выносить ребёнка и она считает, что наблюдать за суррогатной матерью будет слишком тяжело.
- Yani taşıyıcı seçeneğini eliyor musunuz? - Evet.
- Так вы исключаете суррогат?
- Taşıyıcı annelik için imza atarsan bir anlaşma yapmış olursun ve anlaşmanın kurallarına uymak zorunda kalırsın.
Нет, спасибо Когда ты становишься сурагатной матерью ты вступаешь в бизнес соглашение, где работают правила бизнеса
Yıldız Geçidi'ni keşfettiğimizde taşıyıcı halkaları bulduk.
Мы нашли кольцевую платформу когда мы нашли Звездные врата.
La'el Montrose, Paralel Kolonilerden bağımsız bir kargo taşıyıcısı.
Лaeл Moнтроз, независимый грузовой бегун из Параллельных Колоний.
Size güveniyoruz, taşıyıcı-san.
Мы расчитываем на вас, господин толкач!
Daha hızlı taşı, taşıyıcı.
Двигайся быстрее, толкач.
İşte bundan diyorum, biz taşıyıcı değiliz!
Я говорил тебе что, мы не толкачи!
Onu seçerlerken, bir taşıyıcıya zarar vermeyi başardı.
Умудрилась челнок повредить, когда их отбирали.
Eugenics baskınında yakalandım. Bir taşıyıcıyı vurdum.
Меня схватили люди "Евгеники", и я повредила им челнок.
Gil senin karını taşıyıcı annem olarak düşündüm ama ne dersin bilmem...
А я хотел попросить твою жену выносить для меня ребенка, похоже, ничего не получится?
Çoğu taşıyıcı 21. yaş gününde... bunun anlamını anlayacak olgunluğa erişmiş olur.
К 21-му году он достаточно взрослый, чтобы осознать это.
Taşıyıcı hâlâ hayattayken görüntüye erişmeye çalıştın.
Ты ведь уже считывал данные с живого носителя.
Ve dük Andrew'un küçük yeğeni Vikont Ludlow. Daha çok "Çene Gamzeli James" olarak biliniyor kraliyet bebek taşıyıcısının kucağında podyumdan ilerliyor.
Маленький племянник герцога Эндрю, виконт Ладлоу, ласково именуемый "Джеймс со щечками херувима", направляется к алтарю.
Taşıyıcı annelik yapsan servet kazanırdın.
О, боже, вы бы разбогатели, став суррогатной матерью.
Biri Paul'e krampları için zırhlı bir taşıyıcı getirsin.
Дайте малютке Поли таблетки от менструальных спазмов!
Bir problemimiz var : Bir savaş esiri taşıyıcısı Allenstein istasyonuna geldi.
Позавчера вечером на вокзале в Алленштайне загорелся поезд с военнопленными!
Bir taşıyıcı öIdü, biri ağır yaraIı, 1 50,000 Euro gitti.
Два конвоира убиты. Третий при смерти. 150 тысяч евро увели.
1 8 ayda 7 kamyon 9 taşıyıcı öIdürüIdü, ve 2 miIyon Euro ganimet.
Семь фургонов меньше, чем за полтора года. Убито девять инкассаторов, похищено почти 2 миллиона евро.
Eklemler, taşıyıcılar ve bastırıcıların mekanizması kendi kendilerine sınırlayabiliyorlar.
подшипников и амортизаторов есть ограничения прочности.
Bukalemundan taşıyıcıya.
Хамелеон большому носильщику.
- Belki de intravenözde taşıyıcılar vardı.
— Возможно консерванты во внутривенной жидкости.
Taşıyıcı her kimse, o kadar virütik ki belirtileri kendi de gösteriyor olmalı.
Распространитель, кто бы он ни был, настолько заразен, что должен был проявлять симптомы.
Ölüyor. Ölümü yaklaştıkça da taşıyıcının bağışıklık sistemini kontrol etme yeteneğini kaybediyor.
Он умирает, и пока он умирает, этот паразит теряет способность контролировать защиту хозяина.
- Taşıyıcılardı.
- Они были переносчиками.
- Taşıyıcılar kim?
- Кто были переносчиками?
Bu bölüm yük taşıyıcı.
Смотрите, Вот это несущая часть.
- Efsaneye göre karanlığın taşıyıcısı.
- Согласно легенде провозвестник тьмы.
Goa'uld'ların halka taşıyıcılarındaki gibi iletişim ve uzaktan kumandaların frekanslarını bozuyor.
Оно создает помехи на частоте... которую Гоаулды используют для коммуникации и устройств дистанционного управления... как кольцевые транспортеры.
Son gezegen dışı taşıyıcı gemimizi bekliyoruz yıldızgeçidinden boşaltmaya başlamadan önce.
Мы ждем наш последний внепланетный транспортный корабль прежде, чем начнем эвакуироваться через Звездные врата.
Taşıyıcı gemileri gelmek üzereydi.
Прибыл их транспортный корабль.
O taşıyıcıda 300'den fazla insan var.
На том транспорте больше 300 человек.
Taşıyıcıları çalışır hâle getirebilecek misin?
Вы смогли восстановить работу транспортеров?
- Yani taşıyıcıları kapattı mı?
Включая транспортеры?
Aslında, onun peşinden gitmeseydin taşıyıcıyı kullanamazdı.
Фактически, если вы не пошли бы за ним он не смог бы использовать транспортер.
Jeneratörlerden herhangi biri taşıyıcı istasyonuna yakın mı? Evet.
Какой-нибудь генератор расположен около станции перемещения?
Çünkü eğlenceli! İçimde bir yıkım virüsü taşıyorum ve o beni sürekli baştan çıkarıyor.
Потому что это весело! и он вечно меня пытает!
Bilgi Taşıyıcı'yla bizzat görüştün.
И лично разговаривали с Кондуитом.
Bir yıl boyunca kahve taşıyıp, oyuncuları tatlı sözlerle karavanlarından çıkarmaya çalışmak film yapma isteğimi öldürmediyse başka hiçbir şey öldüremez.
Если год подавания латте и умасливания актрисок, чтобы заставить их выйти из трейлера и немного попозировать перед зеленым экраном не уничтожили мое желание снимать, то уже ничто не сможет. Я это точно знаю.
- Gizli bir dalga taşıyıcısı.
- Продолжайте.
Hala şu fıçıyı taşıdığımıza inanamıyorum dostum.
Мне все еще не верится, что вы смогли достать этот бочонок.
Taşıyıcıdan uzakta değiliz.
Мы недалеко от транспортера.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]