Tells tradutor Russo
10 parallel translation
# When he tells me I better get in line #
"Рон Бургунди занял второе место в соревновании по еде сосисок"
Belki de Dimes, Sarah'ya Gloria'dan bahsetmiştir.
So maybe Dimes tells Sarah about Gloria,
Anna, sana sadece ne bilmeni isterse onu söyler.
Anna only tells you what she wants you to know.
Ama içimden bir ses, bunun kahveden fazlası olduğunu söylüyor.
But something tells me this is about more than coffee.
Ve ilk başta sizi çıldırtacak, bu arada, çünkü kimse size bir kaşıkta altüst göründüğünüzü söylemez ama altüst olursunuz.
And it's gonna freak you out at first, by the way, because no one tells you that you appear upside down in a spoon, but you do.
Kendi oğluna bile yardım edemediğini, He says you can't even help your own son Henry'e işitme yetisini geri verenin kendisi olduğunu ve o, Henry'e yaptıklarınızı söylediğinde... and that he can make Henry love him again... ikinizin yaptığı şeyi söylediğinde... when he tells him what you did,... bu, Henry'nin onu tekrar sevmesini sağlayabildi.
Вы не можете помочь даже своему сыну... это он вернул Генри возможность слышать он сможет снова заставить Генри любить его, когда скажет ему, что вы сделали, что вы оба сделали.
Organize Suçlar'ın söylediği, Mimi Tan'in insan kaçakçılığı bağlantısı olabileceği.
Organized crime tells us that Mimi Tan's rumored to be linked to human trafficking.
Ancak bir şeyler bana bu tezgahı onun yürütmediğini söylüyor.
But something tells me he wasn't the mastermind.
Arkadaşımın dediğine göre bazı yerler açılmış Georgia'daki federal cezaevinde.
My buddy also tells me that there's a bunch of openings at a federal penitentiary in Georgia.
It's not like anyone ever tells the meat stick anything anyways.
Не думаю, что члену бы кто-то что-то рассказал.