Together tradutor Russo
139 parallel translation
Sıhhatinize, birlikte barış içerisinde yaşayalım.
And may we live together in peace
Birbirlerine çok yakışmışlar
They look so natural Together
# "Got it Together" ( Bobby Doyle ) #
( ( музыка ) "Gоt it tоgеthеr" от Bоbbу Dоуlе )
? Together
вместе!
? Together
Все вместе!
Ve birbirimize sarıldık,
And clung together
- That I shouId tie together into a noose.
- Из них я сплету петлю.
"But we'll get together then, son You know we'll have a- -"
Но мы ещё встретимся, сын. Знаешь, есть у нас...
I think your team has great potential. So maybe we can join together.
Мы могли бы объединиться.
Thrown it together with the means and materiaIs at hand
Чем быстрей, тем лучше. Куда угодно и во что угодно.
Şimdi büyük düşünmelisin. Çünkü bu kez, onun ayaklarını ovmayacağım.
We got it together, baby.
2-geh-4 - together.
Соединить аккумуляторы в цепь.
Sadece ikiniz birlikteyken daha güçlü oluyorsunuz.
It's just you're strongest when you're together.
O darbenin haberini aldığımızda ben başkanla beraberdim.
Я присутствовал у президента... I was present with the President когда мы вместе получили информацию о том перевороте. ... when together we received information of that coup.
İki eski düşmanın en üst düzeyde bir araya gelip geçmişte olanları tartıştıkları pek örnek yok.
Не так-уж много примеров... There aren't many examples в которых вы можете взять двух бывших врагов... ... in which you bring two former enemies together что находились на высшем уровне, и дать им возможность обсудить, что могло-бы быть.
Ayaklar birleşik.
FEET ARE TOGETHER.
Bacaklar birlikte yukarıda ve düz.
NOW LEGS ARE UP, TOGETHER, STRAIGHT.
Bacaklar birleşik.
LEGS TOGETHER.
Elleri birleştirip, yumruk yapın.
BRING THE FIST, THE HANDS TOGETHER, CLASP THE HANDS.
# Rubbin'sticks and stones together make the sparks ignite #
§ Трение камней друг о друга высекает искры
Dördüncü sınıfta birlikte jazz ve dans dersi almıştık.
We had tap and jazz together in fourth grade.
How come you and I never got together?
Почему мы никогда не были парой?
- Together...
- Вместе.
- Together...
-... вместе.
We are together now...
Мы вместе сейчас.
Beraber bira diyelim doğallıkla.
Beer us together naturally.
All of us should stand up together and say, "No more."
Мы должны вместе встать и сказать "Больше нет"
1975'te "Love Will Keep Us Together" piyasaya çıktığında- -
В 1975 году, когда песня...
Bugünü birlikte geçirmemiz için davet ettiniz bizi.
You guys invited us so we could spend the day together.
? Seninle olduktan sonra?
I'm together with you
? Seninle olduktan sonra?
I'm together with you.
O kadar uzun süredir beraber değiliz.
Мы не так долго вместеWe haven't been together that long.
Hepsini burda tutmaya çalış.
Try to hold it together here.
Noi Mart 2009
Кстати песенка, что играет The Who - Join Together : )
Törenden sonra bir toplantı yapacaksak, yemeği düşünmeye başlamamız gerek.
You know, if we're gonna have a get-together after the funeral, we should start thinking about food.
Eğer onu, yeniden birleştirebilirseniz, buna çok memnun olurum.
Anyway, I saved the pieces. If you could glue it back together for me,
Ve, Trish sana oy vermemiş olabilirim ama bizim için bir araya gelme zamanıdır.
And, Trish, I may not have voted for you, but now is a time for us to come together.
Çünkü hepimiz Buraya aitiz
¶'Cause we all belong Right here together ¶
Burada birlikte oturacağız
¶ We'll sit here together ¶
Birlikte hesap denetimleri ve fırtınalar geçirdik Tess.
We've survived tax audits and typhoons together, Tess.
Ve bunu bizi iki gün birlikte çalışırken görerek mi anladın?
And you know this from watching us work together for, what, two days?
Bir dahaki sefere bir arada olduğumuzda başka bir yere çağrılmamı planlayacağım.
The next time we're together, I'll arrange to get called away.
Şimdi, eğer kendinize çekidüzen verirseniz ve gerçek bir komutan gibi davranmaya başlarsanız belki gitmeye devam edebiliriz.
Now, if you pull yourself together, you start acting like a real commander, maybe we can get going again.
Keşke seninle birlikte yaşlanabilseydik ve aile kurabilseydik ama yaşadıklarımız için minnettarım.
I wish we could have grown old together and had a family, but I'm grateful for what we had.
Buranın ayakta kalması için bildiğinden çok daha fazla önemlisin.
You're far more important to holding this place together than you know.
Ve biletleri ben ayarladığım için ikimiz yan yana oturabiliriz.
And I have arranged it so that you and I get to sit together.
Evet ama Sarah'nın Vince ile tekrar beraber olmaya karar vermesi şüpheleri olmadığını göstermez.
Yeah, but even if Sarah decided That she was gonna get back together with Vince, It doesn't mean that she didn't have doubts.
- Ne yapıyorum ben burada?
What the hell am I putting together here?
Lef s Stay Together.
Поехали. "Let's stay together."
Bayıldım.
- Someday soon we all be together ƒорогой!
Ne düşünüyorsun?
"Yeah, we really got it together." Что ты думаешь?