Uzadı tradutor Russo
579 parallel translation
Onlara önemli bir görüşmemin uzadığını...
и я немного задержусь.
Uzadıkça uzadı artık. Kendini benim yerime koy :
Два года с тобой.
Bu iş çok uzadı ama.
Это уже зашло слишком далеко.
Hem, bu konuşma da yeterince uzadı zaten.
Разговор слишком далеко зашёл.
Senin zamanını harcayıp her şeyi uzun uzadıya açıklamamı istemezsin.
- Мне некогда всё тебе объяснять.
Bu iş çok uzadı ve ben de çok yoruldum.
Это слишком далеко зашло и я так устала.
Sorununu uzun uzadıya düşündüm.
Я рассмотрела твою проблему... самым серьёзным образом.
Bu şaka fazlasıyla uzadı!
Эта шутка затянулась!
Anne, boyun mu uzadı senin?
Мама, как ты выросла. Не будь дурочкой.
Bunu tartıştık hem de uzun uzadıya.
Мы это долго обсуждали.
Telefon görüşmem uzadığı için özür dilerim.
Простите меня. Телефонный разговор немного затянулся.
Sanırım fıstık ezmesi yemekten bu kadar uzadı.
Должно быть, это из-за арахисового масла.
- Şimdi boyum o kadar uzadı ki nerdeyse dengemi kaybedeceğim.
- Но теперь я вырос, и потерял равновесие.
Peppino ile uzun uzadıya konuştuk.
Дон Ввинчено, кажется он готов.
Tartışma gitgide uzadı. Bu süre içinde, Siberler planlar yapmışlar. Torchwood'un bu bölümüne sızıp kendilerini dünyanıza haritalandırıp sonra da gözden kayboldular.
И пока шли споры, киберлюди составили план, проникли в эту версию Торчвуда, обозначили себя в вашем мире и словно испарились.
- Bu oyun gereğinden fazla uzadı.
Нет? Эта игра затянулась.
Ama çok uzadı, keşke gelse.
Скорей бы он вернулся.
Sonunda, insan ömrü uzadı.
В конце концов, длительность жизни выросла.
Çizmelerimi de almak istediler! - Sonra seni görüp uzadılar.
Хотели и сапоги забрать, но увидели вас и убежали.
Bu sabah erkenden evine uğradım ve annene seminerin 2 hafta uzadığını söyledim.
Я сегодня утром забегал к вашим и сказал, что симпозиум продлили на 2 недели.
Büyüdüğünü, boyunun uzadığını söyleyebilirim.
Хочу сказать, что ты выросла.
Bu kadar uzadığı için özür dilerim.
Прости, что заставил себя ждать.
Bunu veremem, ama size uzun uzadıya dil dökmeyeceğim.
Я не могу дать тебе это. Но я могу показать, что у меня есть.
Rambal-Cochet'ye söyleyin ki, şaka fazla uzadı.
Скажите мсье Рамбалю-Коше, что шутка растянулась.
Bu şaka yeterince uzadı.
Извините, но мне кажется, что эта шутка слишком затянулась.
Uzamalı, daha uzun olmalı Uzadığı kadar uzamalı
Пусть растут, Пусть растут,
Uzadığı kadar uzamalı
Отпусти, пока могут расти.
Sizin yine boyunuz mu uzadı?
Вы снова выросли?
Çok uzadı. Ortalık nasıl?
Уже много времени прошло.
Ama bitkiler uzadıkça yapraklar ve sporlara ulaşılması giderek zorlaştı.
Но поскольку растения становились все более высокими, листья и споры становились все более недоступными.
Bakar bakmaz çıkardığı anlamın, "uzun uzadıya düşünmenin yol açtığı, sistemli hatalardan" koruduğunu, bu nedenle de fazla düşünmeye dalmadan daha iyi sonuçlar elde edildiğini söyledi.
Он утверждал, что быстрая расшифровка позволяет ему "избегать систематических ошибок, которые неизменно возникают при длительном изучении."
Saçların iyice uzadı.
Твои волосы начали отрастать.
Bir domates rolünü oynadın ; çekimleri uzadı da uzadı, neymiş oturmazmış.
Изображая помидор, ты сорвал весь график съемок. Не хотел садиться.
Bu iş fazla uzadı ama.
Ну, это уже слишком.
Frank'in golf sahasında işi uzadı.
Фрэнк задержался на гольфе.
Günler, haftalara uzadı.
Дни сливались в недели.
- İş biraz uzadı, bebeğim.
- Всё пpoшлo заебись, детка.
Yarın onu burada istiyorum! Çok uzadı!
Этого я хочу видеть здесь завтра, и не тяните!
Bir şakaydı. Çok uzadı.
Эта шутка слишком далеко зашла.
Neyse ki o adaletsizlik sadece birkaç hafta uzadı.
Слава Богу, эта малая несправедливость продолжалась всего несколько недель.
Bu ziyaret meselesini çok uzadı, yeter.
Послушай, хватит разговоров на эту тему, ладно?
Onlara işin uzadığını söyleyeceğim.
Скажу им, что тебя босс задержал.
- Bu şaka fazla uzadı artık.
- Эй, это уже не шутки.
Sensizliğim uzadıkça rüyalarım daha da canlı hale geliyor.
Чем дольше наша разлука, тем ярче мои мечты...
Ne zaman ki saçları ensesine kadar uzadı, o zaman, kendi kendini traş etti.
Когда его волосы отрастали, он подрезал их сам...
Bir başka tuhaf bilimsel olguysa elimizdeki tırnakların öldükten sonra uzadığı gerçeğidir. ... Sakal da öyledir.
A вoт ecть eщe oдин любoпытный нayчный фeнoмeн - этo тo, чтo нoгти paстyт пocлe cмepти,... кaк и бopoдa.
Ders biraz uzadı.
Нас задержали на занятиях.
Özür dilerim, stüdyoda işler uzadı.
Извините, я задержался на передаче. Понимаю. Знакомьтесь, моя младшая сестра.
Biz bunu uzun uzadıya konuşamaz mıyız?
Может поговорим?
Tanrı'ya şükür saçım uzadı! Bugün ondan aldım bunu.
Это его подарок на Рождество.
Çok uzadı ucube.
ƒо скорого, урод.