Uzaklaşıyor tradutor Russo
264 parallel translation
Giderek daha da uzaklaşıyor.
Я чувствую, как он отдаляется все дальше и дальше!
Kuzeye doğru uzaklaşıyor, çok da yükseldi.
Он заходит, идет слишком далеко с севера и ужасно высоко.
Güneş sisteminde bir gezegen... giderek uzaklaşıyor.
Планета в солнечной системе... добираться далеко.
Tanrım aklım senden uzaklaşıyor.
Господь, мысли мои отдаляются от тебя.
Uzaklaşıyor!
Уходит!
Küçülme oranı artıyor. Gezegen küçüldükçe, yüzeyi bizden uzaklaşıyor.
Пока планета продолжает уменьшаться, ее поверхность отдаляется от нас.
Bay Sulu, o uzaylı güneş sisteminden uzaklaşıyor mu?
М-р Сулу, их судно все еще удаляется от солнечной системы?
- Uzaklaşıyor.
Он уходит, разворачивается.
Ve her geçen dakika uzaklaşıyor.
И он уходит всё дальше с каждой минутой.
Düşman gemisi çok müthiş hızda uzaklaşıyor, efendim.
Субкоммандер. Вражеское судно движется с огромной скоростью.
Hood ve Potemkin uzaklaşıyor.
"Худ" и "Потемкин" уходят.
Excalibur uzaklaşıyor.
"Экскалибур" уходит, сэр.
Uzaklaşıyor. Neden ona sormuyoruz?
— мотри, она уходит. ѕочему мы у нее не спрашиваем?
İnanılmaz bir hızla uzaklaşıyor.
У него невероятная скорость.
... varlığının hissi, dünyaya ait ya da dünyada bulunduğun izlenimi artık senden uzaklaşıyor, artık yok.
Ощущение полноты жизни, причастности, принадлежности миру начинает ускользать от тебя.
Hamile... On yedi annesi tarafından dışarı atılmış, uzaklaşıyor kaybolmak için yol soruyor.
Беременная... в семнадцать лет отвергнутая матерью, она уходит в надежде забыться.
Savaşçı uzaklaşıyor ve 71 hektar uzaklıktaki asteroide dönüyor.
- то лавгтийо аполайяуметаи йаи пгцаимеи пяос том астеяоеидг,.71 ейтаяиа лайяиа.
Bu galaksi saatte 200 milyon kilometre uzaklaşıyor olmalıydı.
Эта галактика должна удаляться от нас со скоростью 200 миллионов км в час.
Galaksi ne kadar uzaksa o kadar hızlı uzaklaşıyor görünür.
Чем дальше галактика, тем выше ее видимая скорость.
Galaksiler korkunç bir galaksiler arası sosyal kaos içerisinde birbirinden uzaklaşıyor.
все галактики разбегаются друг от друга, словно напуганные каким-то ужасным происшествием.
Elips bir galaksi mesela radyo dalgaları içinde parıldayarak uzaklaşıyor.
Вот, к примеру, эллиптическая галактика, оставляющая позади длинный след, мерцающий в радиоволнах.
Uzaklaşıyor, şu anda.
Прямо сейчас, на моих глазах.
Her seferinde daha yüksek... bir sayı çıkarsa fırtına bizden uzaklaşıyor demektir.
Если каждый раз успеваешь считать дольше, это значит, что гроза удаляется.
Discovery İo'ya doğru çekiliyor. Ya da Jüpiter'den uzaklaşıyor.
"Дискавери" был вытолкнут в направлении Ио.
Adam, "Ne yapalım?" diyip uzaklaşıyor.
"Нет, двести". "Тем хуже для вас".
Vay canına, raylar yoldan çok uzaklaşıyor.
Черт, рельсы уходят в сторону.
Uzaklaşıyor.
Мустанг, говорит Скиталец.
Uzaklaşıyor.
Эдвард, я сгораю от любви. Думаешь, она любит морепродукты?
Uzaklaşıyor.
Они убегают!
Uzaklaşıyor.
Послушай, вы, меня держите, а он уходит.
Yakalayın, uzaklaşıyor!
Хватайте его, он удирает!
Jones uzaklaşıyor!
Джонс уходит!
Torpido uzaklaşıyor.
Перешла на автоматический режим. Расстояние 500 ярдов и уменьшается.
Üzgünüm çocuklar, zaman geçtikçe gerçeklerden daha da uzaklaşıyor.
Мне жаль, парни. Её контакт с реальностью становится всё слабей.
- Sesler uzaklaşıyor.
- Они затихают.
Kristal varlık uzaklaşıyor, efendim.
Кристаллическое Существо уходит, сэр.
Kamera uzaklaşıyor - göğüsler çıplak.
Камера отъезжает - голая грудь
Kamera uzaklaşıyor - kadın tamamen çıplak. Bacakları açık. İki parmak tam burada.
Камера отъезжает - она полностью голая, ноги расставлены вот тут два пальца
Borg gemisini saptadım, koloniden uzaklaşıyor.
Я обнаружил корабль Боргов. Он покидает колонию.
Alfred'in yaraları iyileşecek, ama o ve Tristan birbirlerinden uzaklaşıyor.
Альфред оправится от ранения. Он и Тристан как-то отдалались.
Uzaklaşıyor.
Он убегает.
En yakınındaki muhafız uzaklaşıyor.
Ближайший к тебе охранник уходит сейчас в сторону.
Harika! Saat 5 oldu. Uçağım kapıdan uzaklaşıyor!
Отлично уже пять часов, и мой самолет уже отсоединяют от трапа.
Ülkeniz kanundan uzaklaşıyor.
B cтpaнe Baшeй цapит бeззaкoниe.
Gelecek haftaya kadar, bu şehirdeki her yatırımcı bizden uzaklaşıyor olacak.
На следующей неделе от нас уйдут все инвесторы в городе.
Hayatlarımız an be an bizden uzaklaşıyor ve boşlukta kayboluyor. Bu korkunç bir şey.
И жизнь утекает из нас капля за каплей исчезает в бескрайней пустоте.
Sözünü kesmeyi hiç sevmiyorum ama Flaxian gittikçe uzaklaşıyor.
Я не хочу прерывать, но флаксианец удаляется.
Orlando, efendim. 300 yarda ve uzaklaşıyor.
Орландо, сэр. Удаляется. Уже в трехстах ярдах.
Bizden uzaklaşıyor.
Уходят.
- Hayır uzaklaşıyor.
Нет.
Niye herkes buradan uzaklaşıyor?
Почему все отсюда срываются?
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaş ondan 16
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaş ondan 16