Uzuyor tradutor Russo
109 parallel translation
Yangın, deprem hırsızlık, hayat sigortası, liste uzuyor.
Пожары, землетрясения, кражи,.. ... травмы на производстве и так далее по списку.
Saçlarım uzuyor.
Мои волосы отрастают.
Ama gene uzuyor saçlarım.
Но, тем не менее, волосы отрастают.
Her seferinde uzuyor.
С каждым разом всё дольше.
Pinokyo'nun burnu uzuyor, pipisi gibi oluyor.
Привкус соленый во рту у гостей - Вот вам салями от финских друзей!
Savunma çizgisi şimdi Delta, Alfa ve Theta bölümlerine doğru uzuyor.
г диавыяистийг цяаллг епейтеиметаи лесы тоу д, а, йаи х толеа.
Ayrıca elimizdeki tırnaklar doğmadan önce de uzuyor.
Hoгти, нaпpимep, pacтут eщe дo poждeния.
Oyun biraz daha uzuyor.
Игра всё не заканчивается.
Stetoskop, çakmak, bilezik, asitborik... Liste uzuyor da uzuyor.
Стетоскоп, зажигалка, браслет, пакет борной кислоты - список все пополняется.
Burnum falan mı uzuyor?
У меня что нос растет?
Bu dalgaların içerisinde dört saat kalınca, 2.5 cm. boyum uzuyor.
Плаваю 4 часа и я на целый дюйм выше.
Liste uzuyor! - Peki diğeri ne?
- А другая компания?
Ama sakalın uzuyor.
Но у тебя нет бороды.
Saçı uzuyor. Birçok şey yapıyor.
У неё растут настоящие волосы и она много чего умеет делать.
Kesmeyince uzuyor.
Достаточно их отрастить вот так и пожалуйста
Liste uzuyor.
И список продолжается.
- Rahatla, yeniden uzuyor.
- Расслабься. Они отрастут.
Bu şekilde telefonun ömrü 60 gün daha uzuyor.
А это автоматически продлевает жизнь телефона еще на 60 дней.
Saçların uzuyor.
У тебя волосы отросли.
- Boyum uzuyor.
- Я стал выше.
Bacakları sonsuzluğa doğru uzuyor gibi.
Этим ножкам нет конца...
Tıraş olduğumda sakalım hemen uzuyor.
... Я не могу сбрить бороду, не получается.
Zaten havaya giremiyorum iş uzuyor.
Это не то... не встает... Это занимает больше времени чтобы кончить...
Onun vücudu çok uzun ama Steve'in de kolları ve bacakları uzuyor.
Я заметил ( а ) что у него длинные ноги. Чувак, Стив осьминог, да, но у Квана растет торс.
Ama bu uzadıkça uzuyor ve Phillip şeker hastası.
Но это все слишком затянулось. Филипп вообще диабетик.
Bu toplantılar uzadıkça uzuyor mu, yoksa bana mı öyle geliyor acaba?
Эти встречи становятся слишком длинными, или они только такими кажутся?
Ayakları, ayak bilekleri kabuklanmış ve nasırlı... ve ayak tırnakları etine doğru uzuyor.
Его ступни и лодыжки в болячках и ранках, и его ногти на ногах вросли в пальцы.
Liste böylece uzuyor.
И так далее.
O kadar büyük ki, uzuyor, uzuyor, uzuyor ama beni tutamıyor abi.
Дыра была такая большая... Она становилась все больше и больше. Мама не могла поймать меня.
Neden boyun uzuyor?
Почему тьı становишься вьıше?
Çünkü, bana kızgın olduğunda boynun aynen böyle uzuyor.
Не сердишься. Потому, что когда ты на меня на самом деле сердишься, У тебя шея удлиняется и становится вот такой.
Uzuyor mu?
Она раздвижная?
Bu arada 28 dikiş atıldı saçlarım çok tuhaf bir şekilde uzuyor.
Понадобилось наложить 28 швов, между прочим, и теперь мои волосы отрастают как-то странно.
İkisi birbirini besledikçe Mary'nin boyu uzuyor Max ise genişliyordu.
Oдин кормил другого, и, как Мэри становилась выше,
Yol uzuyor ama!
Но это ж какой крюк!
Saçların deli gibi uzuyor.
У тебя волосы на затылке страшно отросли.
Kesik 1,5 metre boyunca uzuyor. ... onu da bir tane pürüzsüz manevra ile halletmiş.
Разрез имеет длину 1.5 метра и был сделан одним плавным движением.
Nasıl... Beni davet edene kadar yaptığın liste ne kadar uzuyor?
Как... как далеко по списку ты добралась, перед тем как попросить меня быть твоей парой?
Çok uzuyor bu iş.
Я уже устал ждать.
Ama LHC'de, bu saniyenin milyarda biri kadar olan süre biraz daha uzuyor bizim zamanımıza göre.
Ќо в Ѕј эта одна миллионна € раст € нута относительно нашего времени.
Bu iki arkadaşın selamlaşmaları her yıl daha da uzuyor!
С каждым годом эти приветствия становятся все дольше и дольше!
Saçlar... uzuyor!
Растут вечно!
Durmadan uzuyor! Sarışın, esmer, kumral!
Светлые, темные, рыжеватые!
Boyun öyle çabuk uzuyor ki, elbise çok kısa görünüyor.
Так как ты выросла, платье стало коротким.
Konuşmamız uzadıkça uzuyor, sanki polis sorgusuymuş gibi.
Бесконечные разговоры, подобные полицейским допросам.
Koridorlar yer değiştiriyor ve uzuyor, odalar kayboluyor, başka bir yerde ortaya çıkıyor.
Коридоры растягиваются и сжимаются, комнаты исчезают и появляются где-нибудь в другом месте.
Yalan söyleyenlerin burnu gerçekten uzuyor mu? Bir şey soracağım.
Хочу спросить.
Çok uzuyor.
- Он сильно вырос.
Saçlarım uzuyor
Мои волосы растут...
Hep uzuyor
Постоянно растут...
Yıllar geçtikçe birkaç basit kan testi yapmanın süresi biraz daha uzuyor sanırım.
Как вы себя чувствуете?