English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ V ] / Vakıf

Vakıf tradutor Russo

305 parallel translation
5 milyon doların tamamının... onlar için açılacak bir vakıf fonuna gitmesini sağlayacağım.
Я лично прослежу, чтобы 5 миллионов поступили в благотворительный фонд для них.
Tahmin edemeyeceğiniz konulara vakıfım.
Мне знакомы такие вещи, о которых вы не можете и догадываться.
Onlar için bir vakıf kuruyorum.
Они - основа моего нового предприятия.
"Evim ve sahip olduğum diğer menkul ve gayrımenkullere gelince..." "... işbu belgenin diğer maddelerinde açıkça belirtilmiş olduğu üzere... " "... hepsi, tarafımca belirlenmiş olan vakıf fonunda toplanacaktır. "
Что касается моего дома и всей моей собственности, недвижимой и частной, они переходят в управление, в соответствии с условиями этого завещания, с соблюдением прав заинтересованных сторон.
Üç milyon doları aşkın mal varlığının masraflar ve vergiler düşüldükten sonra adı bu belgede belirtilen bir vâris adına, bir vakıf fonuna devredileceği... -... anlamına geliyor.
Это значит, что собственность вашего отца, оцениваемая в три миллиона долларов, после уплаты всех налогов, переходит в управление трастовому фонду в интересах бенифициария, который назван в этом документе.
- Vakıf mı?
- Фонд?
" 1973 tarihli Federal Mesleki Rehabilitasyon Kanunu görevlerinin gerektirdiği işleri yerine getirmeye vakıf olan aslında vasıflı özürlülere yönelik ayrımcılık uygulanmasını yasak kapsamına almaktadır.
"Фeдepaльный зaкoн o peaбилитaции oт 1973 гoдa, зaпpeщaeт диcкpиминaцию людeй c физичecкими нeдocтaткaми ecли oни cпocoбны выпoлнять вoзлoжeнныe нa ниx oбязaннocти".
İlk çiftleşmeniz nerede, nasıl, ne zaman oldu, bu ayrıntılara vakıf değilim.
Я не в курсе конкретных деталей того, когда, где и как состоялось Ваше первое свидание...
Bu yüzden de Susan'ın anısını yaşatmak için bir vakıf kurmaya karar verdik.
Вот почему мы решили основать фонд для сохранения памяти о Сьюзен.
Vakıf senin programına uygun dönecek.
Работа фонда будет подчинена твоему графику.
Rosseslar bir vakıf kuruyor ve ben de yönetim kurulunda olacağım.
Ее родители основали фонд a я должен сидеть в совете директоров.
Babama vakıf hesabından çekilen bu 1 milyon doları sordum ve bana bu kaçırılma olayından bahsetti.
Кoгдa я пoинтеpесoвaлaсь у oтцa, с кaкoй целью oн снял сo счётa фoндa миллиoн дoллapoв, тo oн сoслaлся нa этo пoxищение. Нo этo пpoстo aбсуpд.
Kendi vakıfımız var.
Вот он, наш благодетель.
Gözlerindeki ifadeye bakacak olursan ben lanet olası vakıf görevlisi sayılırım.
Ну, пусть я буду благотворительной организацией.
Vakıf, ölüme yakın çocukların arzularını yerine getiriyor, değil mi?
Вы исполняете желания смертельно больных детей, не так ли?
Barut ve fitil hakkında bugünkü bilimsel bilgilere daha önce vakıf olsam, ayakta durabilirdim.
Если б тогда я знал о порохе столько, сколько знаю сейчас я бы стоял сейчас рядом с вами.
" İşte vakıf fonu, Derrick.
" Вот твоя доля, Деррик.
Artı, sayısız yardımseverin karşılıksız senede 20 milyar dolar bağışladığı bir vakıf kurdu.
Он основал фонд, который ежегодно перечисляет 20 миллионов на бесчисленные благотворительные цели.
- Vakıf kâr amacı gütmüyor, o yüzden...
- Это не коммерческая организация, так что...
Walter ve Steven, Simon'un arkadaşlarına çok güvendiğini söyledi ve... heyeti avucunun içinde tuttuğunu ve Simon'un parasını bizim yönetmemizin Vakıf adına daha iyi olacağını söyledi.
Уолтер со Стивеном говорят, что Саймон слишком доверял друзьям, что совет от него зависел, и лучше, если деньгами фонда будет распоряжаться он.
Kimya fabrikalarının kirlilik raporlarını görmek ister misin? Veya bu vakıf sayesinde yararlandığı vergi muafiyetlerine?
Проверь уровень загрязнения на заводах в Мехико или посмотри, сколько он получил на налогах от фонда.
Tabanca atışı için özür dilerim, ama ağzınızdan bir şey kaçıramazdınız böyle olursa gerçeklere vakıf olabilir ve herkese tüm çıplaklıkları ile ifşa edebilirdiniz.
- Да. Прости, я наверное напугала тебя выстрелом, но ты должна была молчать. Чтобы я дошла до конца, чтобы выяснилась правда и были сорваны все маски!
Hiçbir zaman L.A. saatine bu kadar vakıf olmamıştım.
Я никогда так не ощущал время в Л.А.
ve kendimize Aziz Ursula vakıfı diyeceğiz koruyucu azizemize atfen.
И мы думаем назваться "Организация Святой Урсулы" в честь нашей святой покровительницы.
Altı ay içinde vakıf tüm kasabayı satın almıştı.
Через полгода его трест владел всем, что было в городе, за одним исключением.
Kasabayı koruyabilmek için vakıf kasabanın tümünü satın almalı.
Чтобы город сохранился, нужно, чтобы он полностью перешёл во владение треста.
Manchurian Global'ın hissedarlarının bir listesini yayınlayacak olsalar ki, yayınlamazlar, aralarında eski başkanlar, devrik krallar, vakıf fonu teröristleri, devrik komünist diktatörler, ayetullahlar, Afrikalı askeri liderler ve emekli başbakanlar var.
Среди акционеров Манчжурского Глобального фонда, хотя они никогда не публиковали никаких списков, можно найти бывших президентов, свергнутых королей, финансируемых террористов, бывших коммунистических диктаторов, исламских и африканских военных лидеров, премьер-министров в отставке.
- Vakıf'taki görevin ne?
- Чем вы занимаетесь в фонде?
Vakıf hesabının kötüye kullanıldığına dair hiç delil yok.
Нет доказательств, что счета компании уменьшились.
Dün gece, Jane Tate adındaki bir kadın daha bir vakıf toplantısı sonrası parçalanarak öldürüldü.
Дженни Тейт из Стьюдио-Сити была разорвана вчера ночью на благотворительном банкете.
Ayrıca onunla birlikte bir vakıf kurmuşsun galiba? Evet.
Вы вместе с ним основали фонд?
Dünya çapında, doğayı koruyup, yaşatmayı görev edinmiş,'Boz Halk'adında bir vakıf kurmuştuk.
Мы основали "Людей гризли", миссия которого - защитить и сохранить дикую природу.
Eğer birkaç güne düzelmezsem, yaparım, fakat, uh... o zamana kadar, tüm vakıf randevularımı tekrar programlayabilir misin?
Это займет день-другой но... до того, ты можешь передвинуть в моем распорядке все назначенные встречи?
Demin aradı beni ve bir tane vaj... vakıf kartı getirmemi istedi.
Она только что звонила, чтобы я привезла ей тюбик ваги.. .. фруктовой пасты. Привет, Джорж Майкл.
Vakıf olmadığım sohbetler ediyorsun.
Ты ведешь дискуссии, в которые я не посвящена.
Yirmi yıl önce yabani atları korumak için bir vakıf kurdum.
20 лет назад основал общество по защите диких лошадей.
House'un bölümüne yapılan bağışlar, vakıf desteği var.
У Хауза есть направленные пожертвования, поддержка фонда...
Vakıf yeni gündemimiz hakkında mesaj yollamak istiyor
Фонд хочет объявить о нашей новой программе.
Sadece vakıf değişik önceliklere bakıyor diyorum.
Я просто говорю, что у Фонда сейчас другие приоритеты.
Yahu bu vakıf işleri sadece kalbini değil kafayı da açtı.
Твоя работа для Ордена полезна не только твоему сердцу..... но и твоему разуму.
Birgün bütün bunlar değişecek ama o gün gelene kadar ihtiyacım olan son şey vakıf olduğum şeyler yüzünden dikkat çekmek ki o şeyler, bir gün beni New York Polis Teşkilatı'nın kusursuz bir üyesi yapacak.
Когда-нибудь всё изменится, но до тех пор, последнее что мне нужно - это привлекать внимание к моим знаниям, к знаниям, которые могут сделать меня выдающимся сотрудником в Управлении Нью-Йоркской Полиции.
Lionel bu geceki vakıf zirvesinde olacaktır.
Лайнел будет сегодня на сборе средств.
Annem Metropolis'teki vakıf zirvesine gitmemiş.
Моя мама не появилась на сборе средств в Метрополисе.
Bir kaç toplantısını kaçırmış ve Plaza'daki vakıf zirvesine gitmemiş.
Он пропустил пару совещаний и не появился на сборе средств в Плазе.
Vakıf kurdum. Veraset ve intikalden kurtulacaklar.
Напишу доверенность на капитал, это поможет избежать налогов на наследство
Bütün saygın vakıf üyeleri gibi onları aramazlar.
Все члены неправительственных организаций... что они перевозят.
Chuck'ın babasının vakıf için düzenlediği brunch'ı bugün "Palas" ta olacak.
Сегодня прием, который устраивает папа Чака в честь своей компании в отеле "The Palace".
Bu işlemlere vakıf olduğum için bu göreve geldim. Oksijen üretecine...
Меня отправили на это задание потому что я знаю, как он работает
Süperyay teorisiyle Spadaro Vakıf Ödülü'nü kazandıktan sonra.
Да, но прежде получил Награду Фонда спедАро за теорию сверхструн.
Vakıf fonu.
Доверенность на мамины деньги.
tamam, işte benim tek duyduğum şey : boaak vak vak, ooh, 3. sınıf, ooh.
Ладно, все что я услышал это : "Куд-ку-дак, куд-ку-дак, ух, третий класс, ух".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]