English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ V ] / Verici

Verici tradutor Russo

8,473 parallel translation
Bu sizin için tuhaf ve rahatsızlık verici bir zaman olmalı.
Тяжело вам, должно быть, приходится.
Umarım siz de bunu benim kadar heyecan verici bulursunuz.
Надеюсь вас, как и меня, увлечёт эта тема.
Yeni işler, gelirler, heyecan verici kamu projeleri...
Рабочие места, доходы, новые возможности для общественных работ...
Alfredo garajının yakınındaki toplantılara katılan ümit verici bir aday olduğunu söylüyor.
Альфредо говорит, что есть многообещающий кандидат, готовый завтра встретиться.
Grayson'ın çıkardığı ses çok acı verici.
Звук, который выдаёт Грэйсон, причиняет столько боли, что в прошлый раз активировалось пять новых Бед.
İlham verici bir konuşmaydı.
Говорили очень вдохновляюще.
Felekatin de heyecanıyla bize elektrik ve galvanizm konusunda... Felekatin de heyecanıyla bize elektrik ve galvanizm konusunda geliştirdiği bir teorisini anlatmaya koyuldu. Benim için bu hem yepyeni hem de hayret verici bir konuydu.
Взволнованный страшным случаем, он поспешил поделиться своей собственной теорией о природе электричества и гальванизма, которая была для меня и нова, и удивительна.
Kavrayamadığı şey, çürük dişli bu küçük canavarların zarar verici etkileri.
Что до неё не доходит - это вредное влияние всех этих гнилозубых маленьких чертенят.
Oldukça güven verici ama tersine, yatakta çok iyi.
Довольно обходительный, но очень холодные руки.
- Evet. Daha önce hiç ajanlık yapmadım, heyecan verici.
Никогда прежде не шпионила.
Dünyada heyecan verici bir zaman yaşanıyor.
В удивительное время живем.
Heyecan verici bir zaman.
Удивительное.
Ama daha da kaygı verici olan IMF'in elinde bu değerlere karşı koyabilecek hiç koz yok.
Но, что ещё более тревожно, что у МВФ нет никакого рычагов против этих дефолтов.
Psikolog Van Holtzman adına kayıtlı kırsal arazide hala dehşet verici keşifler yapılıyor ve birçok soru cevaplanmayı bekliyor. Yetkililer, öldürdüğü kurbanların gömülü cesetlerini bulmaya devam ediyor.
Все больше ужасных находок и вопросов появляется при обыске сельской собственности известного психиатра Ван Хольтцмана, специалисты продолжают откапывать тела его жертв.
Beni aynı anda hem etkileyip hem iğrendirmen gerçekten hayret verici.
Поразительно насколько ты одновременно очарователен и отвратителен.
Siyah insanların beyaz kıyafetler giymesi gibi. Bu çok huzur verici.
Кое что о чёрных парнях, одетых в белое - они крайне дружелюбны.
Heyecan verici haberlerim var.
Потрясающие новости.
- Moral verici bir şey gibi.
Жизнеутверждающе.
Gerçekten acı verici bir şey görmek ister misin?
Что ж, а теперь не желаешь ли увидеть что-то по-настоящему мучительное?
Artık utanç verici olmaya başladı.
Настолько много, что аж неловко.
Bu utanç verici.
Это стыдно.
- Ona yerleştirdiğim verici.
Это маячок, который я на него прицепил.
Sonik malayı gördüğümde biraz utanç verici olduğunu düşünmüştüm ama bak.
Как мило! Я увидел звуковую лопатку и решил, что она тебя позорит. Гляди!
Acı verici hem de.
Мучительная.
Eğlenceli zaman geçirebilecekken acele etmek utanç verici olur.
Было бы позором спешить, когда мы так прекрасно проводим время.
Biraz utanç verici.
Это унизительно.
Ama mükemmel iyilikte bir sufleyi ziyan etmek de utanç verici olur.
Хотя мне кажется преступлением бросать такое отличное суфле.
Endişe verici.
И это нас испугало.
Nedir o? Bu kadının hastalıklı bir yüreği dehşet verici anıları var.
У этой женщины сломлено сердце от ужасных переживаний.
- Heyecan verici.
- Это радостно.
Hâlâ bizimle olduğunu görmek memnuniyet verici.
Рад, что ты все еще с нами.
Çok utanç verici.
Боже, это так стыдно.
Bu kapılardan içeri giren en ümit verici adaylardan birinin kariyerini suçunun mahvetmesine izin verme.
Не позволяй своей вине разрушить карьеру одной из самых многообещающих стажеров, которые входили в эту дверь.
Ancak kendini dünyadan saklamak zorunda olmanın ne kadar acı verici bir şey olduğunu biliyor musun?
Но ты хотя бы представляешь, как это больно скрывать себя от всего мира?
Zaman, şirketimizin karşılaştığı trajik ve utanç verici bu kaybı teknolojiden sorumlu başkanımıza...
Не время скорбеть о печальной потере нашего главного инж...
Zaman, şirketimizin karşılaştığı trajik ve utanç verici bu kaybı teknolojiden sorumlu başkanımıza yükleme zamanı değildir.
Не время скорбеть о печальной потере нашего главного инженера.
Devlette çalışmak heyecan verici olmalı.
— Нет. Мне кажется работа в правительстве это захватывающе.
Çok heyecan verici, değil mi?
Ну разве это не ободряет?
Babanın biraz garip davranması o kadar da şaşkınlık verici olmayabilir.
Может быть, это не так удивительно что он немного странный.
- Bu utanç verici değil mi?
Какая досада.
Olivia'nın şu an tüm bunlara maruz bırakıldığını görmek çok acı verici. Acı, aşağılama, ırkçılık, cinsiyetçilik hemde kim olduğunu ve ne yaptığını bilmeyen ve hatta fikri bile olmayanlar tarafından.
Тяжело видеть, через что проходит Оливия... боль, унижение, расизм, сексизм, все эти люди не знают, какая она на самом деле.
Hayret verici.
Умопомрачительно.
Dünyada heyecan verici bir zaman yaşanıyor.
В удивительное время живём.
Eminim Sharon Knowles ile ilgili durumundan da haberdarsındır. Dehşet verici.
Как, я уверен, ты в курсе, вся эта ситуация с Шэрон Ноулз... ужасна.
Merlin'in kitaplarıyla çalışmak çok heyecan verici.
Как же... чудесно иметь доступ к книгам самого Мерлина.
Bu endişe verici, değil mi?
Это подозрительно, верно?
Benim için de acı verici.
Даже мне больно.
Eğitim sistemimizin önüne çıkan engellere rağmen yıllar boyunca bu kadar gelişmiş olmasını görmek mutluluk verici.
Наиболее отрадно видеть, что образование развивалось на протяжении многих лет, и это всё без розг.
Anekdotsal kanıtlar zarar verici olabiliyor.
Неподтверждённая информация.
Bu oldukça hayret verici.
Это довольно ошеломлённо.
- Dehşet verici.
и он вечно ищет папочку. Кровь в жилах стынет.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]