Weren tradutor Russo
53 parallel translation
- Daha önce yoktu bunlar.
- они weren " t там прежде.
Ben orada okurken öyle değildi, general.
Они weren " t ajoke, когда я пошел туда, Генерал.
You weren't in it.
Что? Ты же не снималась.
Törende değildin, çünkü ailenle ilgili acil bir durum çıktı.
You weren't at the parade because you had a family emergency.
Okusanız, bizim Çin'in ya da Rusya'nın piyonları olmadığımızı bilirdiniz.
McNamara, you must never have read a history book. "Если-бы вы читали, то знали-бы, что мы никогда не были пешками китайцев или русских. " If you had, you'd know we weren't pawns of the Chinese or the Russians.
Edward gördüklerinin her zaman kesin olmadığını söyledi.
Edward said the visions weren't always certain.
♫ sen ortada yokken ben iyi miydim?
When you weren't around I was okay
♫ sen ortada yokken ben iyi miydim?
When you weren't around I was alright
? Siz etrafta yokken de ben iyiydim?
When you weren't around I was OK
? Sİz etrafta yokken de ben iyi miydim?
When you weren't around I was alright
? Sen etrafta yokken ben kendim idim?
When you weren't around I was myself
? Sen etrafta yokken her zaman bilirdim?
When you weren't around I always knew
Yakana mı yapışıyorum?
Maybe I wouldn't be if you weren't so clingy. Clingy?
Bitene kadar kötü bir hayat değildi.
Weren't a bad old life as long it lasted.
Beni hiç tanımıyorsun. Hiç yanımda olmadığın için suçluluk hissediyorsun diye kendini iki günlük bebek için feda etmene izin vermeyeceğim.
And I'm not gonna let you martyr yourself for a two-day-old infant just because you feel guilty because you weren't around for me.
Daha önce geldiğimizde bunlar yoktu.
Those weren't there when we were here earlier.
Adil olmak gerekirse onsuz da pek yol kat etmemiştik.
In fairness, we weren't making much headway without him.
İşinizi biz bozmasak bile yine de götünüzde patlayacaktı ki.
Even if we weren't here, soon your business would implode spectacularly.
Beceriksiz.
Неуклюжая 1x03 - The Way We Weren't Какими мы не были
One wishes opinion weren't so riven.
Жаль, что у нас нет единства мнений.
Evet demen gerekmiyordu.
You weren't supposed to say "yes."
Demek sen ve Barb göstermeye çalıştığın kadar mutlu bir çift değildiniz, Dale?
So, you and Barb weren't the happy couple that you made yourself out to be, isn't that right, Dale?
Size çok şey borçluyum. Siz olmasanız, asla ikinci bir şansım olmazdı.
Look, I owe you a great deal, and I wouldn't have a second chance if it weren't for you.
Ve evet, bir yıl... hariç...
And, yeah, one year... you weren't.
- Yapmıyorduk.
No, we weren't.
Neden yanımda değildin hiç?
Why weren't you there?
Bazen ortak bir noktamız yok, birbirimizi tanımıyoruz gibi hissediyorum sanki yaratıcılarımız farklı kişilermiş gibi.
And there's times where I feel like we have nothing in common, we don't know each other at all, we weren't even really put on the same Earth by the same god.
Karısıyla hiç uğraşmayacaktık güya ve...
We weren't supposed to deal with his wife, and...
Sen orada değil miyidin?
Weren't you there?
DiNozzo evde değilsen burada olabileceğini söyledi.
DiNozzo told me that if you weren't at home I would probably find you here.
I thought you weren't ilgilenen durumda.
Я думал, что тебе это дело не интересно.
? I let you see the parts of me that weren't all that pretty?
♪ Я показал тебе часть души, не самую лучшую ♪
Bu siktiğimin adasını elimden alabilirsin. Keşke bu kadar korkak olmasaydın.
You could take this whole fucking island from me if only you weren't so goddamned afraid.
Bunları kardeşine yollamamış.
Well, these weren't to his brother.
Bu yaralar kavgadan değil.
These injuries weren't from a fight.
Belli birini düşünmüyordun.
You weren't thinking of anyone in particular?
Sen bakmıyorken vezirinin yerini değiştirdi.
He moved his Queen when you weren't looking.
Muhtemelen müsait de değildin.
You probably weren't free.
Christa ile birlikte olmadığını kanıtlayabilir misin?
Can you prove that you weren't with Christa?
Randevu olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you weren't a date.
Evli olmasa burada ne işi var.
Why would you be here if you weren't married?
Yani ilk iki kurbanı çabucak bulunacakları yerlere koydu, diğer ikisini de yardım yola çıkana dek vurmadı.
So the first two victims were placed where they'd be found quickly, and the next two victims weren't shot until the unsub made sure that help was on the way.
Davetlisi bile olmadığın bir partide onu tuvalete kadar takip ettin.
You followed him into a bathroom at a party you weren't even invited to.
Umursamaz değildin.
You weren't breezy.
Sen orada değildin.
Hey, you... you weren't there.
You were talking about my case, weren't you?
Вы разговаривали о моем деле, верно?
Sanırım hesaba katmadığınız bir şey var.
But I think there's one thing you weren't counting on.
Bize içki almayı kabul ettin çünkü biz yeterince yaşlı değildik.
You agreed to buy us booze,'cause we weren't old enough.
Yani bunun için bu yasa olmasaydı bu kavgayı hayatta yapmazdık.
I mean, if it weren't for that, we never would've been in this fight.
Tabii ki öyleler.
The hell they weren't.
Çeviren ; shawshank48
Gossip Girl / Сплетница s04e15 While You Weren't Sleeping / Пока ты не спишь русские субтитры TrueTransLate.tv