English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ W ] / Wouldn

Wouldn tradutor Russo

143 parallel translation
Ya ben? Hiç çıkmaz sesim.
For me, well, I wouldn't holler
Çalışmazdım böyle,
I wouldn't have to work hard
Wouldn't you?
Wouldn't you? :
Wouldn't you?
Wouldn't you?
Başka bir meslek düşünmez miydin?
Wouldn " t Вы предпочитают различную профессию?
- Telefonuma cevap bile vermedi.
- он wouldn " t даже берет мой запрос.
Bunu kaçırmak istemezsin.
Вы wouldn " t хотите пропустить это для чего - нибудь.
You wouldn't know him yet, but he is so depressing, yet so divine.
Вы бы не узнали его, Он такой гнетущий, и вместе с тем пророческий.
Tatlım bunu sana nasıl anlatırım bilemiyorum... ... ama eğer Ross'a ya da bana bir şey olursa... -... bebeği sen alamazsın.
Honey, I don't know how to tell you this but if something were to happen to Ross or myself you wouldn't get the baby.
Bakanlıktaki her üst düzey görevliyi ben tayin edersem ve o Washington sosyal dünyasının parçası olmayacağıma garanti verilirse.
Если-бы я мог назначать каждого руководителя в министерстве... If I could appoint every senior official in the department и если бы мне гарантировали, что меня не будут заставлять... ... and if I was guaranteed I wouldn't have to быть частью той проклятой Вашингтонской светской жизни.
İnsanı bıktırana kadar.
All of these television cameras and press, till hell wouldn't have it.
Oraya 500 bin asker yollamazdık.
... he would've made a difference. We wouldn't have had 500,000 men there.
# Ağlamamayı dilerdim # # ama son zamanlarda gözyaşlarım benim bir parçam olmuş gibi #
I had hoped I wouldn't cry but lately teardrops seem a part of me
Sana biri o şansı verse, sen de onları korumaz mısın?
Now, if someone gave you that chance, wouldn't you protect them too?
Doğru karar benim o parayı avukatlarım için harcamaktır. We could have bought the indictment, and I wouldn't have had to take a plea bargain.
Правильно было потратить их на моих адвокатов, бороться против обвинения, а не договариваться его признать
Amber said she wouldn't let her eighth-grade education stop her from achieving her dreams
Эмбер говорила, что не позволит своему восьмиклассному образованию помешать ей исполнить свои заветные желания
"Eğer seni terk etmek istesem" "Bunu yazın yapmazdım"
o / ~ If ever I would leave you o / ~ Покину даже если я тебя o / ~ It wouldn't be in summer o / ~ Не летом - это точно ;
Yemek sırasında beni ispiyonlamamalıydın.
You wouldn't give me Chinese cuts in the lunch line.
Ama araştırmalarımız devam etti, ihtiyacımız olan diğer Kod'un yani C.C.'nin, 100 % garantili olması gerekiyordu.
мы поняли что для 100 % гарантии успеха нам понадобится ещё один Код { I'd like to write "Then what have I been [fighting for]?" but without the verb it wouldn't work } таких трагедий больше не будет никогда. - Код C.C.
Neden olmayayım ki?
Why wouldn't I be?
Yakana mı yapışıyorum?
Maybe I wouldn't be if you weren't so clingy. Clingy?
You'd much rather go get your quick combo, now wouldn't you?
Гораздо проще и приятнее пойти сейчас и быстро перекусить комбо, не правда ли?
Eğer o olmasaydı bu dövmelerden haberimiz olmayacaktı.
If it wasn't for her, we wouldn't know about these tattoos.
Flag'ın izini bile bulamayabilirdik.
We wouldn't even be on Flag's trail.
Bunun olmasını kim istemez?
Who wouldn't want to do that?
Bu onlara haksızlık olur değil mi?
That wouldn't really be fair to them, would it?
Rush için, bu bir yük olmazdı bu yüzden size ihtiyacımız var çünkü bunu hissediyorsunuz ama bir sonraki gün aynısını tekrar yapamayacak kadar değil.
For Rush, it wouldn't be a burden, and that is why we need you, because you feel it, but not so much you can't get up and do it all over again the next day.
Benimle oturup bir kahve bile içmedin!
Wouldn't even get a cup of coffee with me!
Sweeney Todd'un hikayesine kulak verin Karanlık ve kinci bir Tanrı'ya hizmet ediyordu Karanlık ve kinci bir Tanrı'ya hizmet ediyordu
attend the tale of sweeney ooh-ooh, ooh-ooh he served a dark and a vengeful God he served a dark and a vengeful God ooh-ooh, ooh-ooh what happens then, well, that's the play and he wouldn't want us to give it away
Bir laksatif verirdim gerçi bunun için fazla beklemezdim.
I'd give a laxative, although I wouldn't wait too long.
Tümörü almamıza izin verseydi bu olmazdı.
Wouldn't have happened if she let us remove the tumor.
Bence dediğin çok alakasız.
Wouldn't you?
Ama baktım ki geri adım atmıyor, ben de gittim.
But when I saw she wouldn't back down, I left.
- Açmaya korkmaz mıydın? - Hayır.
Wouldn't you be afraid to open it?
Olaylarla ilişkin varsa da eminim polislere konuştuğunun bilinmesini istemezsin.
And if you're mixed up with this, I'm sure you wouldn't want to be seen talking to the cops.
Görüşme odasına girene kadar kaldırmayacağım.
I wouldn't take it off before we get into the interview room.
Eğer Ganz bunu görseydi muhtemelen şu anda nefes alıyor olamazdın.
If Ganz had seen this, you probably wouldn't be breathing right now.
Bunu Amy'e yapmış olamazsın değil mi?
You wouldn't do that to Amy, would you?
Bu onları çıldırtır değil mi?
Yeah, that would really freak them out, wouldn't it?
Çok endişelenmezdim.
I wouldn't be too concerned.
Ve bir de hala boğazımı kesmeyi düşünüyorsan, ben olsam yapmazdım.
And in case you're still thinking about slitting my throat, I wouldn't.
Babam gay olduğumu öğrendiğinden beri benimle konuşmuyor..
My dad wouldn't even speak to me after I came out.
- Bunu yapamazsın.
- You wouldn't.
Bilirsin beni, çaresiz olmasaydım gelmezdim.
You know me. I wouldn't be here unless I was desperate.
İki hafta önce butlarda % 20 indirim kuponumu ona vermedim diye, başımı alışveriş arabasına vurdu.
Two weeks ago, I wouldn't share my 20 % chicken thighs, and she bashed my head into a shopping cart.
Size çok şey borçluyum. Siz olmasanız, asla ikinci bir şansım olmazdı.
Look, I owe you a great deal, and I wouldn't have a second chance if it weren't for you.
Barb ve kupon biriktiren arkadaşları normalde güzel bir şeftaliyi tanımazlar bile.
Barb and her couponing friends- - they wouldn't know a decent peach if it bit them on the ass.
Ve sadece biraz baskı hissediyorum diye, onu bırakmam pek erkekçe bir davranış olmaz.
And I wouldn't be much of a man if I walked out on her just because I was feeling a little pressure.
You wouldn't have chosen him over me?
Ты бы не выбрала его за меня?
I think if I was going to raise them like that, I wouldn't have kids.
ъ РНФЕ ОНДНАМНЦН МЕ НДНАПЪЧ.
Pekâlâ, hadi gidelim.
* "I wouldn't change a single thing" *

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]