Yanıyorum tradutor Russo
1,825 parallel translation
Yanıyorum, anlasana.
Буду драться до конца.
Uzun zamandır bu anın hayaliyle yanıyorum.
Как долго я этого ждал.
Yanıyorum!
Я горю!
Yanıyorum.
Горю!
Bunun yan etkisiyse ; eğer doğru bir şekilde hatırlayabilirsem onun zamansız ölümünde parmağın olduğuna inanıyorum.
Конечно же призрака Фаркуээда. Если я правильно помню, ты был виноват в его смерти.
Endişelenme, hâlâ Lyndsey'in yanına taşınıyorum.
Привет. Не беспокойся, я все еще переезжаю к Линдси.
Endişelenme, hâlâ Lyndsey'in yanına taşınıyorum.
Не волнуйся, я все еще переезжаю к Линдси
Birini tanıyan birini, tanıyan başka birini tanıyan bir adam tanıyorum.
Ну... я знаю парня, который знает парня... знающего парня, который знает другого парня.
- İstedikleri kadar. - Çünkü, April Izzie'nin odasında kalıyor ki bu durum geçiciyken bir sorun yoktu ama ben tavan arasında kalıyorum ve Noel süslemelerinin yanında yatıyorum. Neden?
Эйприл заняла комнату Иззи, и это было нормально, пока было временно.
Yanılmıyorum.
И в правду, раздражает.
Ne zaman otobüse binsem kimsenin yanına oturmak istemediği bir manyakla karşılaşıyorum.
Каждй раз, когда я еду на автобусе, есть один сумасшедший человек, рядом с которым не хочет сидеть никто.
Ben mi yanılıyorum yoksa Savannah garip bir şekilde geriliyor mu?
Дело во мне или Саванна просто сходит с ума?
Ben yanındaki adamı tanıyorum.
Я знаю того парня.
Bu gece burada mı kalıyorum, yan evde mi?
Я сегодня сплю здесь или по соседству?
Yani şimdi yanıp sönen dikdörtgene suçlunun adını yazıyorum.
Так и теперь я ввожу имя подозреваемого в этот... в этот мигающий прямоугольник.
- Yanımda taşımıyorum.
Да. Но я не ношу его.
Yine yanılmıyorum.
Снова.
- Tamam, yanıma Kent'i alıyorum.
я возьму Кента.
Oh, galiba yanılıyorum.
О, я возможно ошибаюсь Что?
Süper güzel karımı da yanıma alıyorum ve o sonunculuk kupası için bir adayım var.
И возьму с собой свою супер прекрасную жену, и еще я придумал название для этого тупого трофея.
Yanınızda dikilmenin bana verdiği güçle, size yeniden katılıyorum.
'Я возвращаюсь к вам силой властиr стоять рядом с вами.' Хочу просто кое-что прояснить, это зона группы, мы - это группа. Простите, все.
Bir arkadaşımın yanında kalıyorum.
Я живу с друзьями.
Ben mi yanılıyorum ki?
Мои глаза меня обманывают?
Hae Ra kadar seksi bir kızın yanında kendini tutmanın Seung Jo için kolay olacağını sanmıyorum.
Как тут устоять-то? Точно сорвется...
Her zaman yanında, etrafında dolanıyorum.
Atherain Редактор : Valent
Yanılmıyorum, değil mi?
Я права?
- Yanık kokusu alıyorum.
- Пахнет чем-то горелым.
- Benim yanımda çavuşu tokatlama. - Çavuşu tokatlamıyorum.
Не делай этого да еще подо мной Я ничего не делаю
Bir kadın yanına gelip olanları doğrudan söylediğinde sakın hatırlamıyorum deme.
Послушайте, только не делайте вид, что ничего не помните.
Anlıyorum Grace, Meg'in ilk seçimin olmamasını da anlıyorum, ama yanında sorumluluk sahibi bir yetişkin olduğunu bilirsem...
Я уважаю это, Грейс, и я понимаю, что Мег - не твой выбор, но зная, что с тобой ответственная взрослая- -
"Mantra uygulaması yapıyorum" diye yanıtladı.
"А что ты делаешь по утрам?"
Annemin yanında çalışıyorum.
Работаю на свою мать. - Отец?
Sadece yürüyorum ve yaşam çantamı yanımdan ayırmıyorum.
Я ходил только пешком и со мной всегда был мой спасительный рюкзак.
Burada saklanıyorum, gerçek arkadaşlarımın yanında. Evet.
Спрячусь с настоящими друзьями,
Söndüler, yanıp kül oldular dediğimiz an bunlar olmuş olabilir sanıyorum.
Полагаю, что это был момент... когда, в некотором роде, они перегорели и потухли.
Senin yanında bunu yapmaya kalkıştığıma inanamıyorum. Ve gözlerimden merhametle yaşlar gelmesine beni başka hiçbir şey zorlayamaz.
нелегко слезы сочувствия добиться от меня.
Yanında getireceği kârı saymıyorum bile.
Не говоря уж, о невероятной прибыли.
Haftada altı gün, sekizden dörde Leefol ların yanında çalışıyorum.
Я рабoтаю на Лифoлтoв с вoсьми дo четырёх, шесть дней в неделю.
Gittiğim her yerde yanımda taşıyorum.
Я всегда с ней хожу.
Köpeği de yanıma alıyorum.
Я возьму собаку с собой.
Ben şuna inanıyorum : Sen o meşhur adımı atarken onu da yanında götürüyor ona sıkı sıkıya sarılıyordun. Ta asık suratlı ölüme kadar.
Я уверен в одном - когда вы совершили свой знаменитый прыжок, вы хотели унести это с собой, и вы держались за это, держались до самой смерти.
Onun yanında olduğuna inanamıyorum.
Я вижу, ты с ним заодно.
Yanımda boşuna Xanax taşımıyorum.
Я тоже принимаю Ксанакс не просто так.
Madem gerçekleri söylüyorum çocuklarımın kaka yapmasına senin adını verdim. Danny'nin yanında çalışıyorum. Asistanıyım.
И раз уж я начала говорить правду, то я называю твоим именем детские какашки... и я работаю на Дэнни, я его ассистент.
Yanıyorum. İç bakalım.
Я горю.
Herhâlde yanılıyorum.
Я вероятно неправ.
Şişmanım, ayaklarım ağrıyor ve doktorumun azaltmamı söylediği diyet kolalara buz dolabının yan tarafına sığıp da ulaşamıyorum.
Я жирная и у меня ноги болят, и я даже не достаю до диетической колы в холодильнике, которую врач мне сказал поменьше пить.
- Yanına taşınıyorum.
- Я переезжаю к тебе.
Belki de yanılıyorum.
Но, возможно, я ошибаюсь.
Julie Taylor. Burada, Stacey Collins'in yanında çalışıyorum.
Джули Тайлор Я работаю здесь на Стейси Коллинс.
Başkalarını tanıyan insanlar tanıyorum.
Я знаю человека, который знает человека.