Yatıyor tradutor Russo
2,602 parallel translation
Sonra arkamı bir döndüm ki ne göreyim? Kanlar içinde baygın yatıyor.
что он отключился и весь в крови.
Orada oturan bir insan var. Ömür hapis yatıyor. Ofisinizin doğruluğunu kabul etmediği bir ifadeye dayanarak.
Здесь сидит человек, отбывающий пожизненное заключение, основанное на показаниях, что не признали в управлении.
Yerde yatıyor.
Он лежит!
# Küçük tatlı Gorgo, yatıyor ağacın önünde,...
Маленький горгозавр на верхушке
Dünyanın yükü omuzlarında çaresizce yerde yatıyor.
Бессильно лежит, прижатый весом целого мира.
Aslında, bu hikayenin, herhangi bir hikayenin ötesine bakmak için gereken güç sizin yapma isteğinizin altında yatıyor.
На самом деле, вот где находится реальная власть. В вашем желании заглянуть за кулисы этой истории... любой истории.
Şu an toprağın altında yatıyor.
Она зарыта в землю.
Onunla yatıyor musun?
Трахаешься с ним?
Evet, yerde yatıyor.
- Да. Она лежит на полу.
- Yerde mi yatıyor? - Evet.
- Твой папа на полу?
Her gece farklı bir kadınla yatıyor, yedinci gece dinleniyordum.
У меня каждый день была девушка. А на седьмой день... я отдыхал.
- Seni rahatsız eden herkesle yatıyor musun?
Вот как! Так ты спишь со всеми, кто тебя достает?
Psikoloğum benimle yatıyor.
Мой термоусадочной занимается сексом со мной.
Hamakta yatıyor gibisin.
Своего рода посмотри Iike вы Iaying в гамаке.
Annem orada yatıyor.
Моя мать похоронена в Рае.
Şimdi onu öğrendiler ve sırtında bir bıçakla morgda yatıyor.
И теперь он лежит в морге с ножом в спине.
İnsanların en iyisi ise ölmüş yatıyor.
А лучший из людей лежит в могиле.
Çünkü senin acıklı durumun işte burada yatıyor, Bay Darrell.
В этом ваша трагедия, месье Даррелл.
Bununla birlikte, bu işin özü baba oğul ilişkisinde yatıyor.
Хоть в центре сюжета и будут отношения отца и сына. Да.
Emma'yla yatıyor musun?
Ты спишь с Эммой?
Üstüne çivi çakamadığımız parsel yüzünden 12 milyonumuz yedieminde yatıyor.
У нас 12 миллионов человек с эскроу ( контракт на недвижимость ) на участок, который мы не можем застроить.
- Hala yatıyor muydunuz?
Вы все еще спите с ней иногда?
Mima'nın ölümünün cevapları, geçmişte yatıyor.
Ответ на вопрос о смерти Маймы лежит в прошлом.
Lola şu anda kafalar çok karışık ve yerde parçalanmış bir ceset yatıyor.
Лола, здесь сейчас полное смятение и труп.
Filosu Karasu Koyu'nun derinlerinde yatıyor.
Его флот лежит на дне залива Черноводной.
Gerçek savaş, kuzeyde yatıyor kralım.
Настоящая война грядёт на севере, мой король.
Bir milyon dolar, Samuel Mortimer adına kayıtlı bir hesapta ve yarışmayı kazanan kişiye verilmek üzere Toronto Bankası'nda güven içinde yatıyor.
Миллион долларов был снят со счёта на имя Сэмьюэла Мортимера и передан на хранение банку Торонто, с условием выплаты его победителю, выполнившему все условия конкурса.
Hapishanede, müebbetten yatıyor.
Он в тюрьме пожизненно.
Burada geçmişimiz yatıyor.
Здесь все наше прошлое.
Gerçekten önemli biriyle yatıyor olmalısın.
Ты должно быть трахаешь кого-то важного.
- Kız burada ölü yatıyor!
Она всё время лежала здесь мёртвая?
Kiminle yatıyor?
С кем она переспала?
Zavallı adam, yatağında, öylece yatıyor.
Бедный. Лежит пластом.
Beni etkisiz hale getirdiler, ve sonra hatırlardığım ilk şey Korra beni kurtardıktan sonra 155 00 : 06 : 03,045 - - 00 : 06 : 06,580 karda yatıyor olduğum. Unalaq'ın ifadesine göre,
Они меня одолели, а очнулся я уже в снегу, спасенный аватаром Коррой.
Bunların arkasında daha fazlası yatıyor, Müfettiş.
За этим пределом стоит очень многое, инспектор.
Kaderiniz ise bu kapının ardında yatıyor.
А ваша судьба находится за этой дверью.
Burada Koca Ed Dixon yatıyor.
Вот лежит Большой Эд Диксон.
Çocuklar okula gittikten sonra hala yatıyor olmanı ummuştum.
Я надеялся, что ты всё ещё будешь в постели, когда дети уйдут в школу.
Beni rahatsız eden durum saat değil de, daha çok, hep beraber yatakta yatıyor oluşumuz.
Меня беспокоит не столько время, сколько наше совместное пребывание в одной кровати.
- İşte benzerlik burada yatıyor.
Здесь есть сходство.
Şan ve şerefin diplerde yatıyor.
"Не утони в волнах"
- Yatıyor musunuz?
Идёте спать?
Bu herifin yaptığı şeyler. Şimdiye dek ömür boyu hapis yatıyor ya da defalarca ölmüş olmalıydı.
Любой парень, будь он на его месте, и пройдя через все это дерьмо, уже сдох бы тысячу раз.
Dinle... gece atıştırmalığın konusunda temize çıkana kadar hiçbir yere gitmiyorsun, ki o şuanda komada mutlu bir şekilde yatıyor.
Слушай, ты не уйдешь отсюда дол тех пор, пока не выясниться, что ты чиста в отношении твоей небольшой закуски на ночь,.. которая, между прочим,... счастливо пребывает в коме.
O yaralanmış, 70 yard ötede yatıyor.
Он ранен. Он лежит на одном месте и не двигается.
Yüzüstü yatıyor.
Он лежит на животе.
Emekli maaşı her ay oraya yatırılıyor ve biri ara sıra o hesaptan para çekiyor.
Пенсия на них поступает ежемесячно, и кто-то переводит деньги со счета. Электронным путём. Чтобы узнать куда, мне нужен ордер федерального судьи.
Onu akıl hastaneye yatırdığımız zaman yaptığı numarayı hatırlıyor musun?
Помните, когда мы проведывали ее в психушке, что учудила?
Onunla yatıyor.
Он спит с ней.
Çünkü bunu her kim yapıyorsa işini çok ciddiye alıyor ve sana yaptığımız yatırımların güvende olmadığını bilmemizi istiyor.
Так как кто бы их не отсылал, он относится к этому довольно серьёзно и предупреждает, что деньги в опасности.
Parti sana yatırım yapıyor.
Партия вкладывается в тебя.