English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Y ] / Yüz yüze

Yüz yüze tradutor Russo

1,628 parallel translation
Bebek konusunun yüz yüze konuşulması gerektiğini düşünmüştü.
Она думает, что о ребенке лучше поговорить с ними лично.
Ama hiç yüz yüze tanışma olmadı mı?
Но вы, ребята, никогда на самом деле не встречались друг с другом?
Aramak yerine niye buraya gelip yüz yüze konuşmak istedin?
А почему вы не позвонили, а пришли рассказать мне об этом лично?
Ne istediğini biliyorum ve onu almak istiyorsan benimle yüz yüze görüşmek zorundasın, çözmemiz gereken bu.
И ты получишь это, только если встретишься со мной лично.
Kaderinizle yüz yüze geldiğinizde ayı mı olmak istersin yoksa tüfeği tutan mı?
Когда Вы столкнетесь лицом к лицу с судьбой, хочу ли я быть быть медведем, или все же тем, кто держит в руках ружье?
Eğer bilmesem, benden önce yüz yüze gelmeyi başardığını düşüneceğim, çünkü atladığının tek şey bu işin ağırlığı.
≈ сли бы € не знал что к чему, € бы сказал, что ты это сам придумал, еще до мен €, потому что единственное, чего тебе не хватает, это политического веса.
Nişancıyla yüz yüze olduğunu düşünüyorum. Vurulduğunda bir metreden az mesafedeymiş.
Я думаю, что она стояла лицом к стрелявшему и в нее стреляли не дальше чем с 6ти метров.
Sen burada kal. Jonah'la yüz yüze konuşmak istiyorum.
Я хочу поговорить с Ионой лицом к лицу
Yakalayalım şu şerefsizi. Bak, kim olduğunu bilmiyorum ama çantayı Toller'a götür ve onunla yüz yüze konuşmak istediğimi söyle.
Давайте его прижмем.
Mesele şu ki, yine de onu olaysız biçimde ikna edebilirim ama önce sizinle konuşmak konusunda ısrar ediyor yüz yüze, anlaşma garantilemek için.
Дело в том, что я пока ещё могу всё уладить мирно, но сначала она хочет поговорить с вами лично, договориться о сделке. - Со мной?
Seninle tanıştığıma sevindim, yüz yüze tabiri caizse.
Так хорошо повстречаться лицом к лицу, как говорится.
Ama bunun haksız olup olmadığını mahkemede yüz yüze de tartışabiliriz.
Впрочем, я буду рада встретиться с тобой лицом к лицу в суде, выясняя, насколько это необоснованно.
- Yüz yüze yapmaya ne dersin?
Как насчет того, чтобы сделать это тет-а-тет?
Güney'le yüz yüze görüşmeyi, aynı odaya girmeyi reddediyorlar.
Они не станут общаться с югом лицом к лицу. Тем более в одной комнате.
Ve bütün bu insanlar anlaşma sağlamak için çırpınırlarken iki başkan, iki yıldan uzun süredir ilk kez yüz yüze geliyorlar.
И пока все эти люди борются, чтобы закрыть эти вопросы два президента впервые за 2 года встречаются лицом к лицу.
Van Horn ile yüz yüze görüşme zamanım geldi.
Думаю, пора нам с Ван Хорном поговорить по душам.
Yüz yüze gelecektin. Senin sevdiğin kişiyle arana giren adamla.
Ты ворвался, и оказался лицом к лицу с человеком, который стоял между тобой и твоей любимой.
Satışın olabilmesi için seninle yüz yüze görüşmek isteyecekler.
Они хотят встретиться лично перед продажей.
Louis'e yüz yüze düğünün iptal olduğunu söylemeliyim.
Я должна сообщить Луи с глазу на глаз что свадьба не состоится.
Detayları anlatmak için yüz yüze buluşmak istiyorum.
Я бы хотел встретиться, я расскажу больше при встрече.
Fakat mevcut koşullar altında bu konuşmayı yüz yüze yapıyor olamazdık.
Но в данных обстоятельствах мы не можем поговорить лично.
Yüz yüze tanıştığımıza sevindim.
Приятно наконец и лично встретиться.
Yüz yüze konuşmak istiyorum, tamam mı?
Я хочу переговорить лицом к лицу, понимаешь?
- Yüz yüze konuşmanın zamanı geldi.
Пришло время встретиться лицом к лицу.
Yüz yüze görüşmedik.
Он никогда не смотрел в глаза.
Yüz yüze mücadele etmeyi öğrenirken dikkatinin dağılmaması lazım.
Когда учишься рукопашному бою, лучше не отвлекаться.
Sıralanmış kulübeler yüz yüze, evet efendim, ve sıralanmış kadınlar bir çeşmeyi bekliyor, her birinde bir kova ve acının yüzü, kızgın güneşin altında.
Ряды скученных лачуг, да уж и ряды женщин в очереди за одним глотком каждая с ведром да лицом, полным боли под палящим солнцем
John Wayne, hayatında gerçek bir silahla yüz yüze gelmemiştir.
Джон Вейн никогда не видел настоящего оружия.
İşkencecimle yüz yüze görüşmeyi hak ettiğimi düşünüyorum, efendim.
Я считаю, я заработал встречу лицом к лицу с моим мучителем, сэр.
İşkencecimle yüz yüze görüşmeyi hak ettiğimi düşünüyorum, efendim.
Я считаю, что заработал встречу лицом к лицу с моим мучителем, сэр.
İkiniz yüz yüze bakıyordunuz.
Вы двое были лицом к лицу.
Yüz yüze.
Лично.
Ne kadar yüz yüze?
Насколько лично?
Ama ben kartelle yüz yüze görüşeceklerini biliyorum.
Но я знаю, что на самом деле всё ради встречи с картелем.
Ayni zamanda yüz yüze bir özür dilemek istedim.
Я еще хотел извиниться... лично.
Yüz yüze mi?
Вы имеете в виду лицом к лицу?
Yüz yüze tanışmadık ama...
Не лицом к лицу, но...
- Yüz Yüze'de beden değiştirmiyorlardı. Birbirlerine benzemek için ameliyat oluyorlardı.
"Без лица" не про смену тел. У них была операция, чтобы сделать их похожими друг на друга.
Yapabileceğin en iyi şey, korkularını görmek ve onlarla yüz yüze gelmek.
Смотреть вниз на свои страхи, с которыми сталкиваешься лбом, это лучшая вещь, которую ты можешь сделать.
Neden aramadı peki? Neden yüz yüze görüşmek istedi?
Почему не позвонить?
Bunu yüz yüze konuşmak isterim.
Я бы с удовольствием обсудил это лично.
Yüz yüze.
Сам, один на один.
Yüz yüze görüşmeleri kısıtla. Güvenli telefon hatlarını kullan.
Ограничить встречи, использовать только защищенные линии связи.
Aramam daha mantıklı olurdu belki ama bunu yüz yüze söylemeliyim diye düşündüm.
Может был смысл позвонить, но я подумала, что должна сказать это лично.
- Yüz yüze mi?
- Лично?
Sadece sizinle yüz yüze konuşmayı diliyoruz.
Мы просто хотели встретиться с вами тет-а-тет.
Seninle yüz yüze görüşüp açıklamanı duymak istiyorum.
Я хочу видеть тебя лично И было бы хорошо услышать твои объяснения
Ne? Konuşmadan yüz yüze dans edelim.
Я же должен просто смотреть на тебя, а не вижу.
Ya da yüz yüze konuşabiliriz.
Или мы можем поговорить сейчас.
- Sonunda yüz yüze geldik.
Итак, мы наконец-то лицом к лицу
- Yüz Yüze.
"Без лица".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]