English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Y ] / Yüzügü

Yüzügü tradutor Russo

2,177 parallel translation
Dikişli parmaklarında o sihirli yüzüğü göremiyorum.
Я не вижу магического кольца на твоем пришитом пальце.
John'un yüzüğü var ya, o eski bir Gilbert aile yadigârı.
Джон прав. Это старая семейная реликвия Гилбертов.
- Yüzük bende işe yaramaz Jeremy. - Ama yüzüğü bir cadı yaptı.
Кольцо не сработает на мне, Джереми.
Tekrar hayata dönmek istiyorsan, John'un yüzüğü nasıl?
Ты хочешь вернуться к жизни, как насчет кольца Джона?
Yüzüğü hâlâ takılı.
Кольцо все еще на нем.
Bana yüzüğü göster ; öpeyim. Hiç dert değil.
Покажите перстень, и я его поцелую.
Neye bulaştığımı bilsem bu dandik yüzüğü asla kabul etmezdim.
Если б я знала подо что подписываюсь, никогда бы не приняла то чёртово кольцо.
Ama kendine bir iyilik yapmak istersen- - gitmeden önce o yüzüğü parmağından çıkar.
Но возможно ты захочешь сделать себе одолжение - - и снять это кольцо прежде чем пойдешь туда.
Bu bir evlilik yüzüğü mü?
Это обручальное кольцо?
Bu yüzden yüzüğü sağ cebine, kulaklığı sol cebine koydum.
Потому что я положил кольцо тебе в правый карман, а наушник - в левый.
Bartowski yüzüğü düşürmüş.
Под ногами. Бартовски уронил кольцо.
Yüzüğü yokmuş, o yüzden annemin parmağına keçeli kalemle bir tane çizmiş.
Ну, у него не было кольца, и он фломастером нарисовал его у неё пальце.
Hayır, onun dışında bir yüzüğü hiç olmadı.
Нет, только такое у неё и было.
Ponte Vecchio'dan almıştım yüzüğü.
Я купил кольцо на Понте Веккио. ( Ponte Vecchio - самый старый и самый известный из семи мостов во Флоренции, перекинувшихся через реку Арно ).
Ama yüzüğü sana geri vermiş olmasaydı, şu an onunla evli olacaktın.
Но, если бы она не вернула тебе кольцо, ты был бы сейчас женат на ней.
- Donanma yüzüğü hala parmağında. - Saati de kolunda.
- Флотский перстень ещё на месте.
Yüzüğü ben olduğu haliyle seviyordum.
Я любила кольцо, каким оно было.
Ne, bu yüzüğü mü?
Что, это кольцо?
- Ben ayrılmadan önce bu yüzüğü bana annem verdi.
- Мама дала мне перстень перед тем, как я уехал.
Bir evlilik yüzüğü. Ve bir adamın ruhu.
Обручальное кольцо, и душу человека.
Şu kolyenin üzerindeki yüzük benim annemin evlilik yüzüğü, ve onu öldüren adam tarafından parmağından söküp alınmıştı.
Это кольцо является.. обручальным кольцом моей матери, которое убийца снял с её пальца.
Ama bunların beceriksizliği yüzünden yüzüğü kaybettik. - Biz bir şey kaybetmedik.
Но из-за их некомпетентности кольцо потерялось.
- Kız yüzüğü düşürdü.
Прошу вас.
Brian teklifini yaptı, sana yüzüğü verdi, peki sonra ne oldu?
Брайн сделал предложение. Он подарил вам кольцо.
Tam yüzüğü takmak üzereyken herkes bağırmaya başladı ve biri beni geçmeye çalışıyordu, üzerinde Brian'ın yüzü olan kek bu kadının kucağına düştü ve o da bağırmaya başladı ve yüzük birden kayboldu.
Что было потом? Ну, я практически уже его надела, и вдруг все стали орать и кто-то попытался меня толкнуть, и кекс с лицом Брайна упал женщине на колени, она закричала и оно... Оно просто пропало, оно просто пропало.
Yüzüğü ona önem vermediğim için kaybettiğimi mi düşünüyorsun?
Думаешь я потеряла кольцо, потому что мне было на него наплевать?
Sloan'ın nişan yüzüğü.
Обручальное кольцо Слоан.
Belki de yüzüğü buradaki en ayık kişiye vermeliyiz.
- Устроим аукцион? Кольцо самому трезвому.
Yüzüğü aldım.
Привет, получил кольцо.
Hadi ama, senin de yüzüğü alman yakın, farkındasın.
О, замолчи. Ты знаешь, что точно скоро получишь кольцо.
Tamam, kulağa pek de eğlenceli gelmiyor ama en azından sevdiğin yüzüğü almış oluyorsun.
Я имею ввиду, это конечно не так прикольно, но, по крайней мере, ты получишь кольцо, которое хочешь.
Jacob, yüzüğü Anna'nın parmağına tak.
Джейкоб, надень кольцо на палец Анны.
Peter'ı görürsem, yüzüğü görürsün.
Я вижу Питера - ты видишь кольцо.
Öncelikle yüzüğü tasdik ettirip Ruslara vereceğiz. Sonra Burke'ü salacağız.
Мы проверим, подлинное ли кольцо, и отдадим его русскими, а затем освободим Бёрка.
Peter'ın yaşadığına dair kanıtı gördükten sonra yüzüğü vereceğim.
Получишь кольцо, когда докажешь, что Питер жив.
Yüzüğü alayım.
Кольцо?
Lang'e yüzüğü, borçlarını ve seni bıraktı.
И Лэнгу остались проблемы с кольцом, долгами и тобой.
Claddagh arkadaşlık yüzüğü.
Кладдахское кольцо дружбы.
Ama eğer doğru yüzüğü takarsam tehlikeli olmaz.
Но только не когда у меня есть правильное кольцо.
"Kingmoor Yüzüğü"
"Кольцо Кингмура"
Kingmoor Yüzüğü'nü bana getirmelisin.
Мне нужно чтобы ты достала мне Кольцо Кингмура
Yüzüğü İngiltere'den yeni getirdi.
Он только что прилетел из Англия с кольцом.
Tanrım, bu iki yüzüğü onların aşklarının.. .. bir sembolü olarak kutsasın.
Благослови, Господи, эти обручальные кольца, чтобы были знаком любви двоих обвенчанных Именем Твоим.
Bu yüzüğü.. .. aşkımın ve bağlılığımın bir simgesi olarak al.
Прими это кольцо как знак моей любви и верности.
Yüzüğü satmaya çalışabilir.
Возможно он заложил кольцо.
Sonra, geçen sene bana bir nişan yüzüğü alarak sürpriz yaptı.
В прошлом году он преподнёс мне обручальное кольцо.
Onun yüzüğü hiç bir şeyi incitmeden bir çeşit geri dönüşümlü metalden yapılmış. Benim ki eski moda güzel bir elmas.
Его кольцо сделано из какого-то специального переработанного металла, который не причинил ничему и никому вреда, ручной работы.
Param olduğunda sana hakettiğin yüzüğü de alacağım.
Когда у меня будут деньги, я куплю тебе кольцо, которое ты заслуживаешь.
Gönül eğlendirmek istediğim zaman yüzüğü takmam.
Мамочка не позволит кольцу преграждать путь к удовольствию.
Ee peki nasıl olacak baba? O zaman şöyle yapalım ; Sen stada gel, ben yüzüğü orada vereyim sana.
Слушай, тогда приходи на стадион, там я и отдам тебе кольцо.
- Ya arkadaşlar, yüzüğü alacak durun!
- Кольцо! - Адем!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]