Yıkıcı tradutor Russo
4,281 parallel translation
Aksi takdirde, olay kamuya yansıdığında paranormallere karşı tepki yıkıcı boyutta olur.
В противном случае, когда все придастся огласке... Недовольство против паранормальных будет катастрофическое
Geçmişe yapılacak bir yolculuğun yıkıcı etkileri olabilir.
Путешествие в прошлое может иметь ужасные последствия.
Sıvıyı yüksek basınçla yer altında ki depoya pompalamak, yıkıcı çevresel sonuçlara yol açabilecek doğal gazları açığa çıkardı.
при накачке жидкостью под высоким давлением подземные сланцевые месторождения приводит к гидроразрыву природного газа и это влечет за собой разрушительные экологические последствия
Bilgisayarındaki gizlilik koruması yazılımını, Darknet forumlarındaki yıkıcı yazılarını biliyoruz.
[ На твоем компьютере установлено анти-шпионское ПО.
Berbat, yıkıcı şeyler.
Ужасные, разрушительные вещи.
Tutkulu ve yıkıcı ilişkilerde uzmanımdır.
Я за страстные, разрушительные отношения.
Bankalar ödemeyeceklerini bildikleri insanlara kötü ipotekler verdiler. Bu işlemin adı yıkıcı boşaltma. Sonra bu kötü ipotekleri, SP'ye hesapları iyi göstermek için iyi ipoteklerin arasına sakladılar.
- Банки выдали "плохие" кредиты, зная, что их не вернут – это хищническое кредитование, – спрятали их среди хороших для отчётов в SNP, и он поставил им высший рейтинг.
Kasırganın en şiddetli hâlini bu gece veya yarın New York'ta görmeyi bekliyoruz. Ve epey yıkıcı olacak.
Мы ожидаем пик шторма здесь, в Нью-Йорке, сегодня вечером или завтра, и он будет достаточно катастрофичным.
Keşke üzüldüm diyebilseydim ama ikimiz de yıkılan bir adamın çıkardığı sesten daha tatlı ses olmadığını biliriz.
Ты знаешь, я бы хотел ( а ) сказать, что мне жаль. но мы оба знаем насколько звуки слаще чем погибель ваших ближних.
Tüp bebek, doğurganlık ilaçları, bir noktadan sonra taşıyıcı anneliği bile düşündük.
ЭКО, лекарства от бесплодия. Мы даже думали о суррогатном материнстве.
Bu yol her zaman yıkıma çıkmıştır.
Все это было путем к гибели.
Bu gün için kıçımı yırttım ben.
Я много работал ради этого дня.
Laura'yla son yılımızda çıkıyorduk ama okul bitmeden ayrıldık.
Мы с Лорой встречались весь выпускной год, но... разошлись до окончания школы.
Yıkıcı, çekilmez ve açıkça belli ki bazı bağlanma bozukluğu ya da adı her neyse ondan var.
Оппозиционно - вызывающее расстройство... Ещё и... С осложнениями...
İki yıldan sonra birden ortaya çıkıyorsun.
- Ты пришёл спустя два года.
- Kıyafetleri çıkarmalıyım.
Сначала надо снять всю одежду.
Kızını odadan çıkarmanın yolunu bulmalıyız.
Нам просто нужно избавиться от его дочери.
Bir gün bir çağrı aldık. Bir çatlak evin içinde bir satıcıyı kovalıyordu.
И мы как-то поехали на вызов, преследовали дилера к его дому.
Nehirde kıyıya çıkmasına yardım edebilecek bir takım kıvrımlar var gibi görünüyor. Sonra da sırt üzerinde belki mağara gibi bir barınak bulmuştur.
Похоже, на реке есть несколько поворотов, где она могла выбраться на берег и найти укрытие, быть может, быть может, где-нибудь в пещере этого горного хребта.
Muhtemelen Jack Reinhold'la konuşmalıyız. Hikayenin yanına çık Bir şey yazmadan önce.
Я подумал, нам, наверное, надо поговорить с Джеком Рейнхолдом, чтобы посмотреть на эту историю с его точки зрения, прежде, чем что-то писать.
Günlerdir etrafta oğlumu arayacağım diye kıçımı yırtıyorum.
Я здесь уже пару дней, безрезультатно ищу его.
Hayır, yırtıcılık bilgisi olabilir ya da belki...
Нее, может быть знания о хищничестве или возможно...
Bir cadıyı ortaya çıkardık.
Мы только что разоблачили ведьму.
- Bütün pıhtıyı çıkarsam bile bir sürü açık kısım kalacak.
- Ты можешь ее спасти? - Если я быстро удалю весь тромб, но все равно будут нарушения.
Ben bile bir şey yapamam! O sözler ağzından çıktığı anda Killua'nın içindeki baraj yıkılmıştı.
Я не смогу! вдруг вырвались наружу.
Of, bu saçmalık. O tarayıcıyı kullanmamak için çok geçerli nedenlerim var.
У меня веские причины не использовать этот сканер.
Kıyafetlerini çıkarıp seni yıkadı mı?
Она сняла с тебя одежду и мыла тебя?
Isıtıcıyı kırdım.
Я разбила чайник.
Kaburga ayırıcıyı tak ve kırmaya başla.
Вводи реберный расширитель и начинай разводить.
Ailesi istediği için nefes aldırıcıyı çıkarttık ama kendi nefes almaya başladı.
Мы только отключили пациента от вентиляции легких, как он начал дышать самостоятельно.
Üst ana toplardamardaki yırtık sağ kulakçığın içine doğru yayılmış.
S.V.C. разрыв распространяется в правое предсердие.
Belki de arabadan dışarı çıkıp alkollü olup olmadığınıza bakmalıyız.
Может быть, выйдете из машины, а мы посмотрим, пьяны ли вы.
Kıçımla aramış olmalıyım.
Ну, я сел на телефон, вот случайно и нажал.
Bir cadıyı ortaya çıkardık.
Мы раскрыли ведьму.
İğneye benzeyen bir tür solucanımsı parazitin boğazda garip bir büyümeye yol açarak çıkıp taşıyıcıdan kurbana geçtiğini görebilirsiniz.
Вы видите странное новообразование, выходящее из горла и образующее нечто вроде жала, посредством которого червь-паразит передается от разносчика к жертве.
İki yıl önce kıçını temizleyip bezini değiştiriyordum. Bana bunu yapmak istiyor musun gerçekten? Hayır.
Слушай, пару лет назад я вытирала тебе задницу и меняла подгузники, а теперь ты творишь со мной такое?
Ayrıca bu 52 gün içerisinde totalde dördüncülükten üçüncülüğe demoda ise ikinciliğe çıktık. 7 haftada izleyicilerimizin ortalama yaşı üç yıl düştü. Ve bunların hepsini başarırken Mısır'daki askeri darbeyi ve daha da yakın zamandan NSA'nın da bulunduğu büyük bir skandalı haber yaptık.
- А ещё за это время мы поднялись с четвёртого места на третье по домохозяйкам и на второе – по аудитории, за семь недель средний возраст нашей аудитории помолодел на 3 года, и при этом мы освещали военный переворот в Египте
Yaklaşık bir buçuk yıl önce bir adamla çıkıyorlardı ve ayrıldıklarında adam sinirlendi. Sloan ona çıplak pozlar vermiş. Hatırlıyorum.
- Где-то года полтора назад она встречалась с парнем, они расстались, он взбесился, у него были её фото ню, и он выложил их на сайте "Порно в отместку".
3 yılın sonunda 3 gece önce çıkmaya başladık.
- После трёх лет мы начали встречаться три дня назад.
Rhode Island kıyılarında karşınızda sizi çileden çıkaracak dobişko Peter Griffin!
Жизнь с берегов Род-Айленда Этот толстяк устроит вам веселяк! Питер Гриффин!
Kendi kıçını zor yıkıyorsun.
Едва ли ты сможешь вымыть собственный зад.
- 10 yıl sonra, tam adam idam edilecekken... ortaya yeni bir kanıt çıkıyor.
Спустя 10 лет, прямо перед казнью появились новые улики?
İnterneti devre dışı bırakmak için kıçımı yırttım.
- Для чего? Я из задницы вон лезла, чтобы интернет накрылся.
Sonya'yı Piron'dan çıkarken yakaladık.
Мы поймали Соню на выходе из Пайрона.
Birlikte tutuklanmıştık,... ve hapisten çıktığımda, benden bir yıl önce sürgün edildiğini duydum.
Нас арестовали вместе, и когда я вышел из тюрьмы, я узнал, что ее уже год как выслали из страны.
Resmi olarak yok Gretchen. Ama lastik ve jant işinde yeni ortaya çıkan trendler hakkında bilgim var. Bu bilgi, alandaki 10 yıllık tecrübemden geliyor hem de TIA'nın 2008 ile 2012 arasındaki yıllık figürlerinde apaçık görülüyor.
Не формально, Гретхен но то что у меня есть, это знания о новых тенденциях в области шин и ободов, из моих 10 лет на земле, так сказать, и поэтому это прямо здесь в годовых показателях с 2008 по 2012.
Bu yıl bunu tekrar hissettim., Artık şimdi top benden çıkmış gibi hissediyorum.
И вот в прошлом году мы все вернули, и я только что понял, что я уронил мяч.
Ertesi yıI, kendisi ve kızı için Max ve Eloise St. Vincent adında yeni yeni kimlikler yaptırdı. ve Marjorie ile birlikte yeni, sahte bir başlangıç yapmak için Philadelphia'ya yerleşti.
"В следующем году " он сменил свое имя и имя дочери на Макс и Элоиза Сент-Винсент и поселился в Филадельфии с Марджери, начав новую фальшивую жизнь.
Akıl hastası olduğunu söyleyerek onu anlaşmadan muaf tutamaz mıyız? Dışarı çık ve delirmiş gibi yap.
Давайте покончим уже с этой чепухой и нормально простимся с Бертом.
Kızım Vegas'a gitmek için yıllar önce çıkıp gitti.
Моя дочь сбежала в Вегас годы назад.
- Ne? Ne yapayım? - TV'ye çık, dizini çek ve yıldız ol.
Просто пойди на ТВ, добейся, чтоб тебе дали шоу, и стань звездой.