Zahmet etmeyin tradutor Russo
179 parallel translation
Zahmet etmeyin. Ateşin önünde de kuruyabilir. Yine de teşekkürler.
Не беспокойтесь, она прекрасно высохнет у камина.
Evi açma konusunda zahmet etmeyin.
Конечно, оставайся.
Zahmet etmeyin.
Не волнуйтесь, я не тороплюсь.
Zahmet etmeyin Bay Barrow.
Спасибо, мистер Барроу.
Zahmet etmeyin.
Не беспокойтесь.
Zahmet etmeyin.Buzlu çay da iyidir.
Бог с ним, с пивом, сгодится и чай.
Zahmet etmeyin.
- Не беспокойтесь...
Ben Wilson'Ia giderim. Zahmet etmeyin.
Вы не должны беспокоиться.
- Zahmet etmeyin. - Ne zahmeti.
Меня это не утруждает.
Lütfen zahmet etmeyin, dışarı çıkıyorum.
- Не нужно, я ухожу.
Zahmet etmeyin lütfen.
Пойдём.
- Zahmet etmeyin.
— Не утруждайся.
Zahmet etmeyin efendim.
Не беспокойтесь, сэр.
Paketlemek için zahmet etmeyin.
Не завязывайте пожалуйста. Я сам.
Zahmet etmeyin efendim artık oynamıyor.
Не беспокойтесь, сэр, она не играет больше.
- Hayır, lütfen zahmet etmeyin.
- Нет, спасибо, не беспокойтесь
- Zahmet etmeyin!
- Да не беспокойтесь
Zahmet etmeyin. Ben oraya bakmıştım!
{ C : $ 00FFFF } Не суетитесь.
- Zahmet etmeyin.
- Нет, не беспокойтесь.
- Zahmet etmeyin.
- Не надо извиняться.
- Zahmet etmeyin.
Я вас не беспокою?
Zahmet etmeyin.
Оставьте это, синьора!
Lütfen böyle işlerle zahmet etmeyin.
Не нужно столь почетных приготовлений.
Hiç zahmet etmeyin.
Я выпью этот.
Tanrım! Zahmet etmeyin.
Ради Бога, не надо.
- Oh, lütfen zahmet etmeyin...
- Нет, оставьте. Нет, позвольте.
- Hayır, zahmet etmeyin.
- Не стоит этим заниматься.
Ben sizin dostunuz olayım, siz benim dostum olmaya zahmet etmeyin.
Я буду вашим другом, вы можете не обременять себя, если вам это неудобно.
Hayır, zahmet etmeyin.
Нет, не беспокойтесь.
Ne diyeceğinizi biliyorum ben! Zahmet etmeyin, her yerde aynı plak.
Я знаю, что вы скажете.
Sıcak çikolataya ne dersiniz? - Zahmet etmeyin.
- Вы не хотите чашечку какао?
Çantalara zahmet etmeyin.
Думаю, мы с чемоданами сами справимся.
Komutan zahmet etmeyin.
Спокойно, коммандер.
- Zahmet etmeyin.
- Не суетитесь.
Zahmet etmeyin. 20 saniye içinde gideceğim.
Не беспокойся. Я смоюсь отсюда за 20 секунд.
Hayır, lütfen zahmet etmeyin.
Нет, нет, прошу вас, не беспокойтесь.
Zahmet etmeyin, kapı açıkmış.
Всё нормально. Тут открыто.
Siz zahmet etmeyin.
Пожалуйста, не беспокойтесь.
- Size yardımcı olmak isterdim... - Zahmet etmeyin.
Мистер Лейман, я бы с удовольствием помог вам, но...
Siz öğretmensiniz, zahmet etmeyin.
Вы учитель, вы не должны беспокоиться.
Hiç zahmet etmeyin, uyuyunca geçer.
Не беспокойтесь, мне просто нужно выспаться.
Hiç zahmet etmeyin.
Не утруждайтесь.
- Zahmet etmeyin.
- Не оправдывайтесь.
Hemen değiştirmeye zahmet etmeyin. Harika.
Не беспокойтесь, еще нашумитесь.
- Evet, onlara zahmet etmeyin dedim.
— Ага, я им сказал не рыпаться.
Zahmet etmeyin.
Hе стоит, не надо.
Hiç zahmet etmeyin sayın başkan, biz hemen Ankara'ya döneceğiz. Olur mu ya?
Тут нам так быстро не справиться.
Zahmet etmeyin.
- Не стоит беспокоиться.
- Oh, hiç zahmet etmeyin, Bayan French. - Bunlar fazlasıyla idare eder.
Не беспокойтесь, миссис Френч.
Benim için zahmet etmeyin.
Ничего-ничего...
Sizi her gördüğümde bana salağın teki olduğumu hissettirmek için... elinizden geleni yapıyorsunuz... ama hiç zahmet etmeyin.
И ты прилагаешь к этому максимум усилий. Я и так большую часть времени считаю себя идиоткой.