English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zarfında

Zarfında tradutor Russo

491 parallel translation
Mösyö La Valle'in sekreteri olduğunuz kısa süre zarfında... onda bir değişiklik fark ettiniz mi?
За то короткое время, что Вы были секретарем месье Ла Валля, не заметили ли Вы в нем каких-либо перемен?
Tüm bu süreç zarfında, de Winter'in elini tutacaksın çünkü buraların kodamanı o ve sana kendisiyle yemek yeme iznini veren de o. Dikkat et, Favell.
И потому, что он тут такой популярный и, что вы давно знакомы друг с другом.
Tüm bu süre zarfında, bize karşı gösterdiğin nezaket için ne kadar teşekkür etsek azdır.
Не могу выразить вам всю свою благодарность.
Marriott'un zarfında ne kadar para vardı?
Сколько денег было в конверте у Мариота?
Tüm bu zaman zarfında bilecekleri tek şey, er ya da geç yakalanacak olmaları.
Все время помни одну вещь, рано или поздно они будут найдены.
Üstesinden gelirsin. Fakat bu zaman zarfında biraz daha kibar davran.
Ты поправишься... а пока, нельзя ли вести себя немного покультурнее?
Burada bir gece zarfında yeterince heyecan yaşadık.
Послушай, Джорди.
Hadi. Bana bir at eğerle bu zaman zarfında ben de hazırlanayım.
Оседлай мне лошадь, пока я соберу пару вещей.
Tüm bu zaman zarfında senden çaldığım, paralarla onları büyüttüm ve okuttum.
И образование дети получили.
Bu süre zarfında, tüm silahlı eylemler askıya alınacaktır.
В течение которой все вооруженные действия будут приостановлены.
Benim burada olmadığım süre zarfında Paris'e gidebileceğini düşündü.
Она решила съездить в Париж, пока я буду в отъезде
Bu zaman zarfında ne oldu?
Что произошло за эти 9 минут?
Bu süre zarfında, gülenler, yıkananlar,.. ... anne babası ya da çocuklarıyla yemek yiyenler ve cinsel ilişkiye girenler idama mahkum edileceklerdir.
В течение которого запрещается смеяться, умываться и иметь половые сношения.
Ama bu süre zarfında, Onbaşı Hitler... seninle uğraşmak, üzerine tuz biber ekti, anlıyor musun?
Но еще тяжелее, капрал Гитлер, терпеть вас!
"Bu zaman zarfında, azaltılmış dış uyarıcılar grup davranışlarına yönelik sorunlar yaratabilir."
"В это время недостаток внешних стимулов может вызвать проблемное поведение в группе."
Bir çekmecede durmuş çekmeceden çıkmış bezelyelerin içine girmiş muhallebiyi karıştırmış bulaşığa gitmiş, bulaşıktan çıkmış diğer kaşıklarla asılmış ve bu süre zarfında, o ölümcül günü beklemiş zorla girip, bir adamın hayatını değiştireceği günü.
О, да. Она просто лежит в ящике. Вынули из ящика в горох... помешали крем - в мойку, из мойки повесили сушиться, вместе со всеми остальными ложками.
Bebek doğana kadar bu testi yapamazlar. Ve bu zaman zarfında siz beylerden tam bir işbirliği bekliyorum.
Этот анализ можно сделать только после рождения ребёнка, а до этого момента я ожидаю самого полного содействия от каждого из вас, джентльмены.
Müşteri temsilcisi.Kaldığınız süre zarfında hizmetimizden tatmin oldunuz mu Bay Cooper?
Отдел по работе с клиентами. Всем ли Вы были довольны за время Вашего пребывания у нас, мистер Купер? Одри, у меня нет жалоб.
Bu süre zarfında, silah ve rozetini teslim almam gerekiyor.
А пока я требую, чтобы ты сдал оружие. И жетон.
Hawaii deki alkolden kurtulma merkezimizde 6 haftalık bir rehabilitasyona gidecek ve bu süre zarfında maaşınızı tam olarak alacaksınız.
Вы пройдете 6-недельное лечение в нашей клинике на Гавайях после которого вы вернетесь к работе.
Bu süre zarfında başka yerde çaldınız mı?
да?
Azledilmesiyle neticelenen yıl zarfında Andrew'in dış görünüşünde hiçbir değişiklik fark ettiniz mi? Evet.
Bы зaмeтили пepeмeны вo внeшнocти Эндpю в гoд, пpeдшecтвoвaвший eгo yвoльнeнию?
Bu süre zarfında zayıf birkaç denemem oldu.
Были какие то вялые попытки, правда.
- En İyi Film zarfında.
- В конверте за "Лучший фильм".
Sizden Bay Pablo Neruda'ya... ait, orada kalmış bazı eşyaları... bana göndermenizi isteyeceğim... İtalya'da kaldığı süre zarfında... yaşadığı evdeki... eşyaları.
Прошу Вас отправить некоторые предметы, принадлежащие господину Пабло Неруде которые находятся в доме, где он жил во время своего пребывания в Италии.
Postacı olarak desen... Zar zor hatırlayacaktır... İtalya'da kaldığı süre zarfında ona mektuplarını getiren bir postacı.
Помнит обо мне, как о почтальоне, который доставлял ему почту, когда он был в Италии?
Peki, bütün bu zaman zarfında biz ne yaptık?
А что мы тогда делали все это время?
Ve tüm bu zaman zarfında sana aşıktı!
И все это время был в тебя влюблен!
" Bu süre zarfında da, sadece bekliyorum ben de.
" Тем временем, я просто жду.
Ben sadece sanığın Toz'un etkisi altında olduğu süre zarfında mantıklı ve kasıtlı olarak hareket etmediğini ve bunun hafifletici bir sebep sayılması gerektiğini belirtmek istedim.
Я только хочу подчеркнуть, что когда обвиняемый находился под влиянием "праха", он не действовал осознанно или преднамеренно, и это может выступить в качестве смягчающего обстоятельства.
Bu süre zarfında Vorlonlar yerine birini gönderebilirler.
это дает Ворлону достаточно времени, чтоб прислать замену.
Burada bulunduğum zaman zarfında kendim için çok az şey istedim.
- За всё время, что я здесь, я мало кого из вас просил для себя.
Bu süre zarfında güvenliğiniz için bu iş bitene kadar dairelerinizden çıkmamanızı öneririm.
А пока что ради вашей безопасности, я настоятельно рекомендую всем оставаться в ваших каютах, пока всё это не закончится.
G'Kar, burada gezegeninizin o süre zarfında Kadim Düşman tarafından üs olarak kullanıldığı yazıyor.
Джи-Кар, здесь говорится, что ваш мир в то время был использован в качестве базы для Древнего Врага.
Bu süre zarfında uzayın bu bölgesinde olanları büyük ölçüde kaydetti.
За все это время она сделала много записей о происходящем в этой области пространства.
Tüm bu süre zarfında, kötü görünmesini istediğini sanmıştım.
А всё это время я-то думал, что вы добиваетесь от меня заставить их выглядеть плохо.
Sanırım bu süre zarfında, çardağımda beklemem daha iyi olacak.
Я думаю, что будет лучше, если я подожду в моем алькове.
Bu süre zarfında Doktor, Binabaşı Torres ve Komutan Tuvok'u tedavi etti.
Тем временем, доктор осмотрел лейтенанта Торрес и коммандера Тувока.
Bu süre zarfında, ben de randevuma gideyim.
А сейчас мне нужно кое с кем встретиться.
Bu süre zarfında, rotamızı koruyalım.
Тем временем, давайте сохранять курс.
Bu süre zarfında, kapıyı açıp açamayacağımıza bir bakın.
Посмотри пока, можно ли открыть люк.
Bu süre zarfında... durumumuzu, mürettebata anlatacağım.
А пока... я объясню сложившуюся ситуацию экипажу.
Bu süre zarfında, hangi yönde gitmemi istersiniz?
А пока каким курсом прикажите следовать?
Bu süre zarfında Dracula öldürülemezse. Ona bekçilik yapacaktım.
до тех пор, пока Дракула бессмертен, должен быть бессмертным и я.
Enterprise'ın dışında bir oksijen yerçekimi zarfı oluşuyor.
Я наблюдаю формирование гравитационной кислородной оболочки вокруг Энтерпрайза.
Biliyorsun, çekmecende bir zarf bulunmasıyla, odanda bir ceset bulunması aslında çok farklı bir durum değil.
О! Знаешь, конверт в ящике стола или труп в номере - разницы никакой.
Her taburun kasasında acil tahliye emrini... içeren bir zarf duruyor.
Ну, само собой, дорогая, в сейфе каждой батальонной канцелярии в запечатанном конверте лежит секретный приказ о мобилизации на восток.
Zarfı amcanızın robdöşambrının cebine koydu, ve kılık değiştirip "Bishop's" Et Lokantası'nda yerini aldı.
Потом он положил конверт в халат Вашего дяди. Затем переоделся в его костюм, надел парик, проследовал в ресторан и сел за стол.
Kanada'ya vardığında bu zarfı postalayabilir misin?
Могли бы опустить этот конверт в почтовый ящик, когда будете в Канаде?
Havuzun kenarında bir zarf bulacaksın. İşi kabul ediyorsan şunu tavsiye ederim...
Когда окажешься там, куда посылаю, задай себе вопрос.
Albatross, battıktan sonra geçen üç sene zarfında Chuck Gieg, Tod Johnstone ve diğerleri Vietnam'a gitti.Hepsi sağ olarak döndü. 1961 baharında, Christopher Sheldon Latin Amerika'daki ilk barış gönüllüleri yöneticisi oldu.Bir daha evlenmedi.
Через 3 года после крушения "Альбатроса" Чак, Тодд и другие ребята отправились во Вьетнам. Все вернулись живыми.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]