Zormus tradutor Russo
315 parallel translation
- Bunu, anlaması zormuş gibi söyledin.
- В этом нет ничего особенного.
"Düşündüğümden de zormuş" diyor.
Говорит : " Это хитрее, чем я думал.
- Onunla çalışmak çok zormuş. - Sadece son dönemde.
- Я слышал с ней тяжело было работать.
Av çok az olduğundan yaşam zormuş ve av bulunduğunda onun için birbirlerini öldürürlermiş.
Они долго остаются без еды, а ухватив добычу, рвут друг друга когтями.
Barış çok zormuş.
В мирное время все очень не легко.
Orada iklim zormuş diye duydum.
- Я слышал, там тяжкий климат
Anlamazlıktan gelen bir orta sınıf kadınını oynamak ne zormuş.
Как грустно играть роль жены респектабельного мужчины.
Görüyorum ki bu çok zormuş.
Пистолет сам не стреляет.
Çok zormuş kesmesi.
Говорят, у меня трудньiе волосьi.
Görünen o ki görevi epey zormuş, değil mi?
Видимо слишком усердно работал...
Benim düşündüğümden daha zormuş.
Это будет гораздо тяжелее, чем я думала.
Beyaz Saray, savaş sonrasına kadar hiç ekstra olmayacağını söyledi. Sana ulaşmak pek de zormuş. Bak sana sorunumu getirdim.
К тебе невозможно попасть, ну так я покажу тебе кое-что.
Shelby, ameliyatın ona düşen bölümünün kolay olduğunu söylüyor. Sanırım M'Lynn'inki çok zormuş.
Шелби говорит, что для неё операция лёгкая, а для Мелин тяжёлая.
Zormuş... böyle beklemek.
Нелёгкое это ожидание!
Bu şeyleri yönlendirmek de gerçekten zormuş, haha! "
"Эти машины так плохо слушаются руля, ха-ха!"
Böyle yaşamak tahmin ettiğimden daha da zormuş.
Эту ситуацию пережить не так легко, как я думал...
Ortadan kaybolmak görünmekten çok daha zormuş.
Господи, легче исчезнуть, чем снова возникнуть.
Söylemesi de zormuş.
Об этом трудно говорить.
Karidesçilik zormuş.
Ловля креветок - дело непростое.
düsündügümden de, zormus.
бНР СБХДХЬЭ!
Bu civarda senin yolunu bulmak amma zormuş.
К вам трудно попасть.
- Bu zormuş.
- Это трудно.
Sessizliğe alışmak zormuş.
- Так трудно привыкнуть к тишине.
Bakalım bu şeyleri öldürmek ne kadar zormuş.
Посмотрим, что нужно, чтобы убить эту тварь.
Çok zormuş!
Это так трудно
Mahkûm olmuş bir sapık olarak kayıt yaptırmak tahmin ettiğimden daha zormuş.
Хошь яйца полизать?
Gerçekten zormuş. Çok üzgünüm.
Да, тогда сложновато.
Sandığımdan daha zormuş.
Просто все сложнее, чем я ожидал.
20 yıl aradan sonra arkadaşları bir araya getirmek gerçekten düşündüğümden de zormuş.
Это сложнее чем я думал. Собрать друзей спустя 20 лет. Да, верно
Özel çalışmak zormuş. - Alışırsın.
Частная практика это тяжело.
Adamım, birini ağlatmak sandığımdan çok daha zormuş.
Блин. Заставить кого-нибудь заплакать сложней, чем я думал.
Biraz zormuş gibi görünüyor.
Похоже на кусок, застрявший в горле.
- Onları hoşnut etmek zormuş gibi yapıyorsun. - Hayır, hiç zor değil!
Судя по твоим словам, ему не так просто угодить.
Piknik soğutucularını taşımak ne kadar zormuş.
- До хера геморроя какие-то кулеры толкать.
Güle güle demek düşündüğümden zormuş.
Это труднее, чем я думал – прощаться...
Tony Robbins'i bulmak düşündüğümden zormuş.
Кажется, выследить Тони Роббинса гораздо труднее, чем я думал.
Vay be! Duydum ki o okula girmek çok zormuş.
Я слышал туда не пробьёшься.
Sevgilim, bu uzak mesafe ilişkisine katlanması ne zormuş.
Любимая, эти отношения на большом расстоянии так трудно вынести?
Size ulaşmak ne kadar zormuş.
- С Вами тяжело связаться!
İsa aşkına. Bu çok zor değil. Pekalai bir dakika, biraz zormuş.
Бога ради. это ведь несложно так, ну-ка погоди, это и правда сложновато
- Esas Chloe'nin işi zormuş.
Хлое придется нелегко.
Bu eşiği atlama meselesi göründüğünden zormuş.
Дверь-то, оказывается, какая узкая.
Ama çok zormuş diye duydum.
Говорят, что это - кошмар.
Güldürmek zormuş.
Упрямый ребёнок.
İşinde zormuş.
Значит не такой уж безобидный...
İşin zormuş.
Похоже, перед тобой задача не из простых.
Burada olmak tahminimden çok daha zormuş.
... но я не знала. Мне нужен мой сын.
- Sanki hayatın çok zormuş gibi.
Можно подумать, тебе тяжело живётся.
Zormuş.
Тяжко.
Kahretsin. Düşündüğümden daha zormuş.
Чёрт, это труднее, чем я думал.
Fikir üretmek.., zormuş.
Мы уже делали это! Вау, придумывать идеи - это сложно...