Öğretmenler tradutor Russo
566 parallel translation
Kahrolsun öğretmenler!
Долой учителей!
Okullar yapmak, öğretmenler bulmak ve bu öğretmenleri eğitmek zorunda kaldık.
Мы строили школы, искали учителей, а затем обучали учителей.
Öğretmenler kaçtığın için seni cezalandırmayacak mı?
А учителя, они ведь накажут тебя за побег?
Genelde öğretmenler soyadlarıyla anılır.
Обычно учительниц знают только по фамилиям.
Barikatlar, öğrenciler, öğretmenler.
Студенты, бедняки и преподаватели.
Öğretmenler!
Преподаватели!
Şimdi öğretmenler 1,000 dolarlık bir senet imzalamak zorundalar. O 1,000 dolar seni nereye gönderirlerse göndersinler kontratına uyacağını garantiliyor.
Теперь новый учитель должен внести залог 1000 $, и это гарантирует, что ты отслужишь по контракту там, куда они тебя отправят.
# Öğretmenler, vaizler seni yarı yolda bırakır
Учителя и проповедники Лишь купят и продадут тебя.
Öğretmenler onların isimleriniı bılecek...
Учителя знают их имена наизусть... и они получают значительно лучшие оценки.
Hecelemeyi bir düzene oturtmaya çalışan eski öğretmenler stratejistler, su falcıları, üfürükçüler, aydınlananlar takıntılarıyla yaşayan herkes kaybedenler, yorgun düşenler, barmenlerin dalga geçmek için sonuna kadar doldurduğu kadehlerini dudaklarına götüremeyen zararsız canavarlar Marie Brizard'ını kafasına dikerken bile oturaklı gözükmeye çalışan kürklü moruklar.
Старые школьные учителя, которые вынашивают планы по стандартизации орфографии, стратеги, прорицатели, целители, просветители, все, кого одолевают навязчивые идеи, неудачники, голодранцы, безобидные придурки, высмеиваемые барменами, наполняющие стаканы до самых краёв, так, что им не донести их до рта, старые вешалки в мехах, пытающиеся сохранить достоинство, опрокидывая "Мари Бризар".
Festival havasında dekore edilmiş ana salonda Varşova Politeknik ve geleneksel yeni yıl balosu... en çok hak edenler için : Parti ve halkın önde gelenleri... işçi önderleri... çiftçiler, öğretmenler ve akademisyenler.
Празднично украшенный актовый зал Политехнического Института, новогодний бал... для особо отличившихся : достойных Партии и Правительства, передовых работников, хлеборобов, учителей, ученых.
Öğretmenler. Hatırladın mı?
Учителя, помнишь?
İçimizdeki en şanslılara, bu heyecana bizi yönlendiren öğretmenler tarafından rehberlik edilir.
У самых счастливых из нас есть учителя, которые направляют наш востог.
Öğretmenler?
Учителя?
Öğretmenler, rahat bırakın çocukları!
Дайте нам побыть одним!
öpücükten dolayı öğretmenler kovulabilir mi?
Интересно, а преподавателей могут выгнать за то, что они целуются в холле?
Başka öğretmenler, iyi öğretmenler var.
Есть и другие преподаватели, они гораздо лучше.
Başka öğretmenler var.
Да есть же другие преподаватели.
Öğretmenler ve yönetim olarak düşündük ki...
Учителя и администрация, мы подумали
Memurlar, polisler, Güneyli askerler, öğretmenler...
Чиновники, полицейские, офицеры, учителя.
Bay Ryan sınıf arkadaşlarımız öğretmenler ve kızlar.
Мистер Райан, выдающиеся одноклассники, учителя, девчонки.
Öğretmenler farklıymış.
Учителя другие.
Hepimizin uçurumdan düşmesine sevineceği öğretmenler vardı.
" каждого был учитель, которому желали упасть на дно ущель €.
Yani, bu öğretmenler, pislik olabilirler ve çok sertte olabilirler ama insan öldüreceklerini sanmıyorum.
Они учителя, а не убийцы, может быть они бывают слишком жестоки, но убивать они не могут!
Öğretmenler sınıflarında değil efendim. Sınıflarında olmazlarsa, onları görüntüleyemeyiz.
- Учителей нет в комнате, сэр, мы не можем наблюдать за ними.
Christie, o öğretmenler...
- Кристи, эти учителя, они преследуют меня!
Tanrım, öğretmenler.
- Это учителя! Чёрт!
Kutsal Meryem, eğer öğretmenler derslere girmezse biz Latin'ler nasıl İngilizce öğreneceğiz?
Аве Мария, как же мы будем изучать английский язык без учителя? !
Öğretmenler buraya ceza olsun diye gönderiliyor.
Учителей шлют сюда в наказание.
Öğretmenler size bağırır, "Süspansuarın nerede?" Bilirsiniz.
Учитель кричит "Где твой бандаж?"
Öğretmenler odasına götür onları.
Отнеси их в учительскую. Позже заберешь то, что останется.
- Sağol tatlım. Bu, biz öğretmenler toplantısındayken büyükbaba için iyi oldu.
Не мучайте дедушку, пока мы будем на родительском собрании.
Öğretmenler bir şeye el koyduğunda hepsini buraya koyarız.
Все конфискованные вещи отправляются сюда.
Edna, öğretmenler odasında happy hour var.
- Эдна, пошли в бар.
Öğretmenler odasında zili duyduğumda, derse girmemek için can atarım. İşte o zaman, canım daha fazla sigara ister.
Когда я слышу звонок в преподавательской, я пытаюсь уйти, но меня тянет покурить.
Neden rehber öğretmenler?
Почему именно консультанты?
Öğretmenler ondan nefret ederdi, çocuklar ondan nefret ederdi.
Учителя его ненавидели, дети тоже.
Sırılsıklam aptal öğretmenler.
Это было ужасно. Учителя такие придурки.
Evet. Öğretmenler odasından çıkmaya korkuyorlar.
Да : учителя боятся выходить из учительской.
Tüm öğretmenler bilim fuarı münazaraları için lütfen bahçede toplansınlar. Tiger?
Просим учителей прибыть на школьный плац для оценки успехов в учебе.
Bazı öğretmenler bana takmaya çalıştı.
Пап, некоторые учителя пытались занизить мои оценки.
Lütfen sonra öğretmenler odasına git.
Пожалуйста, пройди в его кабинет после уроков.
Öğretmenler hakkında bana ne söyleyecek dersin?
Так, как ты думаешь, что твои учителя собираются сказать мне?
Öğretmenler arasında benim bildiğim düşmanı yoktu.
У него не было врагов среди персонала, насколько я знаю.
Yarım saate öğretmenler toplantısı var ve boyayla kâğıt hamurunu evde unutmuşum.
У меня совещание через полчаса, а я забыла краски и папье-маше дома.
Vekil öğretmenler listesinden adresini bulmaya çalış.
Постарайся узнать ее адрес из списков замещающих. А ты достань запись крика летучих мышей, и побыстрее.
Öğretmenler odasına mı gidiyorsun?
Вы направлялись в учительскую?
Öğretmenler odasında oturmuş üzümlerimi yerken güzeller güzeli Bayan Shieldmeyer içeri girdi.
Итак, сижу я в комнате учителя, ем изюм. Как вдруг входит эта прекрасная мисс Шилдмайер...
Öğretmenler odasında soda var.
Газировка — в учительской гостиной.
Öğretmenler, lütfen onlara yardımcı olun. Yangın tatbikatıymış, hepsi yalan.
Какие ещё занятия?
Önce öğretmenler odasına gidelim.
Тсукисима, слушай...