Üzerine tradutor Russo
15,490 parallel translation
Bu yüzden, umarım, üzerine gereksiz bir baskı uygulamak zorunda kalmam.
Надеюсь, я не окажу на него излишнего давления.
İnsan, bir madene olduğu kadar, bir adam üzerine de kumar oynayabilir.
Можно сделать ставку на человека и на шахту.
Gordon aniden hastalandığında onun boşanma avukatı sizin boşanma avukatınızın üzerine çökmek üzereymiş.
Его адвокат по разводу готовил атаку на вашего, а внезапно Гордон заболел.
Youtube'da elektroensefalograf üzerine yeterince çalışsam da hala hiçbir şekilde uzman sayılmam.
Предупреждаю... несмотря на то, что я изучил принцип работы аппарата на YouTube, я не являюсь экспертом.
Parke üzerine bir ahalı sermek istemez misin?
Ты не хочешь постелить какой-нибудь ковёр на паркет?
Her gün takımımla Jane'in davaları üzerine çalışıyoruz ve bir sürü hayat kurtardık.
Каждый день работая над делами с Джейн, моя команда спасает жизни.
İlgiyi üzerine çekmeni sağlıyor mu?
Много внимания?
Belki tepenin üzerine gömmüşlerdir.
Может они просто... закопали это на вершине холма.
Tek yapmamız gereken altıncı katın üzerine sekizinci katı yeniden yapmak.
Все, что нам нужно - это создать шестой этаж на восьмом.
Bu yer kötü kanın, çocuk cesetlerinin üzerine inşa edildi.
Это место построено на крови, и на жизни ребенка.
Vur ve üzerine çullan.
Здорово.
Evet, traktör üzerine devrildi.
Трактор проехал прямо по нему.
Gecenin bir yarısı hasada çıkıp traktörü üzerine düşürmen bunu kanıtlamıyor mu?
Как будто собирать урожай ночью и пустить по себе трактор, это нормально?
Büyük bir araç dikkatleri üzerine çeker.
Большая машина только привлечет внимание.
Bankın üzerine düştü.
Она напоролась на скамью.
Şirketin senin üzerine parçalanacak.
Твоя фирма развалится.
Tahminler üzerine soru soruyor.
Вне компетенции свидетеля.
Suç geçmişleri, günlük olay kayıtları gazete küpürleri üzerine de yakalandıklarını yada öldüklerini yazmış.
Досье, послужной список, газетные вырезки об их поимке или убийстве.
İşte bu yüzden CIA'in en son geliştirdiği izleme cihazını üzerine yerleştireceğiz.
Именно поэтому мы используем новейшие технологии прослушки ЦРУ.
Başarılarıma gıpta eden birileri tarafından defalarca kulağına fısıldandı diye ne olursa olsun onları reddetmek yerine itibarım üzerine asılsız iddialarda bulundun.
Ты предъявил ложные обвинения, пятнавшие мое доброе имя, которые будут муссироваться среди завистников моего успеха, сколько бы я от них не открещивался.
Pasifiğin üzerine güneşin batışı muhteşem oluyor.
Закат над океаном завораживает.
Her başarılı birleşme karşılıklı çıkarlar üzerine kuruludur değil mi?
Каждое успешное слияние основывается на учете взаимных интересов, не так ли?
Aşk üzerine çalışmalar gösteriyor ki memnuniyet ve bağlılıkla iki tarafın anlaşması sonucunda aşk tabanlı evliliklere göre daha uzun sürüyor.
Исследования показали, что любовь, удовлетворение одинаково вероятны как в договорных, так и в браках по любви.
- Değişeceği üzerine anlaştık.
Мы договорились об обратном.
Şirket mali hizmetler üzerine mi?
В сфере финансовой консультации?
Burayı tasarladı, üzerine ismini kazıdı ama ev dökülüyor.
Украшал, имя свое вырезал. А она разваливается.
Evet, çocuklarımın üzerine sana yemin ederim ki var.
Да, клянусь своими детьми, я знаю имя.
Dizlerinin üzerine çök, ellerini başının arkasında birleştir.
Встань на колени, руки за голову.
- Babanın mezarı üzerine.
Клянусь могилой твоего отца.
Arkanı dön, dizlerinin üzerine çök ve ellerini başının arkasında birleştir.
Turn around, get on your knees, and put your hands on your head.
Arkanı dön dizlerinin üzerine çök ve ellerini başının arkasında birleştir.
So turn around... get on your knees... and put your hands on your head.
Charlie, silahını bırak ve dizlerinin üzerine çök.
Чарли, брось оружие и опустись на колени.
Ronnie masumsa, Paloma'yı kim öldürdü ve suçu Ronnie'nin üzerine kim yıktı?
Если Ронни невиновен, то кто же убил Палому и подставил его?
Resim galeriye geldiğinde üzerine bu iliştirilmişti.
Эта была прикреплена к картине, когда её привезли в галерею.
Ekibim metal parçaları üzerine çalışıyordu ve şarapnel Gandi bombasına aitmiş.
Мы изучали металлические фрагменты и осколки бомбы.
Bir de bunun üzerine "Times" onun son bulmacasını bugün yayınladı ondan hala mesaj alıyor gibi hissediyorum ve biliyorum bu...
А ещё в "Times" сегодня опубликовали его последний кроссворд, и у меня ощущение, что я получаю от него послания. Знаю, как это звучит...
Dizlerinin üzerine çök!
На колени!
Dizlerinin üzerine çök, ikiniz de.
На колени, вы оба.
Grand Central senin planlarının üzerine kuruluydu.
Взрыв на Центральном Вокзале был основан на твоих планах.
Alex, bak Ryan'a değer verdiğini biliyorum ama, seninle olan bütün ilişkisini bir yalan üzerine kurdu.
Алекс, послушай... Знаю, ты заботишься о Райане, но он построил свои отношения с тобой на лжи.
Birkaç yıldır, internet sağlayıcılar çocuk pornocuların üzerine gidince... onlar da farkedilmemek için posta yolunu kullandılar.
В последние несколько лет, когда интернет провайдеров попросили принять меры в отношении детской порнографии, они начали применять почтовую систему, чтобы их не смогли обнаружить.
İsteğiniz üzerine 3 otoyolda da dinlenme tesislerindeki... -... eyalet polislerini arttırdım.
Как вы просили, во всех 3 штатах я увеличил количество патрульных на стоянках дальнобойщиков.
Ve sen günden güne operasyonları üzerine alacaksın.
И тебе нужно будет брать в свои руки все рутинные дела.
Manny, isteğin üzerine en sevdiğim palyaço malzemelerinden birkaçını getirdim.
Так, Мэнни, как ты и просил, несколько из моих любимых клоунских штучек.
Sandviç üzerine kestirmek gibisi yoktur.
Ничто нет лучше сырной дрёмы.
İyi haber kavramı üzerine gerçekten çalışman gerek.
Тебе реально нужно поработать над представлением о "Хороших новостях".
Ama zombi biyolojisi üzerine belgesel olması gerekmiyordu.
Ну так он же не должен быть документально основан на биологии зомби.
Sence Dr. Lockett Romeroları üzerine saldığın için seni affedecek mi?
Думаешь доктор Локетт простит тебя за то, что ты напустил на него толпу "ромеровцев"? ( Дж. Ромеро - режиссер фильма "Ночь живых мертвецов" )
- Dizlerini üzerine çök.
- Встань на колени. - Ты натерла
Ben onunkilerinin üzerine kurdum.
Я достроила сверху.
Dizlerinin üzerine çök.
На колени.