Şaman tradutor Russo
765 parallel translation
Şaman!
Шаман...
Şaman bugün işte olsa iyi olacak.
Тот Шаман... должен выйти сегодня на работу...
Şaman böyle söylemişti.
что сказала шаманка.
Gelmiş geçmiş en yıkıcı soykırım şaman kabilelere uygulanan soykırımdı, ki hala öyle.
Самый разрушительный когда-либо испытанный геноцид был и все еще есть это уничтожение шаманских племен.
Bir başka zaman ve kültürde, bir kâhin olabilirdi. Bir şaman din adamı.
В другие времена, в другой культуре, он мог бы быть пророком или шаманом.
Dün sabahtan beri buradayız, saman ve yapraklarla besleniyoruz. Yiyeceklerimizi satın almaya razıyız.
Мы здесь со вчерашнего утра живём на сене и бритвенных лезвиях.
- Dişime saman parçası sıkışmış.
- У меня сено в зубах.
O samanı yutsaydın keşke.
Тебе стоило поесть.
Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Pamuk Prenses adında tatlı küçük bir prenses yaşarmış. Kibirli ve kötü olan üvey annesi Kraliçe, Pamuk Prensesin güzelliğinin, kendi güzelliğini geçeceğinden korkar.
" Однажды, давным-давно... жила-была очаровательная маленькая принцесса по имени Белоснежка.
Saman nezlem! Biliyorsunuz durduramam.
Я не люблю цветы, я от них чихаю.
Saman kafalı değilsin.
Но и у тебя голова не соломой набита.
Beynim yok. Saman dolu.
Мозгов нет, одна солома.
Saman yiyen hayvanlar mı?
А они едят солому?
Ellerini kaldır, seni eğri büğrü saman çuvalı!
Подними лапы, мешок старой соломы!
Bir tutam buraya Bir tutam şuraya Biraz da taze saman Genç ve güzel yaparız böyle Mutlu Oz Ülkesinde
Раз-два-три, солому затолкни, станешь ты вновь молод и красив веселой стране Оз.
Bunu bağlayan adam saman balyalıyor olmalı.
Тот, кто это придумал, должно быть служил на флоте.
Açıkçası, onunla aynı balyadan saman yemem.
- Честно говоря, я бы с ним из одного стога есть не стала.
- Saman nezlesi mi oldun?
- У тебя была сенная лихорадка?
Son gördüğümde içi saman dolu bir kukla gibiydin.
В прошлый раз, ты выглядел растрёпанным.
Bu saman yığını da kimin nesi?
Кто этот тюфяк?
Evet, seni kot giysiler içinde Iowa'da düşünüyorum da saman arabasının üzerinde eski bir değirmene giderken.
Да! Представляю, как ты в Айове в синих джинсах едешь на повозке с сеном на старую мельницу.
"Sınırın Güneyi" siyah pamuklu bir Meksika zarafeti tamale rengindeki şal ve Payon samanından şapka ile.
Модель под названием "Юг границы" из чёрного хлопка. Ансамбль дополняет мексиканское пончо.
- Ayrıca bende saman nezlesi var.
- У меня ужасная сенная лихорадка.
Suyu bir saman gibi fışkırtır yükseklere, kuyruğunu fırtınaya tutulmuş bir püskül gibi sallar.
И выпускает струю, способную затопить всё. А хвост у него, как порванный кливер в шторм.
- Saman mı stratejik sevkiyat?
- Сено?
- Asıl soru şu, saman kime gidecek?
- Вопрос, кому сено.
Tamam, anladım, "stratejik saman".
Пусть сено стратегическое.
Saman arabasında.
Да, знаю.
Sadece orada oturup saman çiğniyorsun.
Вы всё сидите да жуёте соломинку.
Orochimaru-samanın rüyalarının bir parçasına dokunmak hissi...
Такое ощущение, что касаешься мечты Орочимару-сама.
Önümden çekil, seni havlayan saman yığını, yoksa kelleni uçururum!
А ну, прочь с дороги, копна брехливая.
Ve yine meydan şehrin tam ortasında ancak tarlalara da bir o kadar yakın. Öyle ki bazı geceler samanın kokusu gelir.
И ещё одна площадь, их много в центре города, но поля к ним так близки, что в некоторые ночи можно обонять запах сена.
" kafalarının içinde sadece Pamuk, saman ve paçavra var
Я выше ее шпилек и заноз!
Saman 10 günde bir değiştirilecek, eskisi yakılacak.
Солома меняется каждые 10 дней, старая солома сжигается.
Temiz saman yoksa, eski saman ters çevrilecek. "
Если свежей соломы нет, старая переворачивается ".
Samanın tadı bile bu etten daha iyidir, ve suyun tadı ise kanyaktan daha iyidir. Hiçbir şeyin tadı yok.
Солома будет вкуснее этого мяса, а вода будет в сотню раз лучше его бренди.
Birisi ahıra sızıp zavallı hayvanın üzerine benzin dökmüş ve saman yığınına yaktığı kibriti atıp kaçmış.
Кто-то пробрался в конюшню, облил бедных животных бензином и поджёг сено. И выбежал.
"Ahırda fazla saman olduğunda, atlar kavga eder." Anlıyor musun?
Когда на поле много сена, лошади дерутся из-за него.
Tek tekerlekli bir saman yığını.
Но это одноколесный стог сена.
Saman yığınlarında kayabilirim.
Я могу покататься со стогов.
Çiftçi Obermeier arabası dolana kadar saman alır.
" Крестьянин купил корову.
Eğer 62 ineğe sahip çiftçinin her ineğini günde 25 kilo saman tüketiyorsa alması gereken samanı arabaya yüklemesi kaç saatini alır?
"На какое время у него хватит корма... " если одна корова съедает за один день 1 / 3 центнера... "а, у крестьянина 62 коровы?"
Gaddar karıda beyin yerine saman var.
У этой гарпии овсянка вместо мозгов.
- Saman nezlesi berbat bir şeydir. - Evet aynen öyle.
холодное лето - это хуже всего.
Ayrıca, Andrey Timofeyeviç, yem için ödediğimiz bir miktar var : Yulaf için 700 ruble, 90 kapik saman için 120 ruble, 10 kapik.
овса на сумму 700 рублей 90 копеек и сена на сумму 120 рублей 10 копеек.
Saman altından su yürütürler.
Это не детское хулиганство.
Saman ver ona, sevgilim
Дай ему сена, дорогой
Saman!
Сена!
Biraz kalkar mısınız Baba, altınıza saman koyacağım.
Привстаньте, отец, я подложу сено, мягче будет сидеть.
Şimdi de saman var ekmeğin içinde.
Теперь в хлебе солома...
Bize biraz yemek ve saman satabilir misin?
Вы можете продать нам немного еды и соломы?