Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bu beni ilgilendirir

Bu beni ilgilendirir перевод на французский

180 параллельный перевод
- Bu beni ilgilendirir.
- Ce ne sont pas mes affaires
Bu beni ilgilendirir.
ça, c'est mon affaire.
O zaman zina için ayırdığın zaman ne olacak? Bu beni ilgilendirir, değil mi?
Et ton mauvais comportement en dehors, ça pourrait me regarder, non?
Bu beni ilgilendirir.
Ça me regarde!
- Bu beni ilgilendirir.
- Çela me concerne.
Niçin karışmayı bırakıp kendi işine bakmıyorsun? Birbirimizi öldürmek istesek bile bu beni ilgilendirir.
C'est mon frère et on fait ce qui nous passe par la tête.
Bu beni ilgilendirir.
Ça, c'est mes affaires.
Bu beni ilgilendirir.
À vous de deviner!
- "Bu beni ilgilendirir", ha?
- À moi de deviner!
- Bu beni ilgilendirir.
- Ça me regarde.
Bu beni ilgilendirir zaten, seni değil.
C'est mon affaire, pas la tienne.
Bu beni ilgilendirir.
C'est mon affaire.
Bu beni ilgilendirir.
Ça me regarde.
Neyse, sonuçta bu beni ilgilendirir.
Et d'autre part, c'est mon affaire. Mon affaire toute personnelle.
- Bu beni ilgilendirir.
C'est mon affaire.
Bu beni ilgilendirir başka kimseyi değil.
Ça ne regarde que moi, et personne d'autre!
- Adamların kimler? - Bu beni ilgilendirir.
- Qui sont vos informateurs?
Bu beni ilgilendirir, tamam mı? Sana ne?
Ça ne te regarde pas.
Olabilir, bu beni ilgilendirir.
Ce sont mes affaires.
Bu beni ilgilendirir.
Pour le boulot.
Bu beni ilgilendirir.
Yo! Ca me regarde.
Bu beni ilgilendirir. Seni değil!
- C'est mon affaire, pas la tienne!
Eğer ben, kıçımın otoparktaki yerimde dışarı sarkmasını istiyorsam, bu beni ilgilendirir.
Si je veux que mon arrière dépasse, c'est mon affaire.
- Bu beni ilgilendirir.
- Ce sont mes affaires.
Bu beni ilgilendirir, ahbap.
- C'est personnel.
Benim Acil'imdeki biri HlV pozitifse, bu beni ilgilendirir.
Si quelqu'un dans mes Urgences est HIV positif, ça me regarde.
Acil Servis'e gelirlerse bu beni ilgilendirir.
Ça me concerne quand ces garçons sont amenés aux Urgences.
Bu yalnızca beni ilgilendirir.
Ça ne regarde personne à part moi.
Bu beni ne ilgilendirir?
- Peu importe.
Bu seni ilgilendirir, beni deđil.
Ce n'est plus mon problème.
Bu sadece beni ilgilendirir.
C'est mon affaire.
Doğru. ama hayatlarını riske ettiğim bu adamlar beni ilgilendirir...
C'est vrai. Mais risquer la vie de ces hommes, ça me regarde.
Bu gemideyse beni ilgilendirir.
Sur ce bateau, ça me regarde.
Stanley, tüm arkadaşlarımız böyle düğünler düzenliyor. Arkadaşlarımız batmak istiyorlarsa bu onları ilgilendirir, beni değil.
Alors, pourquoi cette cérémonie... au-dessus de nos moyens?
Olaylar öyle gelişti gibi ancak şunu unutmayın ki bu sadece beni ilgilendirir.
J'ai filé, mais par ma porte à moi.
Bu gemideki her huzursuzluk beni ilgilendirir.
Tout désaccord ä bord de ce navire est de mon fait.
Bu Anchor'ın meselesi. Bu kasabada olan her şey beni ilgilendirir.
Ce qui se passe ici me concerne.
O üniformayı neden aldığınız sizi ilgilendirir ama bu gemide olanlar beni ilgilendirir!
Ce qu'il fait sur mon bateau me regarde!
Bu sorun yalnız beni ilgilendirir.
Ça regarde que moi.
Mal olmadığını anlayabilirim, efendim, bu beni daha az ilgilendirir.
Je ne vois pas de motif qui m'intéresse moins.
- Bu, beni ilgilendirir.
Ça me regarde.
Bu sadece beni ilgilendirir.
Elle ne concerne que moi.
Bu seni ilgilendirir, beni değil.
C'est ton affaire et pas la mienne.
Hayır, ben yapamam... Bu ahlaki bir sorun ve beni ilgilendirir.
C'est plutôt l'aspect moral.
Bu konu beni ilgilendirir. Konu kapanmıştır.
Notre conversation s'arrête là.
Ve bu ne seni, ne de beni ilgilendirir.
D'autant que ça ne regarde personne, ni vous ni moi.
Bu direkt olarak beni ilgilendirir.
Quoi? Et comment, ça me regarde!
Affedersiniz, Madam Guinan, ama bu beni de ilgilendirir.
Pardonnez-moi, Madame Guinan, mais ça me regarde aussi.
- Bu Maurice ve beni ilgilendirir.
- Ça regarde Maurice et moi.
Ve bu ne seni, ne de beni ilgilendirir.
Ni toi ni moi ne devons nous en soucier.
Aslında, bu beni çok ilgilendirir, çünkü sattığın her neyse bir California hastanesinde yarım düzine denizciyi öldürmekte,... ve bu da seni tutuklama nedenim.
Si, ça me regarde parce que ce que vous vendez est en train de tuer six marins en Californie, donc je vais vous arrêter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]