Woz перевод на португальский
89 параллельный перевод
- O bana bir iş ayarlardı.
Ela arranjou-me um trabalhinho com um tal Woz.
Woz, bize mavi kutu lazım, bilgisayar değil.
- É um computador. - Precisamos de Caixas Azuis, não de computadores.
Woz, daha neler.
- Oz... tem calma!
Woz, etrafta fareler olmak zorunda mı?
- Woz, precisamos de um rato?
Hey, Woz, aynı dili konuştuğumuzu varsayıyorum, doğru mu?
Ei Woz! Estamos a falar na mesma língua, certo?
Kahretsin, Woz!
É a nossa oportunidade!
Vuruşumuzu yaptık, kaderimiz ve şimdi hepsini o işadamlarına teslim etmek zorunda mıyız?
O nosso destino, Woz! E entregas tudo àqueles empresários?
Bir numaralı çalışan benim. - Woz?
Eu sou o número um.
- Benim için farketmez.
Woz? Não faz diferença.
- Woz, sen bir numara olabilirsin.
Woz, tu serás o um.
Woz, sen ve ben.
Woz. Você e eu.
- O zaman ne olacak? - Hey, Woz.
Ei, Woz!
Woz!
Woz!
Woz?
Woz?
- Peki ya Woz?
- E Woz?
- Woz!
- Woz!
Woz, indir onu!
Woz, baixa-o!
Bok gibi görünüyorsun Woz.
Estás de rastos, Woz.
Şu s.ktiğimin çakmağı, Woz.
Aquele isqueiro, Woz.
Yüce ve Güçlü Woz.
O grande e poderoso Woz!
Geliyorum Woz!
Vou já, Woz!
Sen Steve Woz-ni-ak değilsin.
Você não é nenhum Steve Wozniak.
WIQZ.
WOZ.
Hatırlıyorum da ilk seferinde Los Angeles'ı aramıştık. Woz'un Pasadena'daki akrabalarını.
E lembro-me de que a primeira chamada que fizemos foi para Los Angeles, para um familiar do Woz, em Pasadena.
- Woz Papa'yı aradığınızı söylemişti.
- Woz disse que ligaram ao papa? - Sim, ligámos ao papa.
- Evet, gerçekten de aradık. Woz, Henry Kissinger taklidi yaptı.
Ele fez-se passar pelo Henry Kissinger.
Woz'un hedefi renkli grafikler eklemekti.
O Woz queria adicionar gráficos a cores.
- Bill. - Uzun zaman oldu Woz.
- Há quanto tempo, Woz.
Ufaklık daima yapacak bir şey buluyor Tanrın bilir, Woz da üstüne düşeni yapıyor.
E Deus sabe que o Woz já fez a parte dele.
Büyüdüm Woz.
Eu cresci, Woz.
Kryztof Woz, numarası 22936.
Kryztof Woz, número 22936.
Peki, neden beni aradın, Woz?
Então, porque é que me chamaste, Woz?
Woz sadece oyunlar oynayan yaşlı bir adam.
O Woz é apenas um velho com os seus jogos.
Bana bunu söylenin Woz olduğunu nereden biliyorsun?
Como é que sabias que foi o Woz que me disse?
Kryztof Woz.
Kryztof Woz.
Kryztof Woz ile tanışın.
Apresento-te o Kryztof Woz.
Ortasına geldik. Bir hafta süren insan avı sonra... Woz yakalanmış, suçu kanıtlanmış ve kabul etmiş... 25 yıl hapis cezası.
Depois de 1 semana de caça ao homem, o Woz foi capturado, condenado, e recebeu... uma sentença de 25 anos.
Kryztof Woz bu elmas çaldığı zaman bir suç ortağı vardı ve o da babandı.
O Kryztof Woz tinha um cúmplice quando roubou os diamantes, e era o teu pai.
Elbette ama 2 milyon dolarlık elmaslar meydana çıktı ve baban da çekti gitti.
Com certeza, mas dois milhões em diamantes entram em jogo, o teu pai foge, o Woz vai para a prisão, e acabas no Orfanato de St.
Kryztof Woz'un kişisel eşyaları.
Os objectos pessoais do Kryztof Woz.
Woz'un benden bulmamı istediği neyse tam olarak onu.
Exactamente aquilo que o Woz queria que eu encontrasse.
Woz'un bir cesedi gizlemesi için mükemmel bir yerdi.
Era o local perfeito para o Woz esconder um corpo.
Woz öldürdü ve babanı gömdü.
O Woz matou e enterrou o teu pai.
- Woz, şu an yaptığımız şey sanki kapıları açmak. Steve harcadın adamı.
Steve.
Woz.
Woz!
- Woz?
- Woz...
Harika olacaksın Woz.
Tu vais sair-te muito bem, Woz.
Woz.
Woz.
- Woz.
Woz.
O geçen ayini idare etti ve Woz asalaten ona verdi.
Administrou-lhe a extrema unção e o Woz deu-lhos.
Woz hapse gitti ve seni de Aziz.Roch Yetimhanesi'ndeki. dost canlısı rahip alarak sana göz kulak olmaya çalıştı.
Roch, com um padre amigo a tentar cuidar de ti.