English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / See you tomorrow morning

See you tomorrow morning Çeviri Türkçe

201 parallel translation
- See you tomorrow morning at the usual time?
- Yarın sabah her zamanki saatte görüşelim mi?
Mr. Bodalink wants to see you tomorrow morning.
Bay Bodalink yarın 9 : 30 da seni bekliyor.
We'll see you tomorrow morning.
Yarın sabah görüşürüz.
I'll see you tomorrow morning, at the notary's place.
Yarın sabah seni noterde bekliyorum.
I shall see you tomorrow morning at headquarters.
- Yarın karargahta görüşürüz.
See you tomorrow morning.
Yarın sabah görüşürüz.
I'll see you tomorrow morning, okay?
yarın sabah görüşürüz, tamam mı?
I'll see you tomorrow morning.
Yarın sabah görüşürüz.
Good night. See you tomorrow morning.
İyi geceler, sabah görüşmek üzere.
See you tomorrow morning.
Sabah görüşürüz.
Professor, see you tomorrow morning, bright and early. 8 : 00...
Profesör, yarın sabah saat 8.00'de görüşürüz.
I'll see you tomorrow morning at six.
Yarın sabah saat altıda görüşürüz.
Do your shopping and I'll see you tomorrow morning.
Şimdi alışverişini yap. Yarın sabah görüşürüz.
I'll see you tomorrow morning! ?
Yarın sabah görüşelim mi?
I'll see you tomorrow morning.
- Elbette. Yarın görüşürüz.
- Yeah, I'll file the form and see you tomorrow morning.
- Formu doldurur yarın sabah teslim ederim.
Oh, I'll see you tomorrow morning.
Yarın sabah görüşürüz.
I'll see you tomorrow morning at the arraignment.
Yarın sabah duruşmada görüşürüz.
See you tomorrow morning, Scully, bright and early.
Yarın görüşürüz, Scully, çok erken gel.
Will I see you tomorrow morning?
Seni sabah görür müyüm?
Janie, I`II see you tomorrow morning.
Janie, Yarın sabah görüşürüz.
I'll see you tomorrow morning if you're still alive.
Yarın görüşürüz, tabi eğer hala hayatta olursan.
Thomas, get some R and R, and I'll see you tomorrow morning.
Birleşik Devletler Donanması Atlantik Filosu Genel Müdürlüğü Filo Okyanus Gözetleme Bilgi Merkezi
So you see, Harvey, by leaving early tomorrow morning we can get the sleeper plane out of Boston.
İşte Harvey, yarın sabah erkenden gidersek... yarın Boston'dan yataklı uçağa binebiliriz.
You see, I must have my notes thoroughly prepared for tomorrow morning's seminar.
O yüzden yarınki seminer için notlarımı hazırlamalıyım.
Tomorrow morning, first thing we're going to take you and see a doctor find out what's matter with you
Valla bir şeye karışmam. Annenle senin için çok endişeliyiz Tommy.
Now, here's the address, we'll see you in court tomorrow morning at 10 : 00.
İşte adres, yarın sabah 10.00'da mahkemede görüşürüz.
Tomorrow morning, I'll see you don't get the chance to do it again.
Bir daha kirletmeyesiniz diye yarın sabah gerekeni yapacağım.
Why don't you come to see me at the office tomorrow morning?
Niçin yarın sabah büroma gelip beni görmüyorsun?
I shall stay in tonight and nurse my cold so I shan't see you until tomorrow morning.
Bu gece dışarı çıkmayıp dinleneceğim. Yani yarın sabaha kadar görüşemeyeceğiz.
Tomorrow morning you ask the officer of the day to see me.
Yarιn sabah nöbetçi subaya beni görmek istediğinizi söyleyin.
You'll see your client tomorrow morning in court.
Yarın sabah mahkemede müvekkilinizi göreceksiniz.
Well, if it's anywhere around here, you'll see it tomorrow morning.
Eğer buralarda bir yerdeyse, yarın sabah görürsün.
So... I'll see you at 10 tomorrow morning.
O zaman... yarın sabah saat 10'da görüşürüz.
I'll meet you there tomorrow morning and when I fly in I wanna see you standing there alone.
Seninle yarın sabah orda buluşuruz. Seni orda yalnız başına görmek istiyorum.
He'll see you at the yard tomorrow morning, 11 : 30.
Yarın sabah saat 11 : 30'da tersanede seninle görüşecek.
I'll see you two tomorrow morning on the golf course!
İkinizle yarın sabah golf sahasında görüşürüz!
- Look in the morning papers tomorrow, then you will see what is puberty madness.
- yarın sabah gazetelere bak, ergenlik çılgınlığının ne olduğunu göreceksin.
I'll see you here tomorrow morning at 6 : 00 a.m.
Seninle yarın sabah 6'da burada buluşuruz.
I will see you in the student store tomorrow morning.
Yarın sabah kantinde görüşürüz.
Miss Howe, I'd like to see you in my office tomorrow morning at 9 : 00.
Bayan Howe, sizi yarın sabah dokuzda ofisimde görmek istiyorum.
Donatelli will expect to see you... - tomorrow morning.
Bay Donatelli sizi bekleyecek, yarın sabah.
They called this morning and said they could wait until tomorrow to see you.
Aradılar ve yarın gelsen de olabileceğini söylediler.
You ain't playing. See where your equipment is tomorrow morning.
Çalmıyorsan, aletlerini yarın nerede bulacağını görürsün.
Mr. Neil Gibson wishes to see you at Thor Place at 11 : 00 tomorrow morning.
Bay Neil Gibson Thor'daki evinde yarın sabah saat 11'de sizi görmeyi arzu ediyor.
See you bright and early tomorrow morning.
Yarın sabah erkenden görüşmek üzere.
I'll see you at eight tomorrow morning.
Yarın sabah 8 : 00'de burada olun.
The D.A.'s gonna need to see you both tomorrow morning... down at the precinct. Say, 9 : 30?
Bölge başsavcısı yarın sabah ikinizi de polis karakolunda... görmek istiyor. 9.30 uygun mu?
Tomorrow morning I'll get up nice and early, take a walk to the bank... and walk in and see, and if you don't have my money for me...
Yarın sabah erkenden kalkıp bankaya geleceğim. İçeri gireceğim ve paramı hazır etmemişsen... herkesin gözü önünde kafanı kıracağım.
I'll see you three in my office, 9 : 00 tomorrow morning.
Üçünüzü de sabah 9'da odamda göreceğim.
First thing tomorrow morning, I wanna see you, Peggy and Susie right here in my office.
Yarın sabah ilk iş, Peggy ve Susie'yi ofisimde görmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]