English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ K ] / Keepin

Keepin Çeviri İngilizce

302 parallel translation
Bu gece arkadaşın var mı?
- Keepin'company tonight?
Hala çeneni sıkı tutmakta iyi misin?
Still good at keepin'your lips buttoned up?
Kardeşime iyi bakıyor musun?
You keepin my brother comfortable?
Yavruların yanına o kutuya girmek isterse yandık.
Gonna have trouble keepin him from gettin right in that box with those pups. What do we do?
Hiçbir şey beni Lordsburg'den uzak tutamaz, Curley.
Ain't nothin'keepin'me out of Lordsburg, Curley.
Bu yüzden dostlarımız, onları el üstünde tutuyor.
Them's the fellas what's keepin'him in business.
Niye bu kadar oyalandı acaba?
- I wonder what's keepin'her?
Kızılderililer tüm gün burada hareketsiz kaldılar. Senin getirdiğin takviyeleri beklediler.
Them Indians been keepin'up pinned down all day, waiting for those reinforcements you brought in!
Bugün av konusunda şanslı hissediyorum.
Hey, I feel like I'm keepin a fish out of work.
Sana gözünü kaptanın üstünden ayırmamanı söylemiştim.
I thought you were keepin'an eye on that captain.
Anlaşmaya uyacak mısın?
You ain't thinkin of keepin'that bargain?
Yeniden para kokusu alana kadar Beni vaatlerle kandırmandan bıktım
And I'm sick of you keepin'me up in the air till you're back in the money again
Sır saklayabileceğime hiç güvenmiyorsun.
Not havin'any faith in me in keepin'secrets.
Mesai saatini mi kolluyorsun?
Keepin'banking hours?
Mahkum mektuplarını alıkoymak yasalara aykırıdır.
That's against the law, keepin'mail from an inmate.
Tam burada kalıyor ve o rakunları buradan uzak tutuyoruz, duydun mu?
We're stayin'right here and keepin'them coons run out, you hear?
Onları benden uzak tutuyordu.
He was keepin''em off of me.
Beni bir yabancı gibi uzak tutuyordun.
You keepin'me away like I was a stranger.
Hayır, ben sadece bu pamuk elbiseleri öne taşıyordum ki kadınlar ilk girdiklerinde onları görebilsinler.
Well, it's a little late to be keepin'store, isn't it? No, I'm just, uh, movin'these cotton dresses down in front... so the ladies can see'em when they first come in.
Sam, sence George orada onu kendi isteği dışında tutuyor olabilir mi?
Sam, do you think George is keepin'her over there, you know, against her will?
Zaten orayı elimde ne diye tutuyorum, bilmiyorum.
I don't know what I've been keepin'it for anyway.
- Darcey'yi yine bekletiyorsun.
- We're on our way. - You're keepin'Darcey waitin'.
Bu gece turtayı nereye sakladın?
Where you keepin'the pie tonight?
- Nasılsın?
- How ya keepin'?
Şerif Colby, buralarda kanunu kolluyor tabii aynı zamanda serserileri de kolluyor.
Marshal Colby's keepin'the law around here... and keepin'the trash out, too.
Bak, ben kötü kızılderilileri avlamak ve yasaları korumak için 9.Süvari Birliğinde 15 yılımı geçirdim.
Look, I spent 15 years in the 9th Cavalry... keepin'the law and chasing'bad Indians.
Seni örtüyorum.
You`re sick. I`m keepin` it on you.
- Peki, seni burada tutan ne?
- What's keepin'you in here?
Şimdi, şirin ve sakin kasabamızın kapısında bekleyen büyük krize kesinlikle bulaşmamak, belayı uzak tutmak isteyenler ve ateş altında kalmak istemeyenler ellerini kaldırsın.
Now, those in favour of not getting involved in the crisis which is about to befall our fair community, keepin'the hell off the streets and out of the way of the shooting, raise your hands.
Bize engel oluyorsa, biz de buna silahla karşılık veririz.
He'll keep keepin'us out till we start fightin'fire with fire.
- Sen değil, kimin sayesinde?
Who's keepin'you?
Böylece durum eşitlendi. Öyle değil mi?
Doesn't that make us even, if you're keepin'score?
Kendini düğün günü için temiz saklıyor.
He's keepin'himself pure for the wedding day.
Ve inşallah sözünde durursun.
And I hope you be keepin'your promise.
Biliyordum zaten.
I've been keepin'track myself.
Eğer hızı arttırırlarsa takip etmekte güçlük çekeriz.
If they pick up speed on us we'll have trouble keepin'up.
Hâlâ onun hakkında kupür albümü tutuyor.
She's still keepin a scrapbook on her.
Bu tarifi yemek kitabımdan aldım.
I got this whole book of recipes that I'm keepin'.
- Formda mısın?
You been keepin'in shape?
# Sadece seçtiğin yolda ilerlemeye devam et #
# Just you keep on keepin on the road you choose #
# You just keep on keepin'on the road that you choose #
# You just keep on keepin on the road that you choose #
Bense planlı yaşayıp her şeyi göz önünde bulundurmak zorundayım.
Me, I plan to keep on breathing'and, uh, keepin'an eye on things.
Cazadores'lerle hala bağlantın var mı?
Still keepin'in touch with the Cazadores?
Rehinelerin yerini tam olarak tespit etmeliyiz.
We gotta pinpoint exactly where they're keepin'the hostages.
Belki, geceleri onu çok yoruyorsunuzdur.
Maybe you're keepin'him too busy at night.
Bütün orduyu açlıktan koruyacak.
Keepin the army forever to pay it off.
Bizimle kalıyor.
- We're keepin'her.
Göz kulak oluyorum.
Keepin'an eye on things.
KK den Tusona'ya...
You got KKTY, Tucson, ridin'shotgun and keepin'you company...
Neden baygın?
What's keepin'her out?
- Hayır. Çünkü anlaşılan onları zaten biliyorsun. - Sandy ile Kirsten'ın çok renkli bir evlilikleri var.
I think the writers do a great job at keepin it juicy is this a booty call?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]