Wellman Çeviri Portekizce
40 parallel translation
Wellman bir Bufalo, değil mi?
O Wellman é um Búfalo, não é?
Wellman, Wendel, White, Whitman, Wilkens, Williams, Woolsey, Wortman...
Wellman, Wendell, White, Whitner, Wilkins, Williams, Woolsey, Workman.
Binbaşı Wellman, yönetici subay.
MajorWellman, oficial executivo.
Biliyor musun Wellman, bu üniforma benim için en önemli şey oldu, tabii Jean dışında.
Sabe, Wellman... esse uniforme é a única coisa realmente importante para mim. Além da Jean.
İstek reddedildi.
Diga ao major Wellman para armar a formação. Vamos embora.
Bu çocukları Guadalcanal'dan yürütüşünü izledim ne kadar sert olduğunu kanıtlaman için.
Acha que o inimigo será benevolente? Estamos em guerra, Wellman.
Savaştayız Wellman.
Se vai voltar, também voltarei.
Komuta koluna git ve Wellman'a taburu devralmasını söyle.
Está sangrando muito, senhor! Saia daqui.
Nob Hill'deki eski Wellman malikanesinin restorasyonu için milyonlarca dolar harcıyor.
Está investindo milhões na renovação da mansão Wellman em Nob Hill.
Bu muhtemelen Billy Wellman'ın zeki şakalarından biri olmalı.
Isto deve ser mais uma partida do Billy Wellman.
Bob Wellman!
Bob Wellman!
Sessiz filmlere o kadar çok bağlanmış o kadar çok alışmıştık ki...
Como William Wellman resumiu : o ruído dos soalhos recebia mais atenção que as histórias.
Yani ben 12-14 yaşlarındayken bütün her şeyin görüntülerden, sahnelerden, hareketlerden ibaret olduğunu düşünürdüm.
Frank Capra, William Wellman, Tay Garnett, a quem devemos que as câmaras voltassem a movimentar-se.
William Wellman'ın da dediği gibi : "Zeminin sesi filmden daha çok ses getirmişti." Oyuncular mikrofonun menziline uygun hareket etmek zorunda kalmıştı.
A coreografia parece simples, mas podem crer que este resultado foi muito difícil de obter!
Eli ayağı bağlanıp hareketsiz kalmayı reddeden yönetmenler de vardı. Rouben Mamoulian, Frank Capra, William Wellman, Tay Garnett gibi.
Em The Big House, os efeitos sonoros sugerem que os detidos são robôs anônimos.
Bize günlük rızkımızı ver. Ve günahlarımızı bağışla,..
O som pode contar uma história, como Wild Bill Wellman provou repetidamente.
Neyi bekliyorsun? 1.
Filmes como Wild Boys on the Road e Heroes for Sale de William Wellman.
William Wellman'ın "Wild Boys Of The Road" ve "Heroes For Sale" filmleri bu filmler arasındadır.
Sem mim é menos uma boca a comer. É por isso que ficaram contentes por eu me ter vindo embora.
Demiryolu görevlileri onları hiç durmadan taciz edip şiddet uygular. Demiryolu görevlileri!
"Wild Bill" Wellman tinha uma ligação especial à vida dos vagabundos, aos jovens sem casa e às suas lutas com as autoridades.
Ben, babanla tanıştığımda Sam Wellman'la evlenme fırsatım vardı. - Sam Wellman? - Susar mısın lütfen!
Quando conheci o teu pai, podia ter casado com Sam Wellman que é agora um importante homem de negócios.
"Wellman Biyolojik Araştırma Merkezi"
"Centro de Pesquisa Biológica Wellman"
Ama bu Wellman için muazzam bir kayıp olacak.
No entanto, vai ser uma perda tremenda para o Wellman.
Unutma, bu para Wellman'a a ait.
Lembrem-se, o dinheiro pertence à Wellman.
Wellman Kolejinden Profesör Sherman Klump asteroidin merkezine bir nükleer bomba yerleştirmeyi deneyecek eğer bu başarılı olursa, bomba asteroidi yok edecek.
O Professor Sherman Klump da Universidade de Wellman... está a tentar colocar um engenho explosivo nuclear... bem no interior do asteróide... o qual, se funcionar, o destruirá.
Burada, Wellman Kolejinde profesörüm.
Sou professor aqui na Universidade Wellman.
İşte, bayanlar ve baylar hepinize Wellman Koleji gençlik formülünü sunuyorum.
Senhoras e senhores... gostava de vos apresentar... a fórmula da juventude de Wellman.
... laboratuar burada, Wellman Kolejindedir.
Os laboratórios são aqui na Universidade Wellman.
Wellman hep Wellman olarak kalacaktır.
Wellman será sempre Wellman.
O yüzden ben William Wellman'cıyım.
Eu sou fã do William Wellman.
Wellman-Chase Lisesi'nde öğrenciler ayaklanmış.
Temos um motim dos maus no Liceu WellmanChase.
Wellman'da çalışan bir öğretmen aradı.
Ligou um professor do Wellman.
Petit'le buluştuk ve yanımda orta okula beraber gittiğim Alan Welner adlı bir dostum vardı.
Reunimo-nos com o Petit, e eu tinha um amigo, o Alan Wellman, com quem frequentei a escola.
Evet, Augie Wellman.
- Augie Wellman.
Bay Wellman depresyonda mıydı?
- O Sr. Wellman estava deprimido?
Başkomiser, bu Paul Wellman, binanın müdürü.
Capitão, este é Paul Wellman, o gerente do prédio.
- Bu ne zaman oldu Bay Wellman?
- Quando foi isso, Sr. Wellman?
Bay Wellman, dün gece burada başka biri daha var mıydı?
Sr. Wellman, mais alguém esteve aqui ontem à noite?
Eric Wellman.
Eric Wellman.
Asker getir.
Vá até o posto de comando... e diga ao Wellman que o batalhão é dele.
Deli Bill Wellman'ın defalarca kanıtladığı gibi,..
Perfeita!