Wilkes Çeviri Portekizce
567 parallel translation
Diyor ki Wilkes-Barre'a uğramazsak, bizi asla affetmeyecekmiş.
Disse que não nos perdoaria se não fossemos até Wilkes-Barre.
Wilkes'lerin ızgarasını konuşalım.
Falemos do churrasco dos Wilkes amanhã, em Twelve Oaks.
Ashley Wilkes'ın kuzeni.
A prima do Ashley Wilkes. Ela está de visita aos Wilkes.
Ashley Wilkes'le evlenecekmiş.
O Ashley vai casar com ela.
- Onlar hep kuzenleriyle evlenir.
- Os Wilkes casam sempre com primos.
Babamı bekleyeceğim.
Vou esperar que o pai volte da casa dos Wilkes.
- Wilkes'lar?
- Os Wilkes?
Ashley, öyle düşünmüyor.
O Ashley Wilkes não pensa o mesmo.
Ashley Wilkes, onun gibi birini sevemez.
O Ashley não pode gostar de alguém como ela.
Bugün John Wilkes, bana sır olarak söyledi. Ashley, Melanie'yle evleniyor.
Soube hoje pelo John Wilkes, na maior confidência, que o Ashley vai casar com a Menina Melanie.
Wilkes'lara gidip, domuz gibi tıkınmana göz yumacak değilim!
Não a deixo ir para casa do Sr. John Wilkes empanturrar-se.
TWELVE OAKS SAHİBİ JOHN WILKES
TWELVE OAKS JOHN WILKES, DONO
John Wilkes. - Izgara için harika bir gün. - Öyle görünüyor, Gerald.
John Wilkes que belo dia para o churrasco.
India Wilkes, ne güzel bir elbise!
Que lindo vestido, Índia! Lindíssimo, querida.
İltifat ediyordum. Bay Wilkes'ın büyüsünden kurtulunca, sizi daha sık görmek isterim.
Disse-o como um elogio, e espero revê-la quando estiver livre da magia do Sr. Wilkes.
Ashley Wilkes.
Estou a falar do Sr. Ashley Wilkes.
Hatırlamanız ne incelik, Bayan Wilkes.
É muito amável em recordar-se, Sra. Wilkes.
Bayan Wilkes ve Bayan Hamilton adına.
Em nome da Sra. Wilkes e da Sra. Hamilton.
Çok güzel bir jestti.
Foi um gesto muito bonito, Sra. Wilkes.
Bir gün Ashley Wilkes'a söylediğin sözleri bana söylemeni istiyorum.
Um dia quero ouvi-la dizer-me o que disse ao Ashley Wilkes.
Bn. Wilkes, Konfederasyon'un adamlarının kanına ihtiyacı var. Kadınlarının kalbine değil.
A Confederação precisa do sangue dos seus homens, mas não do sofrimento das suas mulheres.
Demek kalın kafalı Bay Wilkes, hala aklından çıkmadı.
Ainda não esqueceu o obstinado Sr. Wilkes?
- Sevindim, Bn. Wilkes adına.
- Fico contente pela Sra. Wilkes.
Ashley, hala sağ ve onu seven kadınlara geri dönecek. İkisine de.
Ashley Wilkes está vivo para voltar para as mulheres que o amam para as duas.
Binbaşı Ashley Wilkes'a 3 gün Noel izni verilmiştir.
São concedidos 3 dias de licença No Natal ao Major Ashley Wilkes
Babamın güzel Madeira'sından son kalan. Amcası Savannah'lı Amiral Will Hamilton'dan devralmış. Amiral, Carrolton'lu kuzeni Jessica Carroll'la evlenmiş.
É a última garrafa de Madeira do meu pai, que ele recebeu do tio, o almirante Will Hamilton, que casou com a prima, Jessica Carroll de Carrollton, que era prima dele em segundo grau e parente dos Wilkes.
Öyle üzgün ki, Bay Wilkes ona aşağı bile inmemesini söyledi.
Está tão nervosa que o Sr. Wilkes nem a deixa descer.
Sizinle konuşmak için tam bir saattir bekliyorum, Bn. Wilkes.
Estou aqui há uma hora à espera para lhe falar, Sra. Wilkes.
Wilkes'la konuşuyorum!
Desta vez estou a conversar com a Sra. Wilkes.
Büyümeni ve Ashley'i kalbinden çıkarmanı bekliyordum. Bn.
Estive à espera que crescesse e esquecesse o Ashley Wilkes.
Wilkes'ın bir ay sonra bebeğini doğuracağını duydum.
Soube que a Sra. Wilkes vai ser mãe dentro de um mês.
Wilkes'ı sarsmak tehlikeli olur.
Não sabe que é perigoso a Sra. Wilkes fazer esta viagem?
- Tara'ya gidiyoruz. - Tara mı? Tek çaremiz bu.
Sra. Wilkes, vamos levá-la para Tara.
TWELVE OAKS SAHİBİ, JOHN WILKES BU ÇİFTLİĞİN HUZURUNU BOZANLAR DAVA EDİLECEKTİR.
QUEM PERTURBAR A PAZ DESTA PLANTACÃO SERÁ PROCESSADO
O zaman kocam Binbaşı Wilkes'i tanırsınız?
Então, deve conhecer o meu marido, o Major Wilkes.
Wilkes.
Desculpe!
Onurlu Bay Wilkes'i bile satın almanı sağlamış.
Vejo que lhe conseguiu comprar o digno Sr. Wilkes.
Hala Ashley'den nefret ediyorsun.
Continua a odiar o Ashley Wilkes.
Zahmet olmazsa, India Wilkes neden dik dik baktığını söyle. Yüzüm yeşile mi dönmüş?
E se não for muito incómodo, Índia Wilkes, gostaria que me dissesses porque me olhas assim.
Bn. Wilkes kim?
Quem é a Sra. Wilkes?
Bn. Wilkes benim.
Sou eu.
- Bay Wilkes'la konuşmak istiyorum.
- Queria falar com o Sr. Wilkes.
Bay Wilkes, Bay Kennedy'nin dükkanında siyasi bir toplantıda.
Ele está na loja do Sr. Kennedy numa reunião política.
Umarım bağışlarsınız, Bn. Wilkes.
Espero que me perdoe, Sra. Wilkes.
Bay Wilkes'ı yaralı buldum. Dr. Meade de onunlaydı.
O Sr. Wilkes estava ferido e o Dr. Meade estava com ele.
Hayır. Bunu yapmam, Bn. Wilkes.
Não seria capaz.
Aklınızı kaçırmış olmalısınız, Bn. Wilkes.
Deve ter perdido o juízo, Sra. Wilkes.
Bn. Wilkes, hiçbir kadın bana sizin kadar kibar davranmadı.
Nenhuma senhora nesta cidade foi tão boa para mim.
Bay Wilkes, asılacak olsa, sizin bir oğlanla dul kalacağınızı düşündüm.
Pensei se a senhora ficasse viúva, com o seu filho, se o Sr. Wilkes fosse enforcado...
Oğlunuz çok sevimli bir çocuk, Bn. Wilkes.
O seu filho é tão bom.
Kızmayın bana, Bayan Wilkes.
Por favor, não me leve a mal.