Against my better judgment translate Turkish
111 parallel translation
Of course, it's quite against my better judgment... but, uh, I hope it'll turn out all right.
Tabii ki düşüncelerime oldukça aykırı ama umarım işler iyi gider.
If you had tried to bribe or drive a bargain with me I shouldn't be yielding against my better judgment.
Anlaşma ya da rüşvet vermeye çalışırsanız kararımdan dönemem.
Mind you, it's against my better judgment.
Salim kafayla alınmış bir karar değil ki bu.
I'm doing this against my better judgment.
Tüm bu olanlara karşın daha iyi yargılamaya çalışıyorum.
It's against my better judgment, but I'm gonna give him another chance.
Belki aksi yönde karar vermeliyim ama ona bir şans daha vereceğim.
against my better judgment however.
Ancak yine de buna katılmıyorum.
You see, some years ago, much against my better judgment, I... I sold arms to the British.
Birkaç yıl önce yanlış olduğunu bile bile İngilizlere silah sattım.
Against my better judgment, your instincts have proved to be right so far.
Benim düşüncem farklı, içgüdülerin şimdiye kadar doğruluğu kanıtlanmıştır.
Against my better judgment, I tried to help you.
Hata yaptığımı düşünsem de sana yardım etmeye çalıştım.
You agreed. Against my better judgment.
Başlama yine, sen de kabul etmiştin.
Later, against my better judgment, I was back at the Brooks house.
Sonra, üstün yargılamama karşın, Broooks mülküne geri döndüm.
Against my better judgment, I'm going to tell you who I am.
Hiç istemesem de bir şey yapıp, kim oIduğumu söyIeyeceğim.
I got into this against my better judgment.
Bu işe düşüncelerime rağmen girdim.
Against my better judgment and principle my client is willing to pay $ 3,000,000, because he cares.
Adalet duyguma ve prensiplerime aykırı olmasına rağmen müvekkilim, iyi niyetiyle size 3,000,000 dolar ödemek istiyor.
It's against my better judgment, but it's tough convincing a man in love.
Benim düşünceme ters ama aşık bir adamı ikna etmek zor.
Against my better judgment, even.
Tahmin ettiğinden daha iyiyim.
I deigned to go on a blind date against my better judgment.
Yargılarıma tamamen zıt olan.. ... tanışma randevusuna gitmeye tenezzül ettim.
Well, this is against my better judgment, but -
Her ne kadar yanılıyor olabilsem de, belki...
- Against my better judgment
- Kendimi zor tuttum.
I should have never gone against my better judgment.
Keskin görüşlerime ters davranmamalıyım.
And, against my better judgment, I have decided to support my fellow cast members.
Sağduyumu bir kenara bırakıp oyuncu arkadaşlarımı desteklemeye karar verdim.
Okay. It's against my better judgment, but okay.
Tamam.Hala buna karşıyım.
It's against my better judgment... but okay.
Bu, benim düşünceme aykırı olsa da tamam diyorum.
Against my better judgment, you were just let in on the secret of a lifetime.
- Tüm itirazlarıma rağmen, hayatında duyabileceğin en büyük sırrı sana açıkladılar.
Against my better judgment!
Yine benim yanlış bir kararım.
Against my better judgment, I have to hand him over into what I believe is an unsuitable environment.
Muhakemem ondan iyi olsa da o uygunsuz ortam için sorumluluğu devretmek zorundayım.
The first time you smiled in months was when you caught the bouquet. All right, against my better judgment...
Buketi yakaladığın an, aylardır ilk kez gülümsediğini görmüştüm.
And I went against my better judgment and I gave her a Save-the-Date.
Onun şikayetini ört-pas ettim ve gidip davetiyemi verdim.
Last November, when you were going out of town and nervous about boarding Paul Anka for the first time, you forced me, against my better judgment, to have Paul Anka over to my home for the day
Geçen kasım, şehir dışına çıkacağında, Paul Anka'yı nereye bırakacağın konusunda ilk defa endişelenirken, istemememe rağmen, Paul Anka'yı, diğer köpeklere alışsın diye, bir günlüğüne, evime almam için beni zorladın.
And yet, against my better judgment, I loved him.
Tüm yargılamalarıma karşı onu severdim.
This goes against my better judgment.
Bu daha iyi olan yargıma ters düşüyor.
Against my better judgment, I've agreed to it as a favor to the FBI.
Beni ilgilendirmese de, FBI'ricası üzerine şu anda burdayım.
Against my better judgment.
Düşünceme rağmen.
Against my better judgment,
Benim emirlerime karşı gelen,
Mr. Cod, I'm here against my better judgment... ... considering the callous braggadocio... ... with which you previously gave me the heave-ho.
Buraya, beni önceden kalpsiz palavralarınızla kapı dışarı etmenize rağmen geldim.
And against my better judgment, he has convinced me to offer you a plea bargain.
Ve benim yargılamama karşı, size bir itiraf anlaşması teklif etmem konusunda beni ikna etti.
It's against my better judgment.
Kararıma karşı bir durum.
I suspected you right from the moment you set foot upon my ship, and against my better judgment I allowed you to remain onboard while you committed treachery after treachery.
Gemime ayak bastığınız anda sizden şüphelenmiştim ve düşüncemin aksine, sizin gemide kalmanıza izin verdim, bu sırada ihanet üzerine ihanet ettiniz.
Against my better judgment, I've come at the insistence of Mrs collins.
Kendi iradem dışında Bayan Collins'in ısrarı üzerine geldim.
Against my better judgment, I'm offering you an opportunity to continue with this team.
Benim önerime karşılık sana bu takıma devam etme şansı sunuyorum.
She's got her goody bags full of plastic crap I bought against my better judgment.
Kararımın aksine satın aldığım tamamen ıvır zıvır la dolu hediye çantası var.
Against my better judgment. - Come on.
- Bu görüşlerime aykırı.
This is against my better judgment.
Değer yargılarıma karşı ama...
This is against my better judgment.
Bu benim düşünceme karşı.
At this moment, and against my better judgment, I'm gonna overlook the blatant disregard For the rules and regulations of the united states army,
Bu ordunun kurallarını ve ilkelerini bir kenara bırakıp, ortaya çıkan bu pisliği temizlemek için işe başlıyoruz.
Boyfriend, for you, I'd do all kinds of things against my better judgment.
Sevgilim, senin için doğru bulmasam bile her şeyi yaparım.
You know, I came against my better judgment.
Buralara kadar sağduyulu olduğum için geldim.
Against my better judgment and everything I hold sacred in life I covered for you.
Hayatta kutsal bildiğim her şeye ters düşmesine rağmen, senin için yalan söyledim.
My boyfriend, my fiance, the man who, against all my better judgment, i actually love, chatted up a woman in a bar.
Erkek arkadaşım, nişanlım, benim sevdiğim herşeye karşı olan adam bir kızla barda hoşbeş yapıyor.
This is against all my better judgment.
bu benim kararıma karşı.
It's against my better judgment.
- Size katılmıyorum ama olur.
again 7789
against 107
against all odds 43
against the wall 112
against me 47
against you 50
against who 36
again and again and again 16
again and again 108
against whom 18
against 107
against all odds 43
against the wall 112
against me 47
against you 50
against who 36
again and again and again 16
again and again 108
against whom 18