Did you know that translate Turkish
8,997 parallel translation
Did you know that she was the youngest officer To become chief inspector?
Baş Müfettiş olan en genç polis memuru olduğunu biliyor muydun?
- How did you know that?
- Nasıl bilebilirsin?
Did you know that?
Bunu biliyor muydun?
This used to be where his office was. Did you know that?
Burası onun ofisiydi, bunu biliyor muydun?
How did you know that?
- Bunu nereden biliyorsun?
Did you know that he drank alcohol?
Alkol kullandığını biliyor muydunuz?
Did you know that the most terrifying plans for terrorist attacks were not created by terrorists?
En korkunç terörist saldırı planlarının teröristler tarafından yaratılmadığını biliyor musunuz?
- How did you know that I was here?
- Burada olduğumu nereden bildin?
How did you know that I didn't like her?
Onu sevmediğimi nereden bildiniz?
- Did you know that there's evidence of animals actually covering their tracks?
Bazı hayvanların izlerini kapattığını biliyor muydun?
Did you know that?
Biliyor muydun bunu?
Did you know that you being serious doesn't fit you?
Ciddi olmak sana hiç yakışmıyor.
How did you know that I don't remember my past?
Geçmişimi hatırlamadığımı nasıl biliyorsun?
Did you know that he isn't blind?
- Âmâ olmadığını biliyor muydun?
Babies think that laughter is singing, did you know that?
Bebekler gülmeyi şarkı söylemek sanıyor, biliyor muydunuz bunu?
Did you know that she was the one who turned Enzo?
Enzo'yu dönüştürenin o olduğunu biliyor muydun?
Did you know that Joe and I were in this room all night?
Joe'yla bütün gece bu odada olduğumuzu biliyor muydun?
And how did you know that?
Ve sen bunu biliyorsun çünkü?
Did you know that my dream has always been to have my picture taken with a mountain of recovered cash?
Biliyor musun, bütün hayatım boyunca hayalim kurtardığımız dağ gibi parayla birlikte fotoğraf çektirmekti.
He's got a history of making threats, did you know that?
İnsanları tehdit ettiğine dair bir geçmişi var bunu biliyor muydun?
Did you know that I suffer from depression?
Depresyonda olduğumu da biliyor musun peki?
Did you know that in the past I drank every night, every day, every morning,
Gece gündüz içtiğimi de biliyor musun bari?
- Did you know that?
- Bunu biliyor muydun?
Hey. Did you know that they all know?
Hepsinin bildiğinin farkında mıydın?
You know, how she achieved what she did, So maybe that could help me move forward.
Bunca şeyi nasıl başardığını, bu belki benim ileriye gitmem de yardımcı olabilir.
But you don't know that he did it.
- Ama öyle olduğunu bilmiyorsun.
You told me you did not know Maria Gutierrez... it's come to my attention that you were a regular at the soup kitchen where she worked. What?
Maria Gutierrez'i tanımadığını söylemiştin ama kendisinin çalıştığı aşevinde düzenli yemek yediğini öğrendim niyeyse.
You and I both know the best way to handle dead Lois is disappear her, and that's probably what the kidnappers did.
İkimiz Lois'i ortadan kaldırmak için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsak büyük ihtimalle kaçıranlar da onu düşünmüştür.
Before I call Parsons, I need to know everything that you guys and my dad did to get me out. Right.
Pekala.
You know, I feel regret, but I understand now why I did the things that I done and, as well as asking for forgiveness from the people I've hurt,
Pişmanlık hissediyorum ama yaptığım şeyleri neden yaptığımı artık anlıyorum. Hem zarar verdiğim insanlardan af dilemeyi hem de beni inciten insanları affetmeyi öğrendim.
I want to do that. You know, pass it on to someone, the way he did for me.
Onun bana yaptığı gibi bildiğim her şeyi bir başkasına öğretmek istiyorum.
And we have not found anything that you did not know.
- Muhtemelen benden daha fazla şey biliyorsundur.
I want you to know that if you did want someone to talk to...
Fakat bilmenizi isterim ki, eğer konuşmak istediğiniz bir şey...
Because Jimmy's friend says not only did you pretty much know everything the residents were up to, but that you'd told him you'd seen Jimmy servicing a male client down an alley behind a Hampstead "queer pub".
Çünkü Jimmy'nin arkadaşı sadece yurtta kalanların her yediği naneyi bildiğini söylemedi. Bir de onu Hampstead'da "Nonoş Bar" diye bir yerde kendisini bir erkek müşteriye sunarken gördüğünü söylemişsin.
Did you know that?
- Bunu biliyor muydunuz? - Hayır.
How did you know about that?
Nasıl biliyorsun?
Louis put it right on top of the list of secretaries that I have been keeping for you because I still care about you, and you know what they both did?
Louis, bunu senin için sakladığım sekreter listesinin tam üzerine koymuş. Çünkü hala umurumdasın ve ikisi de ne yaptı biliyor musun?
I just want you to know That i appreciate what you did for frank.
Sadece senden Frank için yaptıklarından ötürü müteşekkir olduğumu bilmeni istiyorum.
I don't know if you've been following the news lately, but my husband did something this week that, well...
Eğer son zamanlarda haberleri takip ediyormusunuz bilmiyorum... kocam bu hafta çok önemli birşey yaptı.
♪ You know that I never did let you down ♪
Seni asla yüzüstü bırakmadığımı biliyorsun.
I realized it was a full-blown cover-up, CIA style, you know, old-school dirty tricks, that sort of thing. Yeah, yeah, yeah. How deep did it go?
William Başkan Yardımcısı'nın konutundaki birini mi aramış?
Michael, I know that you drove the most important person in your life away because of something you did.
Michael, yaptığın bir şeyden ötürü hayatındaki en önemli kişiden kaçtığını biliyorum.
Did you know about the eight-balls before you came here, that they live peacefully with humans?
Buraya gelmeden önce, Sekiz Top'ların insanlarla savaşmadığını biliyor muydun?
But you didn't know that your site was vulnerable during the auctions, did you?
Ama sitenin açık artırmalar sırasında savunmasız olduğunu bilmiyordun değil mi?
You know, the TV show I did from this studio was not very good, but some powerful moments that shaped my life happened here.
Bu stüdyo'dan yaptığım TV programı çok da iyi değildi ama hayatımı biçimlendiren güçlü anılar burada yaşandı.
At the moment of - - how the hell did you know about that?
Sen bunu nereden biliyorsun?
I mean, if there's even the slightest chance I did those things, you know, that could have hurt people, I couldn't live with that.
Yani, o şeyleri yaptığıma en ufak bir ihtimal bile varsa bu insanlara zarar verebilirdi, ben bununla yaşayamazdım.
How did you know about that?
Nereden biliyorsun sen bunları?
How did you know about that?
Nerden öğrendiniz siz?
How did you know about that?
Bunu nereden duydunuz siz?
We know that you did.
Gittiğinizi biliyoruz.
did you sleep well 186
did you 5422
did you miss me 258
did you like it 169
did you have a good day 34
did you call me 65
did you get it 332
did you know 464
did you hear that 1358
did you find it 130
did you 5422
did you miss me 258
did you like it 169
did you have a good day 34
did you call me 65
did you get it 332
did you know 464
did you hear that 1358
did you find it 130
did you do it 192
did you see a doctor 19
did you say something 194
did you see that 1004
did you hear me 503
did you see him 211
did you see it 273
did you know him 151
did you hear 352
did you just say 228
did you see a doctor 19
did you say something 194
did you see that 1004
did you hear me 503
did you see him 211
did you see it 273
did you know him 151
did you hear 352
did you just say 228