Then i'll wait translate Turkish
342 parallel translation
Then, I'll wait for you at the airport tomorrow.
Yarın havaalanında seni bekleyeceğim.
And then I'll rest up at night so I can wait some more.
Gece dinleneceğim böylece biraz daha beklerim.
Then I'll wait here until you've finished
O zaman işiniz bitene kadar beklerim.
Then I'll wait
Beklerim o zaman.
I'll wait until you're up and then turn out the lights.
Siz yukarı çıkana kadar bekleyip ışıkları kapatayım ben.
Wait till night falls, then I'll find a way.
Gece çökene kadar bekle, sonra bir yolunu bulacağım.
I'll wait you at the stage door and we go out to dine. - And then? Home.
Sahne kapısında sizi beklerim ve oradan yemeğe gideriz.
I'll wait here a few seconds, and then I'll pick her up myself.
Ben de birkaç saniye burada beklerim ve sonra gider onu alırım.
We'll wait till she's through soaking in the hot tub... then I'm gonna inquire if she's acquainted with the Napoleonic Code.
Küvette işi bittiğinde,.. ... "Napolyon Yasasından" haberi var mı, bir sorarım! Stanley!
I'll wait till you're back on your feet again, then I'll knock you off them for good.
Tekrar ayaklarının üzerine kalkana kadar seni bekleyeceğim, Daha sonra sana iyilik etmek için işi sana bırakacağım.
You can come with us, but if you want to wait, then tell him, that I'll never work with him anymore.
Bizimle gelebilirsin. Onu beklemek istiyorsan,... Onunla asla çalışmayacağımı söyle ona.
I'll wait for Madden to show his hand. Then I'll drive him out again, and this time he'll never come back.
Madden'ı ellerini görene dek bekleyecek ve onu, yine caddede sürükleyeceğim ve bu defa asla geri dönemeyecek.
I'll wait a few days, and then I'll go back.
Oraya gitmeden önce birkaç gün bekleyeceğim.
- Then don't. I'll hang up. - Wait a minute.
- Öyleyse kapatıyorum.
Then I'll wait until they're done.
İşleri bitene dek bekleyeceğim.
Then I'll wait.
Tamam ben beklerim.
Then I'll wait for you.
Öyleyse seni bekleyeceğim.
Oh, well, then I guess I'll wait at the bar.
Bu hâlde sanırım barda bekleyeceğim.
Then, I'll go to the station to wait for my train.
Daha sonra trenimi beklemek için istasyona gideceğim.
I've just one more thing to attend to, then I'll stop this gallivanting, and go to bed and wait.
İlgilenmem gereken bir konu kaldı, sonra bu serüveni bitireceğim... -... yatıp bekleyeceğim.
If you think I'll wait for 10 years and then turn up and say "what ho!"
Seni burada on yıl bekleyip, daha sonra çıkıp da, "Hey, n'aber?" dememi bekliyorsan?
Well, I'll wait for you here, then.
Pekala, seni o zaman burada bekleyeceğim.
Well then I'll wait for you with the carriage behind the print shop in 10 minutes.
Peki o zaman on dakika sonra, seni matbaanın arkasında arabayla bekliyorum.
All right then. I'll wait to hear from the embassy.
Pekâlâ, Elçiliğimizden gelecek cevabı bekleyeyim.
I'll wait for... my Chief and we'll entertain you then.
.. ama şimdi sırası değil... Önce efendimizin dönüşünü bekliyeceğiz, sonra seninle ilgileniriz.
- I'll wait until you call... and I'll meet you when you come to buy the living room drapes at Bloomingdale's. Yeah, and then we'll have lunch downstairs... and we'll come up here till it's time to get dressed... and go out and buy lamb chops for his dinner.
Evet, sonra aşağıda yemek yiyeceğiz ve giyinme zamanı gelene kadar yukarı çıkmış olacağız ve akşam yemeği için kuzu pirzolası almak için dışarı çıkacağız.
I'll wait for a strong squall to put the helm hard over then we'll stall
Sonra güçlü bir fırtına çıkmasını bekleyeceğim dümeni fırtınaya doğru çevireceğim ve sonra duracağız
- Then I'll wait for you in the place of retirement.
- Hayr. - O haIde seni inziva kösesinde bekIiyorum.
Wait, I'll take the call in my office... and then the arrangement of collapsing rocks
Bekle, ofisimden bir arama yapacağım. ... ve sonra kayaların çöküntüsü üzerinde düzenleme yapıldı.
I'll wait till you finish the work. Then I'll kill you
İşini bitirene kadar bekleyip sonra da seni öldüreceğim.
I'll wait here then.
O zaman burada bekleyeceğim.
I'll wait for her then.
Öyleyse gelmesini bekleyeceğim
Then I'll wait until she comes back.
O zaman dönene kadar beklerim.
Then all you have to do is wait until night, dig me up... and I'll hide at your place while you collect the insurance money.
Sonra, bütün yapman gereken geceye kadar bekleyip, mezarımı kazman benim de sigorta parasını alana kadar evinde saklanmam.
I'll wait it out and then come on home.
Geçmesini bekleyeceğim, sonra eve gelirim.
Then I get depressed. And I can't wait to see this dream in which I'll be a child again
Sonra kederlenip rüyayı görmek için sabırsızlanıyorum.
Then I'll wait for you outside the school.
O zaman okulun kapısında bekliyorum.
I'll wait here for you to leave, then I'll go.
Ben burada gitmenizi bekleyeyim.
then I'll wait for you inthe hereafter then we'll be together again
Peki ya aksilik olur ve dönemezsem gene bekleyeceğim! hep bekleyeceğim! ölene kadar bekleyeceğim!
Then you just wait until I'll feel like it too!
Sonuna kadar bekleyin, siz de benim gibi hissedeceksiniz!
You go look for Yan Xiu and wait for me there I'll meet Cao Feng first and then find him
Sen Yan Xiu'ı gözle ve beni burda bekle! Önce Cao Feng'i halledip, sonra ona geleceğim!
Then I'll wait forever
Beklerim sonsuza dek
Then I'll wait forever
Sonsuza dek beklerim
Otherwise, I'll wait by the phone and then I'll have pain and wait by the phone.
Yoksa telefon basinda bekleyecegim. Aramayinca, aci çekip yine telefon bekleyecegim.
I want you to wait for me and I'll be back in 15 minutes, and then we'll do some tests, okay?
Beni burada beklemenizi istiyorum... 15 dakika sonra dönerim ve bazı testler yaparız, olur mu?
Don't let them take her away from me. I'll never see her again. - Wait, think of you then.
Onu uzağa götürürlerse, Onu bir daha asla göremem.
Wait for your eyes to heal Then I'll personally take revenge
Yaralarınız iyileşsin.... sonra işe koyuluruz!
Then I'll wait for your good news.
Güzel haberlerinizi bekleyeceğim.
I'll just wait until I hear from you, then.
Peki, haber alana kadar bekleyeceğim. Buyurun!
Then I'm going to wait a few seconds, like I'm listening to you, and then I'll say :
Sonra sanki seni dinliyor gibi bir kaç saniye bekleyeceğim ve şöyle diyeceğim :
Wait then, I'll be free soon.
O zaman bekle, birazdan serbest olacağım.
then i'll 42
then i'll go 56
then i'll tell you 32
then i'll do it 29
then i'll leave 24
i'll wait for you 156
i'll wait 445
i'll wait outside 81
i'll wait right here 16
i'll wait for you here 37
then i'll go 56
then i'll tell you 32
then i'll do it 29
then i'll leave 24
i'll wait for you 156
i'll wait 445
i'll wait outside 81
i'll wait right here 16
i'll wait for you here 37
i'll wait here 148
i'll wait for you outside 25
i'll wait in the car 42
wait 72755
wait a minute 9883
waiting 432
waiter 420
waitress 109
waits 33
waiting for you 189
i'll wait for you outside 25
i'll wait in the car 42
wait 72755
wait a minute 9883
waiting 432
waiter 420
waitress 109
waits 33
waiting for you 189
waiting for me 66
waited 24
wait a second 3080
wait up 853
wait for it 485
wait here 1289
wait for me 1097
wait and see 133
wait a sec 321
wait for me there 44
waited 24
wait a second 3080
wait up 853
wait for it 485
wait here 1289
wait for me 1097
wait and see 133
wait a sec 321
wait for me there 44