A friend of mine traducir turco
3,838 traducción paralela
That's a friend of mine.
- Bir arkadaşım.
A friend of mine's DJ'ing, so I promised him I'd come. Calling out and out again
Bir arkadaşım DJ'lik yapıyor, geleceğime söz verdim.
A friend of mine was.
Bir arkadaşım yaptı.
When I spotted you, I was looking for a friend of mine.
Sizi bulduğumda bir arkadaşımı arıyordum.
"Action and passion." Sounds like something a friend of mine used to say.
"Eylem ve tutku"'bir arkadaşımın eski bir lafıydı galiba.
Well, then if you can't deliver the package, then you won't be a friend of mine any longer.
Paketi teslim etmezsen artık dostum da olmazsın.
Rajan Sinha, whose corpse was found on the tracks outside Moscow was a friend of mine.
Rajan Sinha, cesedi Moskova'nın dışında bir kamyonda bulundu o benim arkadaşımdı.
Three months ago, a friend of mine sent me this.
Üç ay önce bir arkadaşım bunu gönderdi.
The kid sister of a friend of mine I knew from back home.
Bu çocuk bir arkadaşımın kız kardeşiydi. Eski günlerden hatırlıyorum.
He was a friend of mine.
O benim arkadaşımdı.
Ramirez just beat the hell out of a friend of mine, he killed John Cho and Rosa Gomez is next, Eddie.
Ramirez, arkadaşımın ağzına sıçtı. John Cho'yu öldürdü ve sırada Rosa Gomez var, sonra da Eddie.
A friend of mine won the Berthiaume Prize!
Bir arkadaşım Berthiaume Ödülü'nü kazandı!
He's a friend of mine.
O benim arkadaşım.
- It'a friend of mine.
- O benim arkadaşım.
A friend of mine had a vision. And I think it was about you.
Bir arkadaşım bir rüya gördü ve sanırım o sensin
Eventually you will find a friend of mine. His name is Moss.
Sonunda bir arkadaşımı bulacaksın, adı Moss
He's a friend of mine.
Bir arkadaşım.
He's a friend of mine.
Arkadaşım olur.
-... to convert half your liquid assets into a fucking copper mine? - Would a friend... - You were a friend of mine...
- Sen nasıl bir dostsun- -... yatırmanın iyi bir fikir olup olmadığını...
Three years ago a friend of mine... went out with some guys...
Üç yıl önce bir arkadaşım bazı adamlarla çıktı gitti.
A friend of mine is taking me to a farm where there are horses.
Arkadaşım beni atların olduğu bir çiftliğe götürecek.
I'm looking for a friend of mine.
Bir arkadaşımı arıyorum.
- The Miss Julie tactic I learned from a friend of mine who's a theater director.
Tiyatro yönetmenliği yapan bir arkadaşımdan... Bayan Julie taktiği öğrenmiştim.
I'm sorry. I had to reach out to a friend of mine at the department.
Özür dilerim.Polis merkezinden bir arkadaşımı aradım da.
Can I talk to you about a friend of mine?
Bir arkadaşım hakkında konuşabilir miyiz seninle?
It was Wendy's sister and she was a friend of mine.
Wendy'nin kız kardeşiydi ve benim de arkadaşımdı.
Yes, he's a friend of mine.
Evet, benim bir arkadaşım.
A friend of mine told that to me.
Bana da bir arkadaşım anlatmıştı.
I want to hire you. A friend of mine has been charged with murder here in D.C.
Burada, DC'de cinayetle suçlanan bir arkadaşım var.
A friend of mine has been charged with murder here in DC.
Burada, DC'de cinayetle suçlanan bir arkadaşım var.
A friend of mine has been charged with murder.
Cinayetle suçlanan bir arkadaşım var.
A friend of mine.
Bir arkadaşım.
Any friend of Chaz's is a friend of mine.
Chaz'in her hangi bir arkadaşı benimde arkadaşımdır.
Any friend of your brother's is a friend of mine.
Kardeşinin arkadaşı, benimde arkadaşımdır.
I've arranged for a friend of mine to drop by, she's an agent.
Bir arkadaşımdan geçerken buraya uğramasını istedim. Bir yapımcı.
A friend of mine works at airports.
Havaalanında çalışan bir arkadaşım haber verdi.
'A friend of mine, he built this stone for me as a gift because it says "Born to fly" on that stone, and now we put the stone right in front of my house.
ALMANCA KONUŞUYOR 'Bir arkadaşım, bu taşı bana hediye olarak yaptı ve şimdi, taşın üzerinde "Uçmak için doğmuş" yazdığından dolayı evimin tam önüne koyuyoruz.
I'm not there. A friend of mine is.
Ben değil, ama bir arkadaşım evdeydi.
An old friend of mine, a colleague of Oslo, runs a geological research station in Antarctica.
Oslo'dan eski bir dostum ve meslektaşım Antarktika'da bir jeolojik araştırma istasyonunu yönetiyor.
He was a real dear friend of mine.
Çok sevdiğim bir arkadaşımdı.
He's a good friend of mine.
Çok yakın bir dostumdur.
So that friend of mine, John, he had a band.
O bahsettiğim dostum John'un bir grubu vardı.
He's a good friend of mine. He told me to stop by.
Uğramamı istedi.
May I introduce you to a great friend of mine,
Sizleri benim en iyi arkaşımla tanışırabilir miyim,
I've got a good old friend of mine, he's phenomenal.
Eski, iyi bir arkadaşım var, kendisi olağanüstü biridir.
Any naked friend of Charlie is a naked friend of mine.
Charlie'nin çıplak arkadaşı, benim de çıplak arkadaşımdır.
I'm told by his surgeon, Dr. Madigan, another dear friend of mine, that Darren will require a great deal of physical therapy.
Cerrahı, Dr. Madigan'ın bana söylediğine göre ki o da yakın bir dostumdur, Darren'ın çok yoğun bir fizik tedavi alması gerekiyormuş.
The Prince Chun is a good friend of mine
Prens Chun iyi arkadaşlarımdan biridir.
The chef's a close personal friend of mine.
Buranın aşçısı, bir arkadaşımın yakın arkadaşı.
She was a close friend of mine, an ancestor of your friend Bonnie.
O benim yakın bir arkadaşımdı, senin arkadaşın Bonnie'nin soyundandı.
Just a good friend of mine stopped by to pay a little visit.
İyi bir arkadaşım küçük bir ziyaret için geldi.