A list traducir turco
10,464 traducción paralela
Just trying to reconstruct a list of anyone at Langley who had operational clearance.
Langley'de operasyona müdahale izni olanları bir listesini oluşturmaya çalışıyorum.
I assume you brought a list?
Sanıyorum ki bize bir liste getirdin.
Put together a list of everyone with access to our files.
Dosyalarımıza erişimi olan herkesin bir listesini çıkar.
Amusement parks, fun houses, a store near my home called "Le Sexy Hutch," and theme restaurants- - all places I will not voluntarily walk into, but number one on my list is prisons.
Lunaparklar, eğlence evleri, evimin civarındaki "Le Sexy Hutch" isimli dükkân ve tematik lokantalar... hepsi gönüllü olarak girmeyeceğim mekânlar ama listemin ilk sırasında cezaevleri var.
This is a list of names, not just my wife and children but her father and the rest of her family.
İsim listesi, yalnızca eşim ve çocuğum değil babası ve geri kalan ailesi de var.
A list of all the air-conditioning units the Egyptian may have worked on.
Mısırlının üzerinde çalışmış olabileceği bütün klimaların listesi.
The only leverage he has is a list of 12 potential victims targeted by a network of hitmen.
Bizimle dalga geçiyor. Tek kozu tetikçi ağının hedefindeki 12 potansiyel kurbanın listesi.
You know, people need a list.
Elinizde bir liste olması lazım.
When we land, I'll have garcia compile a list Of recently released convicts in the area.
İnince Garcia'dan bölgede yeni salınan mahkumların listesini isteyeceğim.
Knox found a list of names.
- Knox bir isim listesi buldu.
Because I'm ready to dictate a list of my demands.
Çünkü isteklerimden olusan bir listeyi yazdirmak üzereyim.
Four days ago, just before Richard went missing, he downloaded and printed out a list.
Dört gün önce, Richard kaybolmadan hemen önce bir liste indirip çıktısını aldı.
There's someone out there selling a list that could have over 100 of our agents killed.
Dışarıda, yüzden fazla ajanımızın ölümüne sebep olacak listeyi satan biri var.
I mean, I'm compiling a master list but it's always this strange, weird stuff Like the fact that Cat invested in Jekyll and Hyde musical.
Yani, Cat'in ilgi duyduğu şu ilginç ve tuhaf Jekyll and Hyde müzikalinin ana listesini derliyorum.
That's gonna give us a list of places that Laura went to frequently.
Bu, bize Laura'nın sık gitti yerlerin bir listesini verecek.
This is a list of the clients I'm representing, all of whom were arrested for theft at your store.
Bu liste, temsil ettiğim müvekkillerin listesi,... mağazanızda hırsızlıktan ötürü tutuklananların hepsi.
I've compiled a list of top-ranked divorce attorneys.
En iyi boşanma avukatlarını listeledim.
Can we get a list of everyone who has access to this storeroom?
Bu depoya erişimi olan herkesin listesini alabilir miyiz?
All right, we need to start pulling employee records for mortuaries, funeral homes, local cemeteries and start pulling a list of potential suspects.
Morglarda, cenaze evlerinde civar mezarlıklarda çalışan kişilerin kimliklerini çıkarıp, potansiyel suçluların da..... listesini çıkarmalıyız.
That's great- - potential suspects. It certainly is more efficient to kill for a new organ than to spend months or even years on a waiting list.
Yeni bir organ için öldürmenin aylar, hatta yıllarca listede beklemekten daha etkili olduğu kesin.
He's playing us. The only leverage he has is a list of potential victims targeted by a network of hitmen.
Tek kozu tetikçi ağının hedefindeki potansiyel kurbanların listesi.
So maybe it's not a list of human targets like we thought.
Yani belki de duşunduğumuz gibi hedef listesi değil.
Campus Security should have a list of vehicles that are authorized to drive onto campus.
Kampus guvenliğinde kampuse girmeye yetkili araçların listesi vardır.
We should get a list of the other bidders.
Diğer teklif verenlerin bir listesi gerekiyor.
Make a list and I'll send someone to pick up whatever you need.
Bir liste yap, birini gönderip hepsini aldırırım.
More knockout punches than a frat house refreshment table : the Doctor of Doom, the Head-Hunting Headshrink, the Therapist with a Hit List, Dr. Tobias Curtis...
Bir öğrenci yurdundaki içki masasından daha sert yumruklu Kıyamet Doktoru, Kelle Avcısı Psikiyatr Kara Listeli Terapist, Dr. Tobias Curtis...
This is a list
Bu Hardvard'da ki programları..
I'm number 279 on a list of 300, so we're gonna be stuck together for a while.
300 kişi arasında 279. oldum, yani bir süre daha beraberiz.
I got you a list, just give them a scare.
Listeyi çıkardım, gözlerini korkut biraz.
Peter has vetoed my being your chief of staff, so I put together a list of some people I think might be a good fit.
Peter senin özel kalemin olma işimi veto etti,... ben de uygun olacak kişilerin bir listesini yaptım.
Your name's on a kill list.
Adın infaz listesindeydi.
First, there is a whole long list of things that we don't know about Andy.
İlk olarak, Andy hakkında bilmediğimiz çok şey var.
I don't want to add your death to a long list of things that are already my fault.
Benim hatam olan şeyler listesine senin ölümünü eklemek istemiyorum.
He wasn't on the watch list, Martin, and he didn't have a record ;
İzleme listesinde değilmiş ki, Martin. Sabıkası bile yokmuş, tutamazlardı onu.
Every French paycheck has a detailed list of where their taxes are going, line by line.
Her Fransızın maaş bordrosunda vergilerinin nereye gittiğini kalem kalem detaylı olarak gösteren bir liste bulunur.
And Colby and Gusti... and a laundry list of people that one way or another have been consumed, not by bad guys, but by Briggs.
Javi Arrabuena gibi pisliklerdi, yani her neyse. Ve Colby ve Gusti... Ve öyle ya da böyle yok edilen insanların listesi.
It's just, it's a lot, and she wanted to make this announcement in "The New York Times" and had this huge guest list and the dean of Harvard Law and I just- -
sadece, "The New York Times" ta düğün duyurusu yapmak istedi ve bu büyük davetli listesi Harvard Hukuk'un dekanı, ve ben- -
You said we could buy the list for two and sell it for 40.
Plan bu değildi. Listeyi 2'ye alıp 40'a satabiliriz demiştin.
Yes, and it's a pretty small list.
Evet, oldukça kısa bir liste.
Well, they found evidence he sent the list of women's names to a Peruvian e-mail address.
Kadınlarının isim listesini Peru kaynaklı bir e-postaya yolladığına dair kanıt bulmuşlar.
Listen, your name was up first alphabetically on the L.V.P.D. detectives list, but if you can't handle it, I can give Detective, uh, Cavell a ring.
Dinle, seni LVPD dedektifleri alfabetik listesinde ilk sirada oldugun icin aradim ama bunu yapamayacaksan davayi Dedektif Cavell'e verebilirim.
The DEA can only confirm that the list was transferred to a thumb drive.
Narkotik sadece listenin bir USB belleğe kopyalandığını söylüyor.
That list gets in the wrong hands, it's gonna be a bloodbath.
Liste yanlış ellere geçerse kan gövdeyi götürür.
I did have a shopping list, and it was a big one.
Alışveriş listesi hazırlamıştım ve epey uzundu.
You need to make a shopping list.
Bir alışveriş listesi hazırlaman lazım.
Monroe... Look, if this guy's part of a group that's coming after Wesen, how long before we're on that list?
- Monroe bak, eğer bu adam....... wesenlerin peşinden giden bir gruba mensup ise biz ne zamandan beridir o listedeyiz?
[My Bucket List : Watch a midnight showing of a movie.]
Ölmeden önce yapılacaklar listesi :
I came up with a short list of suspects- - people they both came in contact with.
Onları havaalanına kadar izledikten sonra olağan şüpheli listesi çıkardım. Temasa geçtikleri insanlar listesini.
( Beeping ) That is a very long list of crimes.
( UYARI SESİ ) Bu çok uzun bir suç listesi.
Check a few zombie souls off your little list today, like a good boy.
- İyi bir çocuk gibi birkaç zombi kes bugün tamam mı?
You told Howard not to attend my meeting with Emily's List, knowing he'd show up and make a fool of himself.
Emily'nin listesi ile olan toplantıma Howard'ın katılmamasını söyledin,... kendini aptal yerine koyacağını ve şov yapacağını bilerek.
listen 39976
listen to me 9369
lister 16
list 226
listening 122
listed 21
listen to your heart 36
listen to the music 21
lists 39
listen to me carefully 119
listen to me 9369
lister 16
list 226
listening 122
listed 21
listen to your heart 36
listen to the music 21
lists 39
listen to me carefully 119
listen to me now 51
listen to your mother 43
listen up 2139
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listening to you 24
listen to my voice 41
listen carefully 332
listen to this one 27
listen to yourself 211
listen to your mother 43
listen up 2139
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listening to you 24
listen to my voice 41
listen carefully 332
listen to this one 27
listen to yourself 211
listen to her 124
listen to him 223
listen to you 160
listen to them 53
listen to what i'm saying 18
listen here 198
listen to it 46
listen to this 734
listen now 34
listen to us 43
listen to him 223
listen to you 160
listen to them 53
listen to what i'm saying 18
listen here 198
listen to it 46
listen to this 734
listen now 34
listen to us 43