A tip traducir turco
5,218 traducción paralela
We got a tip the Russians were making a deal out here.
Rusların burada bir iş yapacağına dair ihbar aldık.
You know, we got a tip as well.
Biz de bir ihbar aldık.
Well, it was a tip-off.
Bir tüyo vereyim.
We got a tip.
Bir ipucu yakaladık.
I, uh... I had a tip.
Bir ipucu aldım.
Responding to a tip, the F.B.I., earlier today, recovered this laptop from Reston campaign headquarters.
İpucuna cevap veren FBI önceki gün Reston'ın kampanya merkezinden laptop'u kurtardı.
Okay, I'm going to give you a tip, and this is for free, because I'm done.
Tamam, sana bir tavsiye vereyim ve bu beleş, çünkü emekliyim artık.
Agent Keen, I have a tip.
Ajan Keen, Tüyo vereyim sana.
Deputy Willis said that he got a tip that Darryl's car had been spotted on the side of the road, just off the interstate.
Darryl'in otomobil tespit edildiğini olduğunu Yardımcısı Willis o bir ipucu var olduğunu söyledi Yolun tarafında, sadece Interstate.
I just got a tip from an informant, says she's got some information about Angela Nix.
Angela Nix hakkında bilgisi olduğunu, söyleyen bir muhbirden bilgi aldım.
On a tip from a spy in court.
Saraydaki bir cassustan gelen bilgiyle.
A tip, really?
İpucu mu?
♪ We'll sail around the world by ship ♪ ♪ I'll give my whole wad as a tip ♪
# Gemiyle dolaşacağız tüm dünyayı # # Tüm paramı bahşiş olarak bırakacağım #
Someone saw Maddox's face on the news and called in a tip.
Birisi haberlerden Maddox'ın yüzünü tanımış. Onun için aramış.
I got a tip on a possible Deado in this building.
Bu binada bir ölü olabileceği bilgisini aldım.
This is not a tip. This is a perscription.
Bahşiş değil, reçete bu.
We identified the one in this picture had a steel tip and a Cocobolo shaft, manufactured in the late'70s.
Bu fotoğraftaki silahı metal uçlu ve Cocobolo saplı olarak 70'lerin sonunda üretildiğini saptadık.
Well, that makes sense. When planning the premiere, Witten hired a bunch of photographers to use vintage cameras to shoot on vintage film.
The Premier'i planlarken Witten eski tip filmin çekilmesi için eski tarz kameralar kullanabilecek bir sürü fotoğrafçı tutmuştu.
We thought it was the tip of the knife, but it turns out it's from a bullet.
Bir bıçağa aittir diye düşündük. Ama mermi parçasıymış.
A little tip from a professional.
Profesyonelden bir püf nokta.
I have a motto for situations like this.
Bu tip durumlarla ilgili her zaman şunu söylerim.
Yeah, they got an anonymous tip there was a vermin infestation.
- Ne? Evet, böcek istilası olduğuna dair isimsiz bir ihbar almışlar.
For, as their names imply, there is a band of colour on the tip of their mayor fins.
İsimlerinden de anlaşılacağı gibi, yüzgeçlerinin ucunda renkli bir şerit bulunmaktadır.
Donors don't want to spend until they think you'll win, and you can't tip the polls without the money required for a big media push.
Bağışçılar senin kazanacağını düşünmeden önce sana para yatırmak istemiyorlar. Medya desteği olmadan o parayla anketlerde öne çıkamazsın.
Please leave a lot of tip.
Bahşişi bol isterim.
I really can't get used to L.A.'s tip culture.
Los Angeles'ta bahşişe hiç alışamadım.
But that's when you find out there are two types of people - - those who waste time staring at a closed door...
İşte o an iki tip insan olduğunu anlıyorsunuz.
We've got a caller into the tip line.
İhbar hattına bir telefon geldi.
Flynn : Angry dad's name is Craig Fowler, known to have a temper, the kind of aggressive asshole who yells at his kid and argues with all the umps.
Öfkeli babanın adı Craig Fowler, sinirliliği bilinen, oğluna bağıran ve tüm hakemlerle tartışan bir tip agresif pislik.
Got a tip that a man matching your description
- Evet, iyiyim.
Oh, uh plus a generous tip.
Cömert bir bahşiş de bırakırız.
Oh, and, and, a little tip :
Ve küçük bir tavsiye :
Well, I hope you gave her a good tip.
Pekala, umarım iyi bir bahşiş vermişsindir.
A bad vintage.
Kötü, eski tip.
It is scientifically impossible for a person to tip a cow.
Bir insanın, bir ineği devirmesi bilimsel olarak imkansız.
I noticed a number of hairline cracks on the L3 and L4.
L3 ve L4'lerde çizgisel çatlaklarda bir tip fark ettim.
Hm, who's got a ten to tip the cute pizza delivery guy?
Tatlı pizzacı çocuğa kim bahşiş verecek? Sophie, bu Luis.
I might be a fun-loving type. But games?
Eğlence seven bir tip olabilirim.
And, Ed, a little tip.
Ve Ed sana ufak bir ipucu.
And then, on a hunch I touched the inside of her thigh with the tip of my brush.
Sonra, bir içgüdüyle fırçamın ucuyla uyluğunun iç kısmına dokundum.
And can a binman reasonably expect a Christmas tip when he has point-blank refused to dispose of a broken toaster?
Çöpten bir şeyler toplayan insanlara ise bir yılbaşı önerisi verebilir miyiz?
A $ 1 bill is a horrible tip.
Bir dolar berbat bir bahşiş.
If you're not gonna look or buy a dance, you could at least tip me.
Eğer bakmayacak veya dans almayacaksan en azından bahşiş verebilirsin.
She just likes a good tip.
Sadece iyi bahşişten hoşlanıyor.
They cost between $ 300 and $ 500 and you had wear a condom. Unless, you gave them a hefty tip, which of course, I always did.
Ücretleri 300 ila 500 dolar arasında değişir ve iyi bahşiş vermezsen prezervatif takmak zorundasındır ki ben hep verirdim.
Friends, enemies, business associates Dan anybody you ever known me or taking so much as a stock tip
Dostlar, düşmanlar, iş ortakları beni tanıyan ya da bu anlamda hisse tüyosu alan herkes.
I keep an eye on all the comings and goings and... there's been a few unsavoury characters hanging around.
Burada birkaç ahlaksız tip takıldığı için bütün gidiş gelişleri gözetliyorum.
I've known a lot of famous personalities, and only a certain type of creature can live in that spotlight.
Birçok ünlüyle tanıştım. Tek tip bir insan bu spot ışıklarının altında yaşayabilir.
There's a big tip in it if you can get us there in under five minutes.
Bizi oraya 5 dakikadan daha kısa sürede götürürsen büyük bir bahşiş kaparsın.
You know, he's just sort of a " "
O birazcık şey bir tip :
And I'm not what you'd call a "creative type."
Ve "yaratıcı bir tip" de değilim.