A week traducir turco
30,339 traducción paralela
We got a note a week for three long years.
Neler yapabileceğini bilmiyorsunuz. Bazı sorular sormak istiyorlar. Bana söylediklerinizi aynen anlatın.
Well, I've... I've just been hanging out and, uh, I'm excited to screw around and have class two days a week and get this high school shit over with so I can join the fucking real world.
Etrafta takılıp sevişmek için ve haftada iki günlük ders alarak lise belasından kurtulup sonunda gerçek dünyaya katılabileceğim için heyecanlıyım.
Uh, about a week ago.
- Yaklaşık bir hafta önce.
But then a week later, I read on "Deadline"
- Bir hafta sonraysa, Deadline'da...
24 hours a day, 7 days a week, 52 weeks a year, I served that little basta like a maid, butler, coach, and parent.
Günün 24 saati, haftanın 7 günü, yılın 52 haftası o küçük pisliğe bir hizmetçi, uşak, koç ve ebeveyn gibi hizmet ettim.
Checking her LLC, just from cushing, She was getting $ 600 to $ 1,800 a week.
Brie'nin Özel Limited Şirket hesabına bakıyorum da, sadece Cushing'den haftada 600 ile 1800 dolar arası para alıyormuş.
Narcotics estimates the ZBS could clear about 30k a week with their basement Meth lab.
Narkotik, Z Kardeşler'in bodrumdaki metamfetamin laboratuvarıyla haftada yaklaşık otuz bin kazandığını tahmin ediyor.
Um... Uh, yeah, uh, but it's a week's worth of work.
Evet ama bir hafta sürecek bir iş.
I have to do a week's worth of work in a night.
Bir hafta sürecek bir işi, bir gecede yapmam lazım.
War's been over for a week, Walter.
Savaş bir hafta önce bitti, Walter.
And Jones comes home in a week.
Ve Jones bir haftaya geliyor.
He's in an open prison, doing a work scheme three days a week in a bakery.
Açık cezaevinde yatıyor, haftanın üç günü bir fırında çalışıyor.
She hasn't seen him in over a week.
Onu bir haftadan fazladır görmemiş.
I did that so that at least once a week
Bunu yaptım çünkü en azından haftada bir kere...
So a week or two depending on how quickly you exfoliate.
- Maura... - Genipap meyvesi. Bir ya da iki hafta, ne kadar çabuk döküleceğine göre değişir.
I sleep for a week.
Bir hafta uyuyacağım.
But starting about a week ago, there's a series of calls between them from their business phones.
Ama bir hafta önce, iş telefonlarından ikisi arasında aramalar yapılmaya başlamış.
A week's coke supply, from the loser.
1 haftalık kokain ihtiyacı kaybedene aittir.
Uh, so, I see you went to Colombia for a week.
Bir haftalığına Kolombiya'ya gitmişsin.
There was an eyewitness, now dead, and I just received Yo-Yo's check-in report a week early, which means Coulson and Mack are there, too,
Bir görgü tanıdığı vardı ama öldü... ve Yo-Yo'nun kontrol raporu bir hafta erken geldi ki bu da Coulson ve Mack de orada demektir.
I only work nights once a week.
Haftada sadece bir gece çalışıyorum burada.
Oh, no, no, no. I don't do yoga four days a week to need a lift.
Amuda kalmak için yardım alayım diye haftada dört gün yoga yapmıyorum.
Well, that and because you broke up with me, like, a week later.
Bir hafta sonra da benden ayrıldın.
A week ago...
Bir hafta önce...
So this was written less than a week ago.
Yani, bu yazılalı bir hafta bile olmadı.
Yeah, this would've been a week ago today, little after 11 : 00 p.m.
Evet, bu yaklaşık bir hafta kadar önce bu gece 11 civarlarında olmuş.
About a week ago, they brought a guy in, 10 : 30 at night, passed out behind the wheel of his car.
Yaklaşık 1 hafta önce birisini getirdiler, gece 10 : 30 civarıydı, direksiyon başındayken bayılmış.
A week ago, Baxter found out that everyone from editorial was having dinner with the studio execs.
Bir hafta kadar önce, Baxter, editörel bölümden herkesin stüdyo yöneticileriyle yemek yiyeceğini öğrendi.
A week before Morland's deal fell apart, you sent a few very long e-mails to someone named VinylVenue43.
Morlan'ın anlaşması suya düşmeden bir hafta evvel, VinylVenue43 adında birine bir kaç tane uzunca e-posta göndermişsin.
Mr. Moss's bullet-riddled body was discovered last week almost a year after the death of his wife, Catherine, who was also gunned down at the couple's New Seattle estate.
Bay Moss, geçen hafta vücudu mermi delikleriyle kaplı bir şekilde evinde ölü olarak bulunmuştu. Yaklaşık 1 sene önce karısı Catherine de aynı şekilde öldürülmüştü.
Or I can give you a hard copy at dinner next week.
- Ya da gelecek haftaki yemekte sana bir kopyasını verebiliriz.
And after, he asked me to... to let Vince go out for a drink... to celebrate our marriage next week.
Sonra Vince'e bir içki içmeye çıkması için izin vermemi rica etti. Bir hafta sonra evlenecektik, onu kutlamak için.
And you don't view his behavior during last week's investigation As a big step backward?
Geçen haftaki davranışlarını büyük bir geri adım olarak görmüyor musunuz?
$ 2 a ticket, and the restaurant raffles away something special every week.
- Evet. Bir bilet 2 dolar. Restoran her hafta çekilişle özel bir şey veriyor.
She's been in maui all week at a couples-therapy workshop.
Bütün hafta Maui'de bir çiftler terapisi seminerindeymiş.
That was such a good week.
Çok güzel bir haftaydı.
They initially charged my client with the shooting of a police officer last week.
Müvekkilimi ilk olarak geçen hafta vurulan polis memurunu vurmakla suçlamıştır.
Yeah, because we're short a player against Boston Fire next week.
Çünkü, gelecek hafta Boston itfaiyesi maçında bir kişi eksiğiz.
Kiki mentioned when we were at the mall last week that we needed a blender.
Kiki, geçen hafta alış-veriş merkezine gittiğimizde bir blendere ihtiyacımız olduğunu söylemişti.
I mentioned last week that I needed a mammogram.
Ben de geçen hafta mamogram çektirmeye ihtiyacım olduğunu söylemiştim.
It's a one-week writer's retreat in the Adirondacks.
Adirondacks'te bir haftalık yazarlık kursu varmış.
To be granted access, you have to enter a six-digit code that's changed every week. Yeah, and I'm sure the system logs in the date and time of everyone's entry.
Evet ve eminim girenlerin giriş kayıtları tarih ve saat olarak saklanıyordur.
Okay, this is the weirdest thing I've seen in the last week and a half.
Bu, son haftalarda gördüğüm en garip şey.
They had a meaningless week 16 game versus Denver and you put up 217 yards mostly on little slants.
16.haftada Denver'e karşı anlamsız bir maçınız vardı. Küçük sapmalarda 217 yard yaptın.
I'll get a cortisone shot this week.
Bu hafta bir kortizon yaptıracağım.
Look, I will take a couple snarling pit bulls over the unknowns of swamp water any day of the week.
Bak birkaç kızgın pitbullu bataklığın bilinmeyen sularına tercih ederim.
Um, I got a message from Kayla's mom about a sleepover with Sofia next week?
Kayla'nın annesi mesaj göndermiş. Haftaya Sofia'yla yatıya kalmak istiyormuş.
Took a whole week for me to realize I was having a baby.
Hamile olduğumu fark etmem bir haftamı aldı.
Last week, I was painting a top hat on a condom, and now this.
Geçen hafta şapkalı bir kondomdan sonra bunu çiziyorum.
Would you rather make it to Kentucky, or spend all week in a ditch waiting for AAA?
Doğruca Kentucky'e mi varmak istersin yoksa AOB'de bir hafta geçirmek mi?
He asked a lot of questions, he worried about their methods, their experience, he had us review 911 calls earlier in the week.
Evet bir sürü soru sordu çalışma yöntemlerini tecrübelerini sorguladı. O haftaki 911 çağrılarını inceletti.
a week later 116
a week or two 16
a week ago 218
week 129
weekly 26
weeks 936
weekend 28
weekends 49
weeks pregnant 49
weeks ago 149
a week or two 16
a week ago 218
week 129
weekly 26
weeks 936
weekend 28
weekends 49
weeks pregnant 49
weeks ago 149