Accommodation traducir turco
350 traducción paralela
Dear Miss Rumfort, I get $ 60 a month for accommodation, and I am going to earn something as well.
Bayan Rumfort, ayda 60 dolar kazanıyorum. Bu sebeple çok fazla ödeyemem.
" Moreover, the possibility of the successful accommodation...
" Ayrıca, Tekstil Şirketi için başarılı bir ortaklık...
- Accommodation for the night.
- Gece kalacak yer.
But if you can manage a temporary accommodation, we'd do business.
Geçici bir süre destek olursanız işimizi yapabiliriz.
I swear by Almighty God that I shall well and truly keep this jury in some private and convenient place with such accommodation as the court shall direct.
Yüce Tanrı'nın huzurunda bu mahkemede görev yapan jüri üyelerinin duruşma saatine kadar güvenli ve uygun bir yerde tutulacağına yemin ederim.
Possibly an accommodation for both of us.
İkimize de yetecek bir yer için.
The archpriest of Trentino asked Don Emilio to find him accommodation.
Bundan önce Trentino'da başrahipti. Don Emilio ona burada kalmasını rica etti.
They want to turn my house into military accommodation.
Evimi askeri yatakhaneye çevirmek istiyorlar.
What sort of accommodation would you like?
Nasıl bir yer istersiniz?
I'll escort her to the Royal Court Hotel and find accommodation for tonight.
Ben ona Royal Court Otel'e kadar eşlik edip kalacak bir yer bulacağım.
- All cabin accommodation has been acquired, sir.
- Tüm kamaralar önceden alındı, sir.
Uh... as a matter of fact, I have no accommodation. You'll find it impossible to get a hotel room.
Şey... bu gerçekten mesele işte, kalacak yerim yok.
- Fine. Until then, Colonel Drummond can avail himself of our municipal accommodation.
Güzel, o zamana dek Albay Drummond, belediye misafirhanemizden faydalanabilir.
When you were at the desk checking in with the night manager Mr. George Swine, who I happen to know as a personal friend I was wondering if he fixed you up with a good accommodation here.
Siz kaydınızı yaptırırken... gece müdürü Bay George Swine, ki kendisi arkadaşım olur... size iyi bir oda ayarladı mı diye merak ettim.
- Why don't you let me have a look at the accommodation that you have, and take it in for a second then I can have a word with George Swine?
- Neden gelip... odanıza bir göz atmıyorum? Sonra da George Swine'la konuşabilirim. Böylesi daha basit.
- Money. Make sure Morrises get first-class accommodation.
Birinci mevki.
- Is the accommodation to your liking, Ping-Cho?
- Yatacak yerinizi beğendiniz mi Ping-Cho?
Via San Potito, 29. Flat 6. Report of available accommodation...
S. Patito Caddesi 29-daire 6.
Take it there. The accommodation is taken by Miss Marturano...
Ev burada bulunan Bayan Filuména Marturano'ya ait.
I want a double accommodation for Robbo and his pal John.
Robbo ve dostu John için iki kişilik bir "yatakhane" istiyorum.
We could provide better accommodation
Sana kalabileceğin daha iyi bir yer ayarlayabiliriz.
Charming accommodation.
Hoş bir yatak.
"Charming accommodation." That's very good.
"Hoş bir yatak." Aman ne güzel.
To one of our accommodation addresses in West Berlin.
Batı Berlin'deki geçici adreslerimizden birine.
Please. any kind of inside accommodation would look good to us right now.
Lütfen, şu an içerde kalacak herhangi bir yer bizim için yeterli olur.
Accommodation, adjustment those do seem to be in the order of things.
Uzlaşma, uyum sağlama olması gereken diye addedilen şeyler, değil mi?
Now when Elsa gets that tomorrow morning, she's supposed to send a completely innocent and unrelated reply to a prearranged accommodation address.
Elsa sabah kartpostalı alınca... önceden belirlenmiş bir aracı adrese tamamen masum... ve alakasız bir cevap göndermesi gerekiyor.
'At St Helier, on Jersey, hotel accommodation is at a premium.
Bu yıl Jersey Adası'ndaki St. Helier'de tüm otel rezervasyonları tamamen dolu.
- Excuse me, I, wish to make it clear, only for the record, that I am representing this man as an accommodation to this court which assigned me, and not out of any personal convictions or sympathies.
- Affedersiniz, açıklığa kavuşturmaya çalıştığım şey, bu adamı temsil etme sebebimin mahkemenin şahsi sevgi ve görüşlerini davaya karıştırmayacağının sözünü vermesiydi.
Now I've paid back for my one night's accommodation here, eh, Chief?
Şef, şimdi ben de bir gece konaklamamın bedelini ödedim.
Often used as accommodation.
Orayı bir kaç kez kullandık.
I have a good job for you as my foreman... 22 dollars plus food and accommodation.
Sana ustabaşı olarak iyi bir işim var. 22 dolar artı yemek ve yatacak yer. Tamam mı?
Food, booze and accommodation free.
Yemek, içki ve kalacağın yer beleş.
Sorry about the accommodation, Contessa.
Kalacak yerin kusuruna bakmayın Kontes.
You are advertising vacant accommodation?
Boş oda ilanını siz mi verdiniz?
We've to be at Zi Yang Town to find accommodation there
Zi Yang Kasabasına gidip kalacak yer kapmamız gerek
That empty shop is obviously being used as an accommodation address or letter-drop.
Barınma adresi ya da mektuplaşma adresi olarak kullanıldığı açık.
And accommodation and meals...?
Tabancasıyla.
When did I ever refuse an accommodation?
Uzlaşmayı ne zaman reddettim?
That will probably turn out to be an accommodation address.
Muhtemelen geçici bir adres olsa gerek.
There are a number of accommodation addresses, having nothing to do with the diamond industry, to which the stones are sent.
Bir takım sahte adresler var. Elmasların gönderildiği elmas sektörüyle hiçbir ilgileri yok.
I know the packaging and it's unmistakable, and I know the accommodation address.
Nasıl paketlendiğini kesin olarak biliyorum. Sahte adresi de biliyorum.
the enemy would have no choice... but to come to some accommodation.
Düşmanın kendine yeni bir yaşam alanı bulmaktan başka çaresi kalmayacaktı.
You see, my friend has been urgently called to London on a matter of international importance, and I have given him my personal assurance that you will secure an accommodation for him on the coach to Calais.
Uluslar arası önemde bir iş için acilen Londra'ya gitmesi gerekiyor. Calais'ye giden vagonda ona bir yer sözü verdim.
- Accommodation.
- Kalınacak yerler.
Well, I was wondering if you could offer me accommodation for a few nights?
Şey, aslında benim için birkaç geceliğine kalacak yer ayarlayıp ayarlayamayacağınızı merak ediyordum açıkçası.
"As specific grounds for serving notice... " we cite noise disturbance... "and the accommodation of third parties"... that means you...
Bildirideki özel durumlar çıkardığınız yüksek ses ve üçüncü şahısların evde kalması ki bu sen oluyorsun.
We've arranged accommodation for you
Sizin için bir oda hazırladık
This is a private accommodation secured by Sire Uri and his party.
Efendi Uri ve partisi için kiralandı.
This is a private accommodation secured by Sire Uri and his party.
sadece ileri bir adım atmak için... Efendi Uri ve partisi tarafından korunuyor.
If, after a suitable period your daughter proves satisfactory we should guarantee her comfortable accommodation and a good wage.
Eğer belirli bir süre sonra kızınız başarılı olursa ona uygun barınma koşulları ve iyi bir ücret sağlarız.